MEYVE CİPSİ

MEYVENİN KORUNMUŞ HALİ

Mineral, vitamin, kalori, besin depoları,
Diyet lifli yapılarıyla sistemleri destekleyen,
Diyet programlarına uygun öğün atıştırmalıkları.
Meyvelerin tüm değerlerini muhafaza eden cipsleri

Safran Abla

Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla

BESİN DEPOSU MEYVELERDEN

MEYVE CİPS ve KURULARI


MANDALİNA, PORTAKAL, LİMON..

ELMA, ARMUT, AYVA, HURMA

KİVİ, ANANAS, MANGO, KAVUN

DUT, ÜZÜM, İNCİR, ERİK

Y. MERSİNİ, KUŞBURNU, KIZILCIK

DİYET LİFİ - DETOKS BÜFE

VİTAMİNLER, VİTAMİN BÜFE


KURUTULMUŞ MUZ CİPSİ

ÖZELLİKLERİ FAYDALARI

Muz kurusu kalp sağlığının korunması için gerekli olan potasyumu içerir. Muz kurusu ayrıca A vitamini, magnezyum ve fosfor açısından da zengindir.

Yüksek oranda magnezyum içerdiğinden, kramp, kasılmalar, gerginlik gibi kas sertliklerini engeller. Kaslar üzerindeki pozitif etkisi sayesinde kalp ve dolaşım sistemi (kardiyovasküler sistem) üzerindeki baskıların azalmasını sağlar. Kan basıncını düzenler. Yüksek tansiyonu düşürerek dengeyi sağlar.

Ayrıca içeriğindeki potasyum sayesinde de kalp ve dolaşım sistemi (kardiyovasküler sistem) üzerindeki zorlanmalar minimize hale gelir. Bu faydalı katkılarıyla kan basıncını düzenlenmesine taban oluşturur. Kan basıncını dengeye kavuşturmakla kalp krizi riskini azaltırken, kan basıncını rahatça dengeler ve yüksek tansiyonu düşürerek düzenli bir çizgide dengede tutmaya başlar.

Muz kurusu içerdiği flavonoidler (ajan kimyasallar, bileşikler. Örneğin, zararlı oluşumları, kanser hücrelerini araması, bulma ve sistemi uyarma işlevliler) sayesinde, kötü kolesterol (LDL) oluşumlarını bularak sistemi uyararak engellenmelerine ve yok olmalarına (elbette birey kolesterol yapıcı yiyeceklerden hatta stresten uzak durur meydanı meyve kurusuna bırakırsa. Aksi halde çoğalma katsayısı azalır yada durağanlaşır) sebep olurlar.

Kuru muz içeriğinde şekere dönüşen karbonhidların oranı azdır. Glisemik indeksi (karbonhidrat içeren besinlerin kanda şekere dönüşme / kan şekerini yükseltme katsayısı) son derece düşüktür. Dolaysıyla kan şekerinin yükselmesine engel olur.
Glisemik indeksi düşük olması nedeniyle kan şeker seviyesini dengede tutan muz kurusu, şeker hastalığı tedavisinde yarar sağlar. Şeker hastalarının tüketebileceği meyveler arasında yer alır. Kan şekerini dengeleyen muz kurusu hem şekerli tat vermesi hem lif zengini olması hem de glisemik indeksinin düşük olması nedeniyle uzun süre tokluk hissini korur. Şeker, tatlı alma, yeme arzularını engeller.

Diğer kurutulmuş meyveler gibi, vücudu tamamı şekere dönüşen ve dönüşmeyen karbonhidratlarla doyurma yeteneğinin yüksek olmasına rağmen, yine de muz cipsinin faydaları çok önemlidir.

