ÖZELLİKLERİ FAYDALARI
Muz kurusu kalp sağlığının korunması için gerekli olan potasyumu içerir. Muz kurusu ayrıca A vitamini, magnezyum ve fosfor açısından da zengindir.
Yüksek oranda magnezyum içerdiğinden, kramp, kasılmalar, gerginlik gibi kas sertliklerini engeller. Kaslar üzerindeki pozitif etkisi sayesinde kalp ve dolaşım sistemi (kardiyovasküler sistem) üzerindeki baskıların azalmasını sağlar. Kan basıncını düzenler. Yüksek tansiyonu düşürerek dengeyi sağlar.
Ayrıca içeriğindeki potasyum sayesinde de kalp ve dolaşım sistemi (kardiyovasküler sistem) üzerindeki zorlanmalar minimize hale gelir. Bu faydalı katkılarıyla kan basıncını düzenlenmesine taban oluşturur. Kan basıncını dengeye kavuşturmakla kalp krizi riskini azaltırken, kan basıncını rahatça dengeler ve yüksek tansiyonu düşürerek düzenli bir çizgide dengede tutmaya başlar.
Muz kurusu içerdiği flavonoidler (ajan kimyasallar, bileşikler. Örneğin, zararlı oluşumları, kanser hücrelerini araması, bulma ve sistemi uyarma işlevliler) sayesinde, kötü kolesterol (LDL) oluşumlarını bularak sistemi uyararak engellenmelerine ve yok olmalarına (elbette birey kolesterol yapıcı yiyeceklerden hatta stresten uzak durur meydanı meyve kurusuna bırakırsa. Aksi halde çoğalma katsayısı azalır yada durağanlaşır) sebep olurlar.
Kuru muz içeriğinde şekere dönüşen karbonhidların oranı azdır. Glisemik indeksi (karbonhidrat içeren besinlerin kanda şekere dönüşme / kan şekerini yükseltme katsayısı) son derece düşüktür. Dolaysıyla kan şekerinin yükselmesine engel olur.
Glisemik indeksi düşük olması nedeniyle kan şeker seviyesini dengede tutan muz kurusu, şeker hastalığı tedavisinde yarar sağlar. Şeker hastalarının tüketebileceği meyveler arasında yer alır. Kan şekerini dengeleyen muz kurusu hem şekerli tat vermesi hem lif zengini olması hem de glisemik indeksinin düşük olması nedeniyle uzun süre tokluk hissini korur. Şeker, tatlı alma, yeme arzularını engeller.
Diğer kurutulmuş meyveler gibi, vücudu tamamı şekere dönüşen ve dönüşmeyen karbonhidratlarla doyurma yeteneğinin yüksek olmasına rağmen, yine de muz cipsinin faydaları çok önemlidir.
Kalori değerinin kurutma işleminden sonra çok yoğunlaşmış olması nedeniyle, her ne kadar lifli yapısı, sindirim süresini uzatıyor olsa da muz kurusu ancak atıştırma ve şiddetli açlığı gidermek için uygundurlar.
Yararlılık kalitesinin değişmemesine rağmen, ürünün kalori içeriği artar (bir porsiyon kurutulmuş meyvenin yarısı, kurtulma işlemine sokulan taze muzun tamamı kadar kalori taşır). Bu nedenle kilo vermek için tavsiye edilmezler
Kan hücrelerinin sıvısına oluşturan plazma (kanın sıvı kısmını oluşturan temel bileşenidir. Su, protein iyon, besin ve atıkların bileşimi ile oluşur) bileşenlerinin dengesini sağlamaya büyük katkıda bulunur.
Öyle ki; kurutulmuş muz, kardiyovasküler hastalıkları ve kanserleri önleyen koruyucu bir tedavi olarak kabul edilir.
Kas ve dolaşım sistemi üzerindeki pozitif yönlü etkileri sayesinde strese karşı oldukça etkilidir. Dolaşım sistemini rahatlatması, bedeni dinginleştirmesi, stresten uzak tutması, kan seviyesini yükseltip kan kalitesini artırması nedeniyle beynin daha iyi çalışmasını, zihnin açılmasını, odaklanmanın artmasını sağlar.
Düzenli muz kurusu tüketimiyle hematopoez (Kan hücrelerinin bütün bileşenleriyle kaynaklandığı hematopik kök hücrelerindeki kan hücrelerinin oluşum süreci) süreci desteklenir. Hemoglobin (demir, azot, oksijen, hidrojen, karbon ve kükürt bileşiminden oluşan, akciğerle gözeler arasında oksijen ve karbon iletimini sağlayan//taşıyan alyuvarların en önemli ögesi) üretimiyle kansızlığın, organlar arası iletim önemli derecede artar. Kansızlık gibi noksanlıkların önüne geçmesinin yanısıra, sürekli yenilenen ve eksilmeyen kan hücrelerine sahip olunur.
Muz kurusu potasyum, magnezyum eksikliğinden ve kansızlıktan kaynaklanan yorgunluk, uyuşukluk, kabızlık, mide bulantısı ve baş dönmesi gibi rahatsızlıkları giderir.
Lifli yapısı hem sindirim sistemini rahatlatır hem de midedeki açlık sıvısını emerek tokluk hissini artırır. Liflerde; vücudun su ihtiyacı olması durumunda depoladığı sıvıyı salarak özellikle böbreklerin susuz kalmamasını sağlar. Bir nevi susuzluğa geçici çözüm sunar.
Muz kurusu, bağırsak florasını (sindirim sisteminde yaşayıp, besinlerin sindirimiyle ilgili çeşitli yararlı işlevleri yerine getiren mikroorganizmalar) geri kazanmaya yardımcı olur.
İçeriğini oluşturan bol miktardaki lifli (Diyet yapanlara çok faydalı olduğundan "diyet lifi" denir) yapısı, bağırsaktaki su dengesini emilimi ile dengede tutar. Bağırsaklardaki su kaybına yol açan ishal oluşumunu engellediği gibi, oluşan zehirli ishalin (mikrobik), vücuda zarar veren mikrobik zehirselliğini depoladığı sıvıyı salarak dışa atılmasını sağlar. Liflerin (diyet lifleri olarak adlandırılırlar) bünyelerinde depoladığı su ve mineraller ile vücudun ihtiyacını, bağırsak emilimleri yoluyla giderir ve sıvı kaybını telafi eder. Diyet lifleri elbette sadece ishal oluşumunu değil kabızlığa neden olan sıvı yetersizliğini de yine bünyesinde depoladığı sıvıyı salarak engel olur.
Yine sindirim sisteminin merkezi olan mide için çok faydalıdır. Mide yanması olarak adlandırılan gastrit ve reflü gibi hastalıklara karşı çok etkindir.
İçeriğiyle, egzama, akne gibi cilt bozukluklarının tedavisinde de faydalıdır.
A vitamini kaynağı olduğundan, görme gücünü artırır ve göz hastalıklarının oluşumunu engeller.
Kan hücrelerinin sıvısına oluşturan plazma (kanın sıvı kısmını oluşturan temel bileşenidir. Su, protein iyon, besin ve atıkların bileşimi ile oluşur) bileşenlerinin dengesini sağlamaya büyük katkıda bulunur.