ARMUT PEKMEZİ

SAĞLIĞINIZI TAKVİYELEYİN

DOĞAL ARMUT PEKMEZİ

Besleyici, mineral kaynağı
Bağışıklığına ve sağlığına önem verenler için
Doğal besin kaynağı

Safran Abla

Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla

DOĞANIN SAĞLIĞA HEDİYESİ

ARMUT PEKMEZİ


KOZALAK PEKMEZİ

ÇAM-KOZALAK ÖZÜ ve MACUNU

ÜZÜM PEKMEZİ

DUT PEKMEZİ

ELMA PEKMEZİ

SAFRAN REÇELİ



ARMUT PEKMEZİ



ARMUT PEKMEZİNİN FAYDALARI
İçeriğinde bulunan B1, B2 vitaminlerinin yanı sıra büyük bir karbonhidrat kaynağıdır. İçerisinde potasyum, kalsiyum, demir, krom ve magnezyum gibi mineraller bulunur.
Göksulu armut pekmezi sulu yapısının bolluğu, taşlı yapısının azlığı, tat ve aroma katkısı ve besin ihtiva etme özellikleriyle diğer armut çeşitlerine göre pekmez yapımına daha uygun bir çeşittir.

Armut pekmezinin yemeklerden önce tüketilmesi tavsiye edilir. Bu sayede boşaltım ve sindirim sistemi üzerinde olumlu etki gösterir. İdrar söktürücü özelliği bulunmaktadır.
Sindirim sistemine yönelik faydaları oldukça faydalıdır. Mide asitlerini dengeler.
Armut pekmezinin yemeklerden önce alınmasıyla, sindirim ve boşaltım sistemlerinin çalışması sağlanır. Dengeli ve sistemli kullanımlarda hazımsızlık, karın şişliği, kabızlık gibi sorunları ortadan kaldırır. İdrar söktürücü olarak kullanmak için günlük dozun üzerinde kullanılmalıdır.
Böbrekler üzerinde olumlu etkisi vardır. Böbreklerde oluşan taşları ve kumların dökülmesinde etkilidir.
Antioksidan (zehirli maddeleri temizler) özelliği ile kanı temizler, bol oksijenler. Beyin ve metabolizmaya temiz oksijenli kan gitmesinin yolunu açar.
Kan dolaşımını düzenleyerek kan dolaşım sistemini rahatlatır.
Düzenli kan akışını sağladığından kronik hale gelmiş olan yüksek önler, tansiyonu dengeler.
Elma pekmezi, kandaki kötü kolesterolün (LDL. İyi kolesterol HDL) düşmesine yardımcı olan besinlerden biridir.
Muhteviyatında olan demir minerali ile kansızlık probleminin giderilmesini sağlar.
Vücutta bulunan tüm salgı bezlerinin sağlıklı şekilde çalışmasında etkilidir.
İçeriğinde taşıdığı bol enerji yanında, kan temizliğiyle sağladığı bol oksijenli kanı beyin hücrelerine kolayca ulaşmasını sağlayarak zihin açıklığı verir.
Beden ve zihin yorgunluğunu gidererek, zihin açıklığı, zindelik, odaklanma üstünlüğü verir.
Sağladığı kas gevşekliğiyle, sıkışık sinirleri işlevlerine kavuşturarak strese neden olan sinirlilik, gerginlik gibi negatifliği yok eder.
Günlük ihtiyaç duyulan magnezyum, kalsiyum ve demir miktarını karşılar. Bu nedenle gelişme döneminde bulunan çocukların ve gebe kadınların tüketmesi tavsiye edilir.
Kemik ve kıkırdak yapısının güçlenmesini sağlar.
Anne karnındaki bebeğin gelişimi için oldukça faydalıdır. Vitamin ve mineral açısından zengin olan armut pekmezi, bebeğin ihtiyaç duyduğu besin ögelerini karşılamaktadır.
Gebelik döneminde görülen kusma problemini engeller.
Eklem kireçlenmelerinin giderilmesinde faydalıdır.
Nikris (Gut hastalığı. Eklemlerde özellikle ayak baş parmakla başlayan şişmelere bağlı ağrılı romatizmal sınıfı hastalık) kaslarda, kireçleme ve romatizma gibi hastalıkların tedavisinde kullanılır.
Enerjisi ve besinleriyle desteklediği vücutla sağlam bir yapı elde edenler hastalığa yakalansalar bile hem kolay bir tedavi süreci geçirir hem de hastalıktan hemen sonra bitkinlik durumları kısa sürer.

PEKMEZLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Özellikle soğukların hüküm sürdüğü ve bağışıklık sisteminin takviyeye ihtiyaç duyulduğu kış aylarında rağbet gören önemli bir enerji ve besin kaynağıdır. Başta, zayıflayan bağışıklığı güçlendirmesi soğukla gelen hastalıklara karşı koruması ve kış aylarında kolayca düşen vücut sıcaklığını arttırması için Anadolu'da yüzlerce yıldır tüketilmektedir. Türkiye’nin en geleneksel ve en sağlıklı besinlerinden biri durumundadır.

Geleneksel yapımlı pekmezler katkı maddesi içermediklerinden doğal zengin vitamin, enerji ve mineral kaynağıdır. Bağışıklık sistemini güçlü kılarken vücudun günlük ihtiyacı olan besin, enerji, vitamin, mineral değerlerini önemli oranda karşılar.
Vücudun günlük enerji ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan pekmez, zindelik verdiği için sabahları, güç ve enerji verdiği için spor yapmadan 1 saat önce tüketilebilir.

Meyvelerden hazırlanan pekmezler, insan bedenini hastalıklardan koruyarak bünyenin güçlenmesini sağlamaktadır. Mikrobik hastalıklar dışında vücut ısısı soğuk havalara karşı direnç gösteremediği için mevsimsel hastalıklar meydana gelmektedir.

Özellikle B vitaminlerince bakımından zengin olan pekmezler, bağışıklık sistemini güçlendirmek için doğru bir takviyedir.
Bağışıklığı güçlendirmeleriyle grip, nezle, salgın, enfeksiyonlara ve soğuk havalara karşı iyi bir şekilde hazırlanmayı sağlar. Soğuk algınlığı gibi birçok rahatsızlıktan sağladığı desteklerle korunulmasına yardımcı olur.

Genel itibarıyla pekmezler enerji, besin, vitamin ve mineral deposu olmalarının yanısıra yüksek derecede antioksidan özelliklere sahiptirler. Serbest radikallere ve oluşmalarına engel olmaları nedeniyle çok iyi bir kan temizleyicidirler de. Bu nedenle temiz kan oluşumunu vücuda sağlayan, vücutta serbest radikallerin oluşmasına karşı vücudu koruyan şifa kaynağıdır.
(Antioksidan: yağların oksidasyonunu yavaşlatan maddeler. Oksidasyonlanma ile oluşan moleküler yapılar olan "RADİKALLER" ile savaşan maddeler. Antioksidan madde: Vücuttaki kimyasal süreçte oluşan oksitlenme ile ortaya çıkan serbest radikallerin -ör: damar yağlanması- meydana gelmesini önleyen ve onlarla savaşan)
(Radikal madde: Vücuttaki hücreler ve yemek-solunum yoluyla giriş yapan bileşimler parçalandıktan sonra büyük değişikliklere uğrar. Bu değişikliklere yol açan moleküler yapılara serbest radikaller denir. Bunlar vücudun yaşlanmasında, kemiklerin zayıflamasında, saç ağarmasında ve dökülmesinde, cildin yaşlanma- kırışma ve matlaşmasında, kalp krizi riskinin artmasında, farklı kronik dejaratif -oluşumunda tümör, travma veya yangı / iltihaplanma gibi etkenler bulunmayan- deformeye bağlı rahatsızlıklarda, eklem ağrılarında ve değişik kanser türlerinin oluşmasında etkin rol oynayan maddelerdir)

Antioksidan ve antioksit etkin maddeleri içeren pekmezler kan temizleyici özellikleriyle kötü kolesterolü (LDL. İyi kolesterol HDL) düşürmesiyle birlikte, kalp ve dolaşım sistemi (kardiyovasküler sistem) üzerinde oluşmuş olan baskıların azalmasına, kan akışının hızlanmasıyla da damar içi plaklanmaların oluşumuna engel olur. Dolaşım yolları açık kan dolaşım sisteminin olduğu vücut yapısı içinde yüksek tansiyon görülme olasılığı minimuma düşer. Dolaysıyla kalp krizi riskini azaltır.