Kalori değerinin kurutma işleminden sonra çok yoğunlaşmış olması nedeniyle, her ne kadar lifli yapısı, sindirim süresini uzatıyor olsa da muz kurusu ancak atıştırma ve şiddetli açlığı gidermek için uygundurlar.
Yararlılık kalitesinin değişmemesine rağmen, ürünün kalori içeriği artar (bir porsiyon kurutulmuş meyvenin yarısı, kurtulma işlemine sokulan taze muzun tamamı kadar kalori taşır). Bu nedenle kilo vermek için tavsiye edilmezler

Kan hücrelerinin sıvısına oluşturan plazma (kanın sıvı kısmını oluşturan temel bileşenidir. Su, protein iyon, besin ve atıkların bileşimi ile oluşur) bileşenlerinin dengesini sağlamaya büyük katkıda bulunur.
Öyle ki; kurutulmuş muz, kardiyovasküler hastalıkları ve kanserleri önleyen koruyucu bir tedavi olarak kabul edilir.

Kas ve dolaşım sistemi üzerindeki pozitif yönlü etkileri sayesinde strese karşı oldukça etkilidir. Dolaşım sistemini rahatlatması, bedeni dinginleştirmesi, stresten uzak tutması, kan seviyesini yükseltip kan kalitesini artırması nedeniyle beynin daha iyi çalışmasını, zihnin açılmasını, odaklanmanın artmasını sağlar.

Düzenli muz kurusu tüketimiyle hematopoez (Kan hücrelerinin bütün bileşenleriyle kaynaklandığı hematopik kök hücrelerindeki kan hücrelerinin oluşum süreci) süreci desteklenir. Hemoglobin (demir, azot, oksijen, hidrojen, karbon ve kükürt bileşiminden oluşan, akciğerle gözeler arasında oksijen ve karbon iletimini sağlayan//taşıyan alyuvarların en önemli ögesi) üretimiyle kansızlığın, organlar arası iletim önemli derecede artar. Kansızlık gibi noksanlıkların önüne geçmesinin yanısıra, sürekli yenilenen ve eksilmeyen kan hücrelerine sahip olunur.

Muz kurusu potasyum, magnezyum eksikliğinden ve kansızlıktan kaynaklanan yorgunluk, uyuşukluk, kabızlık, mide bulantısı ve baş dönmesi gibi rahatsızlıkları giderir.

Lifli yapısı hem sindirim sistemini rahatlatır hem de midedeki açlık sıvısını emerek tokluk hissini artırır. Liflerde; vücudun su ihtiyacı olması durumunda depoladığı sıvıyı salarak özellikle böbreklerin susuz kalmamasını sağlar. Bir nevi susuzluğa geçici çözüm sunar.

Muz kurusu, bağırsak florasını (sindirim sisteminde yaşayıp, besinlerin sindirimiyle ilgili çeşitli yararlı işlevleri yerine getiren mikroorganizmalar) geri kazanmaya yardımcı olur.

İçeriğini oluşturan bol miktardaki lifli (Diyet yapanlara çok faydalı olduğundan "diyet lifi" denir) yapısı, bağırsaktaki su dengesini emilimi ile dengede tutar. Bağırsaklardaki su kaybına yol açan ishal oluşumunu engellediği gibi, oluşan zehirli ishalin (mikrobik), vücuda zarar veren mikrobik zehirselliğini depoladığı sıvıyı salarak dışa atılmasını sağlar. Liflerin (diyet lifleri olarak adlandırılırlar) bünyelerinde depoladığı su ve mineraller ile vücudun ihtiyacını, bağırsak emilimleri yoluyla giderir ve sıvı kaybını telafi eder. Diyet lifleri elbette sadece ishal oluşumunu değil kabızlığa neden olan sıvı yetersizliğini de yine bünyesinde depoladığı sıvıyı salarak engel olur.
Yine sindirim sisteminin merkezi olan mide için çok faydalıdır. Mide yanması olarak adlandırılan gastrit ve reflü gibi hastalıklara karşı çok etkindir.

