SÜZME BAL
Günlük enerji ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayabilecek potansiyelde olan bal, en doğal haliyle enerji ve vitamin deposudur. "Bal arılarının salgıladığı enzimlerle, yine arıcılarca birleştirilen çiçek nektarının harmanlanmış hali" denilebilir bala.
Özetlenmiş haliyle bal; arılarca çiçeklerden toplanan nektarların- polenlerin arı enzimleriyle yoğrulmasıyla ortaya çıkmış tatlı bir besindir. Görüldüğü gibi balın faydalarına katkı sağlayan en önemli unsur, içerdiği vitaminler ve minarelerdir
Kahvaltıların en değerlisi ve sevileni olan şifa deposu bal; karbonhidrat (100 gram balda 82 g karbonhidrat) bakımından zengin olan balda B1, B2, B3, B5, B6 ve C vitaminleri (100 gramda 0,5 mg) yanısıra 0.3 g protein, 6 mg kalsiyum, 2 mg magnezyum, 4 mg sodyum ve 52 mg potasyum, demir, klorür ve fosfat içerir.
Bal içerdiği flavanoidler (ajan kimyasallar, bileşikler. Örneğin, zararlı oluşumları, kanser hücrelerini araması, bulma ve sistemi uyarma işlevliler) sayesinde kansere yol açan hücreleri, maddeleri bulur, sistemi uyarır.
Bal içerdiği flavonoidler (ajan kimyasallar, bileşikler) sayesinde ayrıca kötü kolesterol (LDL. İyi kolesterol HDL) oluşumlarını bularak sistemi uyarıp engellenmelerine ve yok olmalarına (elbette birey kolesterol yapıcı yiyeceklerden hatta stresten uzak duruma şartıyla) sebep olurlar.
Bal içeriğindeki besleyici ve tamamlayıcı mineraller ve bileşiklerle bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Bağışıklık sistemini güçlendiren doğru bir takviyedir. Bağışıklığı güçlendirmesiyle bal; grip, nezle, salgın, enfeksiyonlara ve soğuk havalara karşı iyi bir şekilde hazırlanmayı sağlar. Bağışıklık sistemini güçlendiren ve tehditler karşısında bağışıklık sistemini devreye sokan bileşikler içerdiğinden tümör gibi oluşumlarında önüne geçer.
Bal kanın pıhtılaşmasını önleyen "cholin" maddesi içermektedir. Kan pıhtılaşmasını yavaşlatarak damar tıkanıklığa karşı etkin bir role sahip olan bal, bu yönüyle kan akışının hızlanmasını, tıkalı bölgeleri de kolayca aşmasını sağlayarak kalp sağlığını korumaya yardımcı olur. Yüksek kan basıncının kalbi yorduğu göz önüne alındığında bal, kalbin üzerinde oluşan baskıyı gideren ve kriz riskini azaltan besin kaynağı olarak görülebilir.
Kanı temizleyip damarlarda içerdiği "cholin” maddesi ile pıhtılaşmayı önleyen bal, karaciğerin yağ dengesini ayarlar, yağlanmasını engeller, dolaysıyla karaciğerin onarılmasına yardım eder. Bu yönüyle bal, Bal içerdiği mineraller, bileşikler ve enzimleri ile böbrek ve karaciğer hastalıklarında da yararlılık gösterir.
Bal, kansızlığın giderilmesi ve sağlığın korunması için çok önemli bir mineral olan ve hemoglobin üretimine olanak sağlayan demir ile yüklüdür. Demir; kansızlığı gidermede, hastalıklar ile mücadele etmeyi, anemi ve diğer kan hastalıklarını tedavi etmede önemli bir mineraldir. Kansızlığı azaltması ile; üşüme, yorgunluk ve vücutta zayıflık gibi durumları giderir.
Yine içeriğindeki bakır ve magnezyum, kalsiyum mineralleri sayesinde kemik gelişimine katkıda bulunur. Kemik yoğunluğunun azalmasıyla oluşan kemik erimesinin önüne geçer. Kemiklerde ve eklemlerde oluşan kireçlenmelerin önüne geçer ve tedavi eder. Tırnakları ve saçları güçlendirir. Tırnak ve saç kırılmalarını önler.
Bal; magnezyum içerdiğinden, kramp, kasılmalar, gerginlik gibi kas sertliklerini engeller. Kaslar üzerindeki pozitif etkisi sayesinde kalp ve dolaşım sistemi (kardiyovasküler sistem) üzerindeki baskıların azalmasını sağlar. Kan basıncını düzenlemesi nedeniyle kalp krizi riskini azaltırken, kan basıncını doğal olarak dengeler ve yüksek tansiyonu düşürür ve rahatlıkla dengede tutmaya başlar.
Dolaşım sistemini rahatlatması, bedeni dinginleştirmesi, stresten uzak tutması, kan seviyesini yükseltip kan kalitesini artırması nedeniyle beynin daha iyi çalışmasını, zihnin açılmasını, odaklanmanın artmasını sağlar. Bir bakıma, enerji metabolizmasını düzenleyici, sakinleştirici özelliğiyle doğal anti-depresantdır.
Dolaşım sistemini rahatlatması, bedeni dinginleştirmesi, stresten uzak tutması, kan seviyesini yükseltip kan kalitesini artırması nedeniyle beynin daha iyi çalışmasını, zihnin açılmasını, odaklanmanın artmasını sağlar. Özellikle alzheimer gibi giderek artan bir hastalığa karşı koruyucudur.