Antioksit (Vücuttaki zehirlere karşı savaşan. Detoks ve sindirim sistemiyle vücuttan dışarı atan) özellikleri sayesinde kirli hava, çalışma ortamı, yanlış beslenme ve zararlı alışkanlıklardan kaynaklı vücutta meydana gelen toksinleri temizleyerek organların ve metabolizmanın daha dengeli çalışmasını sağlar.

Doğal pekmez; diğer özelliklerinin yanısıra kalp ve damar sistemini destekler. Yüksek kan basıncını önlemekte etkilidir. Bu korumacılığıyla yüksek kan basıncının neden olduğu kalp krizi, tansiyon yükselmesi gibi birçok rahatsızlık riskini düşürür.

Kaslarının ve sinirlerinin gelişimi sağlayan pekmez, kaslardaki gerginlikleri gidermesiyle de sıkışmış, gerginleşmiş, daralmış, iletimde zorluk çeken damar ve sinirler üzerindeki baskıyı da kaldırmış olur. Kan dolaşımı, mana verilemeyen ağrılar, vücut gerginlikleri, asabi haller kendiliğinden kalkmış olur. Gerginlik, kramp, sertleşme, sıkışma gibi nedenlerle oluşan stres ve sinirlilik halleri biter depresif vakalar azalır.

Damarları ve sinirleri sıkıştıran kasların, dolaşım sistemi üzerindeki baskısını kaldırmasıyla dolaşım sistemi ve sinirler üzerindeki daralmanın oluşturduğu sistem zorlanmaları sona ermiştir. Kasları normal seyrine dönüştürerek; damar daralmalarını, beden ve sinir gerginliklerini yok ederek, sisteme verdiği pozitif yönlü destekle strese karşı oldukça etkilidir. Dolaşım sistemini rahatlatması, bedeni dinginleştirmesi, stresten uzak tutması, sinir sistemini rahatlatması, kan seviyesini yükseltip kan kalitesini artırması nedeniyle beynin daha iyi çalışmasını, zihnin açılmasını, odaklanmanın artmasını sağlar.

Doğal şeker içeren pekmez, vücudun şeker ihtiyacını karşılayarak tatlı krizlerinde yapay şekere olan yönelimi azaltmaktadır. Vücudun şeker ihtiyacını en doğal şekilde karşılar. Bu da kontrolsüz tatlı krizlerinin önüne geçtiğinden, eğer değerlendirilirse kilo olmaya engel durumlar oluştururlar.

Pekmezler elbette direkt olarak zayıflatmaz. Ancak kontrollü şekilde tüketilir, diyet programı uygulanırsa, şifasından istifade ederken zayıflamaya da yardımcı olur. Kilo vermede yani diyet sırasında vücudun düşkün durumlar yaşamaması, bünyeyi güçlü tutması, tokluk hissini uzun süreli kılması, enerjilendirip, sindirimi hızlandırması gibi etkilerle kilo verme programlarına destek olurlar.

Kilo verme; öncelikle bir aktivite ve kalori dengeleme eyleminin başarı ya da başarısızlık eylemidir. Kontrollü ve dengeli beslenmeyi içeren birtakım aktivitelerin yerine getirilmesiyle olur. Kilo vermede kontrolü sağlayarak zayıflamak, uzman tavsiyeleriyle düzenlenen ve sadık kalınan iyi bir diyet programıyla oluşur.

Sindirim sisteminin daha düzenli ve sağlıklı çalışmasına yardımcı olması yanısıra şekere karşı bünyeyi koruyup tokluk hissi oluşturduğundan kilo almayı engeller. Vücudu enerjilendirirken, vitamin, mineral, besin eksikliğini giderirken aynı zamanda kilo verme olanağını da beraberinde bünyeye taşımış olur. Az yeme isteğiyle sağlıklı yaşam takviyelerini vücuda vermiş olur.
Sindirim sistemini düzenli ve hızlı çalışır hale getirmesiyle de kabızlığı önler ve kabızlık, hazımsızlık dolaysıyla oluşan şişkinliği azaltır.

Pekmez çeşitleri faydalı olmalarının yanı sıra doğalda olsa yoğun miktarda glisemik endeksi düşük şekeri de içeriğinde bulundurmaktadır. Doğal meyve şekeri içerdiğinden tatlı zehir de denilen kristalleştirilmiş şeker yerine, glisemik endeksi son derece düşük doğal şeker içermektedir. Dolaysıyla kan şekerinin yükselmesine engel olur.