İçeriğiyle, egzama, akne gibi cilt bozukluklarının tedavisinde de faydalıdır.
A vitamini kaynağı olduğundan, görme gücünü artırır ve göz hastalıklarının oluşumunu engeller.
Kan hücrelerinin sıvısına oluşturan plazma (kanın sıvı kısmını oluşturan temel bileşenidir. Su, protein iyon, besin ve atıkların bileşimi ile oluşur) bileşenlerinin dengesini sağlamaya büyük katkıda bulunur.

Not 1: "IU" (Internasyonal Unite / Dünya ölçü) NŞA bir mikromol subsratın - işlenen maddenin -- ürüne dönüşmesini katalize eden enzim miktarı.
Vitamin, mineral, besin maddeleri tablosu için baz alınan ürün miktarı tüm cips çeşitleri için 100 gramdır.
1 porsiyon meyve cipsi için değerlendirmeye alınan ürün miktarı: 9-10 gr. 1 paket meyve cipsi için değerlendirmeye alınan ürün miktarı: 30 gr.


Not 2: Besin, vitamin ve enerji miktarları meyvelerin cinslerine, yörelerine, renklerine, olgunluklarına, aldıkları güneş ısı-ışığına ve yetişme şartlarına göre değişiklik göstermektedir. Yapılan ıslah çalışmaları, tüketim arzu ve isteklerine cevap verebilmek için sürekli yapılan ıslahlar ve çeşitlemelerle yeni çeşitler üretilmesi de meyve yelpazelerini devamlı genişlemektedir. Bu değişkenlere birde ithal meyveler eklendiğinde, besin değerler yelpazesi farklılaşarak zenginleştirmektedir.
Bu nedenle, kurutulmuş meyve cipslerinde, ait olduğu meyvenin genel karakterisliğini ifade eden ortalama değerler alınmıştır.
Dolaysıyla; besin, vitamin ve mineral değerleri ölçümler arasında farklılıklar gösterdiği gibi ürünler ve ürün değerler tablolarında da kaçınılmaz farklılıklar göstermektedir.

son


KURU KAYISI ve CİPS

ÖZELLİKLERİ FAYDALARI

Kalsiyum, kan oluşumu için önemli olan demir ve kalp sağlığının korunması için gerekli olan potasyumu içerir.
Kayısı kurusu sağlığın korunması için çok önemli bir mineral olan ve hemoglobin üretimine olanak sağlayan demir ile yüklüdür. Demir; kansızlığı gidermede, hastalıklar ile mücadele etmeyi, anemi ve diğer kan hastalıklarını tedavi etmede önemli bir mineraldir. Kansızlığı azaltması ile; üşüme, yorgunluk ve vücutta zayıflık gibi durumları giderir. Bu rahatsızlıkları tedavi etmek için önem arzeden beyaz ve kırmızı kan hücrelerinin üretimini teşvik eder.

Kuru kayısı içinde şekere dönüşen karbonhidların oranı azdır. Glisemik indeksi (karbonhidrat içeren besinlerin kanda şekere dönüşme / kan şekerini yükseltme katsayısı) son derece düşüktür. Dolaysıyla kan şekerinin yükselmesine engel olur.
Glisemik indeksi düşük olması nedeniyle kan şeker seviyesini dengede tutan kayısı kurusu, şeker hastalığı tedavisinde yarar sağlar. Şeker hastalarının tüketebileceği meyveler arasında yer alır. Kan şekerini dengeleyen kayısı hem şekerli tat vermesi hem lif zengini olması hem de glisemik indeksinin düşük olması nedeniyle uzun süre tokluk hissini korur. Şeker, tatlı alma, yeme arzularını engeller.