Pekmezler içinde şekere dönüşen karbonhidların oranı az olduğundan glisemik indeksi (karbonhidrat içeren besinlerin kanda şekere dönüşme / kan şekerini yükseltme katsayısı) son derece düşük olan şeker vardır. Kan şekerini dengeleyen ve şeker hastalarına zarar verici (az miktarda alınma şartı ile. Doktora danışma en kesin çözümdür) olmayan doğal bir tadı içerir. Bu özelliği ile diyabet hastaları ya da diyabet riski taşıyanlar için iyi koruyucu, besleyici, takviye edici, bağışıklığı güçlendirici, sağlık verici besin kaynağı olarak kullanılabilir.

Özetle; glisemik indeksi düşük olması nedeniyle kan şeker seviyesini dengede tutan pekmezler, şeker hastalarının kontrollü tüketebileceği besinler arasında yer alır. Kan şekerini dengeleyen pekmezler glisemik indeksinin düşük olması nedeniyle uzun süre tokluk hissini korur. Şeker, tatlı alma, yeme arzularını engeller.

Enerji kaynağı bir besin olduğundan sabah 1 tatlı kaşığı alınan pekmez güne zinde başlamanın anahtarı olduğu gibi gün içinde direk ya da suya karıştırarak, yiyecek üstüne dökerek, salatalara katarak tüketilecek olan 1 tatlı kaşığı pekmez yeterli enerjiyi sağlayarak verimliliği ve pozitifliği arttırmaktadır.

Pekmez; zengin vitamin ve minerallere sahip olduğundan vücudun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri karşılar. Özellikle vitamin ve mineral eksikliğinden görülen unutkanlık, halsizlik ve kan değerlerinin düşmesi gibi rahatsızlıkları doğal olarak tedavi eder.

Gelişme çağındaki çocukların kemik gelişimine katkı sağlayarak iskelet sistemini güçlendirmektedir.
Bununla birlikte menopoz sürecine giren kadınlarda sıklıkla görülen kemik erimesine karşı etkili bir ilaç olarak tüketilmektedir.

Kan değerleri düşük olan yani anemi hastalarının kan değerlerini yükseltmektedir. Kanı düşük olan kimselerin her sabah aç karnına tüketmeleri tavsiye edilmektedir.

Kara dut başta olmak üzere, tüm pekmezler kansızlığın giderilmesi ve sağlığın korunması için çok önemli bir mineral olan ve hemoglobin üretimine olanak sağlayan demir (özellikle siyah üzüm ve kara dut pekmezi) ile yüklüdür. Demir; kansızlığı gidermede, hastalıklar ile mücadele etmeyi, anemi ve diğer kan hastalıklarını tedavi etmede önemli bir mineraldir. Kansızlığı azaltması ile; üşüme, yorgunluk ve vücutta zayıflık gibi durumları giderir.

Rahatsızlıkları tedavi etmek için önem arzeden pekmezler, (özellikle siyah üzüm ve kara dut pekmezi) beyaz ve kırmızı kan hücrelerinin üretimini teşvik etmesinin yanı sıra hormon dengelerinin korumasına, çeşitli enzimlerin üretilip salınmasına yardımcı olur.

Vücudun vitamin ve mineral eksikliğini tamamladığından cildin daha sağlıklı ve güzel görünmesini sağlar. Cilde canlılık kazandırır. E vitamini zengini olan pekmez, cilt sağlığında ve bakımında çok fazla tercih edilen bir besindir. Bundan dolayı düzenli olarak pekmez (özellikle elma) tüketilmesi cildin kirden arınmasını, siyah nokta ve sivilce gibi problemlerin giderilmesinde etkilidir.

PEKMEZ KULLANIMI
Geleneksel yöntemle evde yapılan pekmezler güneş ışığı almayan yerde ve normal oda ısısında saklanırken, marketten alınan pekmezler (seri üretim ya da sanayi üretimi) ise kapağı açıldıktan sonra buzdolabında muhafaza edilmelidir. Açılmadan uzun ömürlü olan ve açılmadan uzun süre yapısını koruyan (raf ömrü uzun olan ama kullanım süresi için itina isteyen) sanayi pekmezleri kapağı açıldıktan sonra oda sıcaklığında dayanıksızdırlar.

Pekmez kaynatılmaz, sıcak suya katılacaksa da suyun 65-70 derecenin üstünde olmamasına dikkat edilmelidir. Pekmez donarsa bu durumda da ben-mari (bain-marie) usulü ile 70 derecede çözdürülmelidir.
Pekmezin aşırı miktarı, ishal ve sindirim sisteminde şişkinliğe neden olabilmektedir. Bu nedenle dengeli tüketilmelidir. Bünyeyi düzenli kullanımla kuvvetlendirmeli her şeyde olduğu gibi pekmez kullanımının da aşırısından kaçınılmalıdır.
İçeriğindeki yüksek kalori nedeniyle aşırı tüketimi kilo alımına ve vücutta yağlanmaya neden olabilmektedir.
Pekmez sade tüketileceği gibi yoğurt ya da meyve salatası gibi eklentilerle de tüketilebilir.

Demir eksikliğine bire-bir çare olarak bilinen pekmez, kansızlığı gidermek için rahatça kullanılabilir. Ama yoğurtla karıştırılarak, hemoglobin, kan hücresi yapımının minerali demirin etkisizleştirilmemesi gerekir. Anemi için sade pekmez tüketilmelidir. Böylece demir emilimi daha yüksek olacaktır.
Demir emiliminin yüksek olabilmesi için, demir eksikliği olanlarda pekmez, yoğurtla karıştırılarak yenilmemelidir.