Yüksek oranda magnezyum içerdiğinden, kramp, kasılmalar, gerginlik gibi kas sertliklerini engeller. Kaslar üzerindeki pozitif etkisi sayesinde kalp ve dolaşım sistemi (kardiyovasküler sistem) üzerindeki baskıların azalmasını sağlar. Kan basıncını düzenlemesi nedeniyle kalp krizi riskini azaltırken, kan basıncını doğal olarak dengeler ve yüksek tansiyonu düşürür ve rahatlıkla dengede tutmaya başlar.
Ayrıca içeriğindeki potasyum sayesinde kalp ve damar sistemini destekler. Kaslarının ve sinirlerinin gelişimi sağlar.

Kas ve dolaşım sistemi üzerindeki pozitif yönlü etkileri sayesinde strese karşı oldukça etkilidir. Dolaşım sistemini rahatlatması, bedeni dinginleştirmesi, stresten uzak tutması, kan seviyesini yükseltip kan kalitesini artırması nedeniyle beynin daha iyi çalışmasını, zihnin açılmasını, odaklanmanın artmasını sağlar.
Lifli yapısı hem sindirim sistemini rahatlatır hem de midedeki açlık sıvısını emerek tokluk hissini artırır. Liflerde; vücudun su ihtiyacı olması durumunda depoladığı sıvıyı salarak özellikle böbreklerin susuz kalmamasını sağlar. Bir nevi susuzluğa geçici çözüm sunar.

Bolca lif içeriği ile sindirim sistemini dengeleyen kayısı kurutması, tok tutmasıyla da kilo verme sürecini destekler. Bu nedenle diyet uygulayanlara ve obezite sorunu olanlara faydalar sağlar.
İçeriğini oluşturan bol miktardaki lifli (Diyet yapanlara çok faydalı olduğundan "diyet lifi" denir) yapısı, bağırsaktaki su dengesini emilimi ile dengede tutar. Bağırsaklardaki su kaybına yol açan ishal oluşumunu engellediği gibi, oluşan zehirli ishalin (mikrobik), vücuda zarar veren mikrobik zehirselliğini depoladığı sıvıyı salarak, dışa atılmasını sağlar.

Liflerin (diyet lifleri olarak adlandırılırlar) bünyelerinde depoladığı su ve mineraller ile vücudun ihtiyacını, bağırsak emilimleri yoluyla giderir ve sıvı kaybını telafi eder. Diyet lifleri elbette sadece ishal oluşumunu değil kabızlığa neden olan sıvı yetersizliğini de yine bünyesinde depoladığı sıvıyı salarak engel olur.

Yine sindirim sisteminin merkezi olan mide için çok faydalıdır. Mide yanması olarak adlandırılan gastrit ve reflü gibi hastalıklara karşı çok etkindir.
İçerdiği A vitamini egzama, akne gibi cilt bozukluklarının tedavisinde de faydalıdır.
A vitamini kaynağı olduğundan, görme gücünü artırır ve göz hastalıklarının oluşumunu engeller.


Not 1: "IU" (Internasyonal Unite / Dünya ölçü) NŞA bir mikromol subsratın - işlenen maddenin -- ürüne dönüşmesini katalize eden enzim miktarı.
Vitamin, mineral, besin maddeleri tablosu için baz alınan ürün miktarı tüm cips çeşitleri için 100 gramdır.
1 porsiyon meyve cipsi için değerlendirmeye alınan ürün miktarı: 9-10 gr. 1 paket meyve cipsi için değerlendirmeye alınan ürün miktarı: 30 gr.


Not 2: Besin, vitamin ve enerji miktarları meyvelerin cinslerine, yörelerine, renklerine, olgunluklarına, aldıkları güneş ısı-ışığına ve yetişme şartlarına göre değişiklik göstermektedir. Yapılan ıslah çalışmaları, tüketim arzu ve isteklerine cevap verebilmek için sürekli yapılan ıslahlar ve çeşitlemelerle yeni çeşitler üretilmesi de meyve yelpazelerini devamlı genişlemektedir. Bu değişkenlere birde ithal meyveler eklendiğinde, besin değerler yelpazesi farklılaşarak zenginleştirmektedir.
Bu nedenle, kurutulmuş meyve cipslerinde, ait olduğu meyvenin genel karakterisliğini ifade eden ortalama değerler alınmıştır.
Dolaysıyla; besin, vitamin ve mineral değerleri ölçümler arasında farklılıklar gösterdiği gibi ürünler ve ürün değerler tablolarında da kaçınılmaz farklılıklar göstermektedir.

son


KURUTULMUŞ ÇİLEK CİPSİ

ÖZELLİKLERİ FAYDALARI

B, C ve K vitamini açısından da zengindir. Diğer vitaminlerle birlikte çilek kurusunda da bol miktarda fosfor ve demir mevcuttur.
Kurutulmuş çilek, diğer kurutulmuş tüm meyveler gibi yüksek lif ihtiva eder. Lif içeren yapısıyla çilek kurusu sindirim sisteminin dostudur. Besin, mineral yapısıyla diyetlerin lezzetli ara öğün alternatifidir.

Çilek kurusu yüksek antioksidan potansiyeliyle, vücudu öncelikle serbest radikallere karşı korur. Antioksidan etkin maddeleri ile de kanın temizlenmesine yardımcı olur. (Antioksidan yağların oksidasyonunu yavaşlatan maddeler. Oksidasyonlanma ile oluşan moleküler yapılar olan "RADİKALLER" ile savaşan maddeler. Antioksidan madde: Vücuttaki kimyasal süreçte oluşan oksitlenme ile ortaya çıkan serbest radikallerin -ör: damar yağlanması- meydana gelmesini önleyen ve onlarla savaşan madde)

Ayrıca içeriğindeki potasyum sayesinde de kalp ve dolaşım sistemi (kardiyovasküler sistem) üzerindeki zorlanmalar minimize hale gelir. Bu faydalı katkılarıyla kan basıncını düzenlenmesine taban oluşturur. Kan basıncını dengeye kavuşturmakla kalp krizi riskini azaltırken, kan basıncını rahatça dengeler ve yüksek tansiyonu düşürerek düzenli bir çizgide dengede tutmaya başlar.

Kas ve dolaşım sistemi üzerindeki pozitif yönlü etkileri sayesinde strese karşı oldukça etkilidir. Dolaşım sistemini rahatlatması, bedeni dinginleştirmesi, stresten uzak tutması, kan seviyesini yükseltip kan kalitesini artırması nedeniyle beynin daha iyi çalışmasını, zihnin açılmasını, odaklanmanın artmasını sağlar.

Çilek kurusu; damar içini önce yağ tabakasıyla plaklayıp (tabakalayıp) daha sonra tıkanmaya kadar giden süreci başlatan, damar tıkanmalarının/daralmalarının mimarı olan kolesterolün ilerlemesi engeller. Kolesterol ilerleyişinin durdurulmasıyla, geriye doğru temizlik hareketi başlatır. Damarlar temizlenip açıldığından, kan akışı normale döner, kalp rahatlar, görevini zorlanmadan yapar, damarların çeperleri, kalp kapakçıkları yüksek basınç altında çalışmaktan kurtulur. Normal işlevine kavuşan kalbin kriz seviyesi başka nedenler olmadığı sürece sıfıra inmiştir.

Çilek kurusu, içeriğindeki besleyici ve tamamlayıcı mineraller ve bileşiklerle bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için doğru bir takviyedir. Bağışıklığı güçlendirmesiyle çilek kurusu; grip, nezle, salgın, enfeksiyonlara ve soğuk havalara karşı iyi bir şekilde hazırlanmayı sağlamasının yanı sıra Kansere karşı bağışıklık sistemini güçlendiren ve tehdit karşısında bağışıklık sistemini devreye sokan bileşikler içermekte olduğundan tümör oluşumunun önüne geçer.