UYARI: bitkisel ürünler, bitki yağları ve bitki özlerinin kullanımıyla ortaya çıkması muhtemel yan etkiler ve bu etkilerden kaynaklanabilecek zararlar hakkında bilgilendirme notu.
.... Sitemiz sayfalarında yer alan bilgiler; konusunda uzman sayılan kişi ve kurumların yayınlarından derlenmekte ve ürün başlıkları altında toplanarak sizlere sunulmaktadır.
Makalelerden derlenen yazılar faydayı duyurabilmeyi, fayda sağlayabilmeyi amaçlayan bilgi içerikli yayınlardır. Dolaysıyla, bilgilendirme dışında ve bilgi verme seviyesinin üstünde kabul edilmemesi gereken detay yazılardır.
Yazılarda aktarılan bilgiler, önerilenler yada tavsiye edilen uygulamalar tedavilerde kesinlikle kullanılması önerilen REÇETE-VARİ /direktifleryazılar olarak algılanmamalıdır.
Keyfe-kader çay-tonik-katkı-bakım-masaj-tadlandırıcı... gibi kullanımların dışında kalan rahatsızlıklara çare olarak kullanmadan önce tıbbi destek aranmalı dolaysıyla doktora danışılmalıdır.
Yazılarda yer alan tavsiyelerin doğrulukları sorgulanmalıdır. Önerilen bitki ve ürünlerin gerek bitki elde ediliş yöntemleri gerekse üretimleri hakkında bilgiler edinilmelidir. Bilgiler; atadan kalma yöntemlerle alınıp-verilmemeli, bitki çeşitlenmelerindeki ve üretimlerindeki yeni gelişmeler çerçevesinde bilgilerin güncellenmesi gerekmektedir.
Yazılar daha ziyade rahatsızlıklarda fayda sağlayan yada sağlayabilecek bilgiler olarak kabul edilip, asıl tedavilere yardımcı, rahatsızlıkları önleyici, tedavileri destekleyici, vücüt değerlerini dengeleyici, eksikleri tamamlayıcı, organizmaları işlevlerine kavuşturucu, bünye bağışıklığını takviye edici, fiziksel ve mental aktiviteleri kolaylaştırıcı, vitamin ve mineral aktarıcı doğal katkıların tanıtımı olarak görülmelidir.
Doktor tavsiyesine her zaman başvurulmalı, doktor kontrolündeki tahlil sonuçlarına göre hareket edilmelidir.
Her madde ve onların sentezlenmesi ile oluşturulan en iyi ilaç bile, dozu ayarlanmadığı sürece zehre dönüşebilir.
Yılan zehiri ve diğer zehirli metaryellerde ilaç yapımında kullanılıyor. Doğada en zehirli bitkilerden de ilaç elde ediliyor. Panzehir üretimlerinde de yine o maddeler kullanılıyor.
Dozu ayarlanmamış "su" da can alabiliyor. Hayatın kaynağı sayılan suyun, aşırı alımında ve saflaştırıldığında zehire dönüşüp ölümle sonuçlanabilen durumlara yol açtığı gibi, en yararlı bitkilerde her ne koşulda ve her ne tarifte olursa olsun, kontrolsüz ve aşırı tüketimleriyle vücutta yan etkiler meydana getirebilmektedir. Vücutta bazı alerjik etkilere neden olabilmektedir.
Bu nedenle her bitki fasılalı ve kontrollü olarak dikkatlice tüketilmelidir. Dikkat edilmezse, kronik rahatsızlıklar göz önüne alımmazsa, bünyede olan diğer hastalıkları, tetikleyebileceği göz önüne alınmalıdır. Eğer bu riskler hesap edilmez yada eldeki bilgilere göre hareket edilirse faydalı olan bitkiler, sağlığı etkileyen zararlı bitkiler konumuna gelebilir.
Her aşırı yüklenmeler gibi fazla vitamin alımıda organizmaya, organlara zarar verebilir. (Ihlamur, adaçayı çok rahatlatıyor, kasları gevşetiyor diye fazlaca alındığında en azından kalp kapakcıklarını ve mide kapakcığını yumuşatır, cinsel uyarımları geciktirebilir...vb..)
Bu nedenle, derlenerek yayınlanan yazılar ve tavsiyeler doktor reçetesi gibi görülmemelidir. Özellikle, kronik rahatsızlıkları olanlar doktora danışarak kullanmalıdır.
Farklı farklı hastalıklardan tedavi görenler, sürekli ilaç kullananlar, kronik hastalıklarla mücadele edenler, alerjik hassasiyeti olanlar mutlaka doktora danışmalıdır.
Özellikle, bitki yağları, extrantları, detoks halleri yoğunlaştırılmış bitki özleri olduğundan, bitki sıvısı olmaktan uzaklaşıp neredeyse ilaç konsantresi konumuna yaklaşmaya başlamıştır. (ilaç ve hap dozajlamasından elbette kat ve kat uzaktır. Ama aşırı tüketimle bu fark azalır. Organlarda olan başka bir hastalığı tetikleyebilir ya da tedavisine sekte vurabilir. Bu nedenle aşırı tüketimden ve süreklilikten kaçınmalı. Kullanıma haftada bir kez olsun ara verilmeli ve kişilerden kişilere değişse de yarar sağladığı tespit edilen oranlarda kalınmalıdır) Sürekli kullanımlar için doktora mutlaka danışmalıdır.
Sürekli kullanımlar yerine fasılalı ve aşırıya kaçmadan alınmakla yetinmeyip, vücutta fiziki değişiklikler gözlendiği gibi mental değişiklikler de gözlenmelidir.
Alerjik bünyeye, kronik rahatsızlıklara sahip olanlar ile sürekli ilaç kullananlar daha dikkatli olmalı ve bu nedenle mutlaka doktora danışılmalıdır. Kullanılan ilaçların etkisini azaltmamak, hesaplanmayan sonuçlarla karşılaşmadan bitkilerden yararlanabilmek için.

SAFRANLI YAŞAMA DAVET EDİYORUZ...

'Sağlıklı yaşama' katkımız olursa ne mutlu bize...

En pahalı baharat olması, değerinden, kıymetinden, etkisinden ve faydasından olan safran; tüm bu özellikleri göz önüne alındığında, karşılığını kat ve kat ödeyen bir baharattır.
Etkisine bakıldığında 'pahalı' kavramının göreceli olduğu anlaşılır. Safranın, 50-80 lira (4-5 $) gibi bir fiyata satılan 1 gramıyla en az 50 fincan çayı 'sağlık iksiri' olarak içebilirsiniz.
Kahvehane çayının yarı fiyatına içebilen 'safran', sizce pahalı olabilir mi? Karşılığını veremese! 'o fiyatlara' ulaşamayacağı gibi, ekimide yapılamaz.
Fiyatını saptayan faktörlerin başında; etkisinin vazgeçilmezliği, dekardan ~0,5 kg elde edilmesi ve üretimdeki meşakkatin derecesi gelmektedir.


Safran Abla