Lifli (Diyet yapanlara çok faydalı olduğundan "diyet lifi" denir) yapısı hem sindirim sistemini rahatlatır hem de midedeki açlık sıvısını emerek tokluk hissini artırır. Liflerde; vücudun su ihtiyacı olması durumunda depoladığı sıvıyı salarak özellikle böbreklerin susuz kalmamasını sağlar. Bir nevi susuzluğa geçici çözüm sunar.

Sindirim sisteminin düzenli çalışmasına çok faydalıdır. Bağırsak kurtlarını döker, idrar söktürür ve zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırır. Toksinleri, atıkları, mikrobik yapıları vücut dışına atmaya yardımcı olur.
Vitaminler ve mineraller açısından zengin olan çilek kurusu ateşi düşürmesinin yanısıra romatizmaya ve karaciğer rahatsızlıklarına karşı koruyucudur
Çilek kurusu, cilt sağlığında önemli olan birçok vitamin içerir. Sağlıklı, pürüzsüz, parlak bir cilde kavuşulmasına yardımcı olur.
Ağız kokusuna neden olan bazı bakterilerin bir kısmını öldürebildiği için ağız kokusu gidericiliğiyle doğal bir nefes tazeleyicidir.

Not 1: "IU" (Internasyonal Unite / Dünya ölçü) NŞA bir mikromol subsratın - işlenen maddenin -- ürüne dönüşmesini katalize eden enzim miktarı.
Vitamin, mineral, besin maddeleri tablosu için baz alınan ürün miktarı tüm cips çeşitleri için 100 gramdır.
1 porsiyon meyve cipsi için değerlendirmeye alınan ürün miktarı: 9-10 gr. 1 paket meyve cipsi için değerlendirmeye alınan ürün miktarı: 30 gr.


Not 2: Besin, vitamin ve enerji miktarları meyvelerin cinslerine, yörelerine, renklerine, olgunluklarına, aldıkları güneş ısı-ışığına ve yetişme şartlarına göre değişiklik göstermektedir. Yapılan ıslah çalışmaları, tüketim arzu ve isteklerine cevap verebilmek için sürekli yapılan ıslahlar ve çeşitlemelerle yeni çeşitler üretilmesi de meyve yelpazelerini devamlı genişlemektedir. Bu değişkenlere birde ithal meyveler eklendiğinde, besin değerler yelpazesi farklılaşarak zenginleştirmektedir.
Bu nedenle, kurutulmuş meyve cipslerinde, ait olduğu meyvenin genel karakterisliğini ifade eden ortalama değerler alınmıştır.
Dolaysıyla; besin, vitamin ve mineral değerleri ölçümler arasında farklılıklar gösterdiği gibi ürünler ve ürün değerler tablolarında da kaçınılmaz farklılıklar göstermektedir.

son


KURUTULMUŞ ŞEFTALİ CİPSİ

ÖZELLİKLERİ FAYDALARI



ŞEFTALİ / NEKTAR CİPS SAYFASI YAZIM AŞAMASINDA



Not 1: "IU" (Internasyonal Unite / Dünya ölçü) NŞA bir mikromol subsratın - işlenen maddenin -- ürüne dönüşmesini katalize eden enzim miktarı.
Vitamin, mineral, besin maddeleri tablosu için baz alınan ürün miktarı tüm cips çeşitleri için 100 gramdır.
1 porsiyon meyve cipsi için değerlendirmeye alınan ürün miktarı: 9-10 gr. 1 paket meyve cipsi için değerlendirmeye alınan ürün miktarı: 30 gr.


Not 2: Besin, vitamin ve enerji miktarları meyvelerin cinslerine, yörelerine, renklerine, olgunluklarına, aldıkları güneş ısı-ışığına ve yetişme şartlarına göre değişiklik göstermektedir. Yapılan ıslah çalışmaları, tüketim arzu ve isteklerine cevap verebilmek için sürekli yapılan ıslahlar ve çeşitlemelerle yeni çeşitler üretilmesi de meyve yelpazelerini devamlı genişlemektedir. Bu değişkenlere birde ithal meyveler eklendiğinde, besin değerler yelpazesi farklılaşarak zenginleştirmektedir.
Bu nedenle, kurutulmuş meyve cipslerinde, ait olduğu meyvenin genel karakterisliğini ifade eden ortalama değerler alınmıştır.
Dolaysıyla; besin, vitamin ve mineral değerleri ölçümler arasında farklılıklar gösterdiği gibi ürünler ve ürün değerler tablolarında da kaçınılmaz farklılıklar göstermektedir.

son

UYARI: bitkisel ürünler, bitki yağları ve bitki özlerinin kullanımıyla ortaya çıkması muhtemel yan etkiler ve bu etkilerden kaynaklanabilecek zararlar hakkında bilgilendirme notu.
.... Sitemiz sayfalarında yer alan bilgiler; konusunda uzman sayılan kişi ve kurumların yayınlarından derlenmekte ve ürün başlıkları altında toplanarak sizlere sunulmaktadır.
Makalelerden derlenen yazılar faydayı duyurabilmeyi, fayda sağlayabilmeyi amaçlayan bilgi içerikli yayınlardır. Dolaysıyla, bilgilendirme dışında ve bilgi verme seviyesinin üstünde kabul edilmemesi gereken detay yazılardır.
Yazılarda aktarılan bilgiler, önerilenler yada tavsiye edilen uygulamalar tedavilerde kesinlikle kullanılması önerilen REÇETE-VARİ /direktifleryazılar olarak algılanmamalıdır.
Keyfe-kader çay-tonik-katkı-bakım-masaj-tadlandırıcı... gibi kullanımların dışında kalan rahatsızlıklara çare olarak kullanmadan önce tıbbi destek aranmalı dolaysıyla doktora danışılmalıdır.
Yazılarda yer alan tavsiyelerin doğrulukları sorgulanmalıdır. Önerilen bitki ve ürünlerin gerek bitki elde ediliş yöntemleri gerekse üretimleri hakkında bilgiler edinilmelidir. Bilgiler; atadan kalma yöntemlerle alınıp-verilmemeli, bitki çeşitlenmelerindeki ve üretimlerindeki yeni gelişmeler çerçevesinde bilgilerin güncellenmesi gerekmektedir.
Yazılar daha ziyade rahatsızlıklarda fayda sağlayan yada sağlayabilecek bilgiler olarak kabul edilip, asıl tedavilere yardımcı, rahatsızlıkları önleyici, tedavileri destekleyici, vücüt değerlerini dengeleyici, eksikleri tamamlayıcı, organizmaları işlevlerine kavuşturucu, bünye bağışıklığını takviye edici, fiziksel ve mental aktiviteleri kolaylaştırıcı, vitamin ve mineral aktarıcı doğal katkıların tanıtımı olarak görülmelidir.
Doktor tavsiyesine her zaman başvurulmalı, doktor kontrolündeki tahlil sonuçlarına göre hareket edilmelidir.
Her madde ve onların sentezlenmesi ile oluşturulan en iyi ilaç bile, dozu ayarlanmadığı sürece zehre dönüşebilir.
Yılan zehiri ve diğer zehirli metaryellerde ilaç yapımında kullanılıyor. Doğada en zehirli bitkilerden de ilaç elde ediliyor. Panzehir üretimlerinde de yine o maddeler kullanılıyor.
Dozu ayarlanmamış "su" da can alabiliyor. Hayatın kaynağı sayılan suyun, aşırı alımında ve saflaştırıldığında zehire dönüşüp ölümle sonuçlanabilen durumlara yol açtığı gibi, en yararlı bitkilerde her ne koşulda ve her ne tarifte olursa olsun, kontrolsüz ve aşırı tüketimleriyle vücutta yan etkiler meydana getirebilmektedir. Vücutta bazı alerjik etkilere neden olabilmektedir.
Bu nedenle her bitki fasılalı ve kontrollü olarak dikkatlice tüketilmelidir. Dikkat edilmezse, kronik rahatsızlıklar göz önüne alımmazsa, bünyede olan diğer hastalıkları, tetikleyebileceği göz önüne alınmalıdır. Eğer bu riskler hesap edilmez yada eldeki bilgilere göre hareket edilirse faydalı olan bitkiler, sağlığı etkileyen zararlı bitkiler konumuna gelebilir.
Her aşırı yüklenmeler gibi fazla vitamin alımıda organizmaya, organlara zarar verebilir. (Ihlamur, adaçayı çok rahatlatıyor, kasları gevşetiyor diye fazlaca alındığında en azından kalp kapakcıklarını ve mide kapakcığını yumuşatır, cinsel uyarımları geciktirebilir...vb..)
Bu nedenle, derlenerek yayınlanan yazılar ve tavsiyeler doktor reçetesi gibi görülmemelidir. Özellikle, kronik rahatsızlıkları olanlar doktora danışarak kullanmalıdır.
Farklı farklı hastalıklardan tedavi görenler, sürekli ilaç kullananlar, kronik hastalıklarla mücadele edenler, alerjik hassasiyeti olanlar mutlaka doktora danışmalıdır.
Özellikle, bitki yağları, extrantları, detoks halleri yoğunlaştırılmış bitki özleri olduğundan, bitki sıvısı olmaktan uzaklaşıp neredeyse ilaç konsantresi konumuna yaklaşmaya başlamıştır. (ilaç ve hap dozajlamasından elbette kat ve kat uzaktır. Ama aşırı tüketimle bu fark azalır. Organlarda olan başka bir hastalığı tetikleyebilir ya da tedavisine sekte vurabilir. Bu nedenle aşırı tüketimden ve süreklilikten kaçınmalı. Kullanıma haftada bir kez olsun ara verilmeli ve kişilerden kişilere değişse de yarar sağladığı tespit edilen oranlarda kalınmalıdır) Sürekli kullanımlar için doktora mutlaka danışmalıdır.
Sürekli kullanımlar yerine fasılalı ve aşırıya kaçmadan alınmakla yetinmeyip, vücutta fiziki değişiklikler gözlendiği gibi mental değişiklikler de gözlenmelidir.
Alerjik bünyeye, kronik rahatsızlıklara sahip olanlar ile sürekli ilaç kullananlar daha dikkatli olmalı ve bu nedenle mutlaka doktora danışılmalıdır. Kullanılan ilaçların etkisini azaltmamak, hesaplanmayan sonuçlarla karşılaşmadan bitkilerden yararlanabilmek için.

SAFRANLI YAŞAMA DAVET EDİYORUZ...

'Sağlıklı yaşama' katkımız olursa ne mutlu bize...

En pahalı baharat olması, değerinden, kıymetinden, etkisinden ve faydasından olan safran; tüm bu özellikleri göz önüne alındığında, karşılığını kat ve kat ödeyen bir baharattır.
Etkisine bakıldığında 'pahalı' kavramının göreceli olduğu anlaşılır. Safranın, 50-80 lira (4-5 $) gibi bir fiyata satılan 1 gramıyla en az 50 fincan çayı 'sağlık iksiri' olarak içebilirsiniz.
Kahvehane çayının yarı fiyatına içebilen 'safran', sizce pahalı olabilir mi? Karşılığını veremese! 'o fiyatlara' ulaşamayacağı gibi, ekimide yapılamaz.
Fiyatını saptayan faktörlerin başında; etkisinin vazgeçilmezliği, dekardan ~0,5 kg elde edilmesi ve üretimdeki meşakkatin derecesi gelmektedir.


Safran Abla