Başlı başına enerji sağlayıcısıdır. Protein ve yağı enerjiye çevirir, beynin enerji kaynağı gri hücreleri canlı tutar. Enerjik ve mutlu kişilerin oluşmasında rol oynar.
Anne adaylarına katkıları hem anne hem de taşıdığı bebek için tamdır. Gelişme çağındaki çocukların bünye, beyin ve iskelet yapıları için önem arzeden bal, sporcular içinde vazgeçilmez bir gıda ve enerji kaynağıdır.
Hücreleri yenileyen bal, metabolizmayı genç tutması yanısıra cilt hücrelerini yenileyerek cildi güzelleştirir, cilt hastalıklarının oluşumunu ölü hücreleri yok ederek engel olur. Matlığı giderir canlılık kazandırır. Aynı şekilde saçlara, saç köklerine ve tırnaklara da olumlu katkılarda bulunur.
Ağız kokusuna neden olan bazı bakterilerin bir kısmını öldürebildiği için ağız kokusu gidericiliğiyle doğal bir nefes tazeleyicidir. Antimikrobik ve antiseptik olması nedeniyle bal, ağız ve boğaz hastalıklarına iyi geldiği gibi, balgam söktürücü özelliği de vardır. Solunum yolu hastalıklarına fayda sağlar.
Doğal tada ve aromaya sahip bal, doğal nektarlardan ve arı enzimleri harmanlanarak oluştuğundan diyabet hastalarının kullanabileceği bir besin kaynağıdır. Kontrollü kullanıldığında insülin direncini ayarlayan ve onun üzerinde (doktor tavsiyesi ve doz ayarı ile) kontrol mekanizması olabilir.
Bal, ihtiva ettiği enzimler ve bileşikler ile sindirim sistemini düzenler, mide ülserine karşı etkili olur.
Özetlenmiş haliyle bal; arılarca çiçeklerden toplanan nektarların- polenlerin arı enzimleriyle yoğrulmasıyla ortaya çıkmış tatlı bir besindir. Görüldüğü gibi balın faydalarına katkı sağlayan en önemli unsur, içerdiği vitaminler ve minarelerdir
Kahvaltıların en değerlisi ve sevileni olan şifa deposu bal; karbonhidrat (100 gram balda 82 g karbonhidrat) bakımından zengin olan balda B1, B2, B3, B5, B6 ve C vitaminleri (100 gramda 0,5 mg) yanısıra 0.3 g protein, 6 mg kalsiyum, 2 mg magnezyum, 4 mg sodyum ve 52 mg potasyum, demir, klorür ve fosfat içerir.
Bal içerdiği flavanoidler (ajan kimyasallar, bileşikler. Örneğin, zararlı oluşumları, kanser hücrelerini araması, bulma ve sistemi uyarma işlevliler) sayesinde kansere yol açan hücreleri, maddeleri bulur, sistemi uyarır.
Bal içerdiği flavonoidler (ajan kimyasallar, bileşikler) sayesinde ayrıca kötü kolesterol (LDL. İyi kolesterol HDL) oluşumlarını bularak sistemi uyarıp engellenmelerine ve yok olmalarına (elbette birey kolesterol yapıcı yiyeceklerden hatta stresten uzak duruma şartıyla) sebep olurlar.
Bal içeriğindeki besleyici ve tamamlayıcı mineraller ve bileşiklerle bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Bağışıklık sistemini güçlendiren doğru bir takviyedir. Bağışıklığı güçlendirmesiyle bal; grip, nezle, salgın, enfeksiyonlara ve soğuk havalara karşı iyi bir şekilde hazırlanmayı sağlar. Bağışıklık sistemini güçlendiren ve tehditler karşısında bağışıklık sistemini devreye sokan bileşikler içerdiğinden tümör gibi oluşumlarında önüne geçer.
Bal kanın pıhtılaşmasını önleyen "cholin" maddesi içermektedir. Kan pıhtılaşmasını yavaşlatarak damar tıkanıklığa karşı etkin bir role sahip olan bal, bu yönüyle kan akışının hızlanmasını, tıkalı bölgeleri de kolayca aşmasını sağlayarak kalp sağlığını korumaya yardımcı olur. Yüksek kan basıncının kalbi yorduğu göz önüne alındığında bal, kalbin üzerinde oluşan baskıyı gideren ve kriz riskini azaltan besin kaynağı olarak görülebilir.
Kanı temizleyip damarlarda içerdiği "cholin” maddesi ile pıhtılaşmayı önleyen bal, karaciğerin yağ dengesini ayarlar, yağlanmasını engeller, dolaysıyla karaciğerin onarılmasına yardım eder. Bu yönüyle bal, Bal içerdiği mineraller, bileşikler ve enzimleri ile böbrek ve karaciğer hastalıklarında da yararlılık gösterir.
Bal, kansızlığın giderilmesi ve sağlığın korunması için çok önemli bir mineral olan ve hemoglobin üretimine olanak sağlayan demir ile yüklüdür. Demir; kansızlığı gidermede, hastalıklar ile mücadele etmeyi, anemi ve diğer kan hastalıklarını tedavi etmede önemli bir mineraldir. Kansızlığı azaltması ile; üşüme, yorgunluk ve vücutta zayıflık gibi durumları giderir.
Yine içeriğindeki bakır ve magnezyum, kalsiyum mineralleri sayesinde kemik gelişimine katkıda bulunur. Kemik yoğunluğunun azalmasıyla oluşan kemik erimesinin önüne geçer. Kemiklerde ve eklemlerde oluşan kireçlenmelerin önüne geçer ve tedavi eder. Tırnakları ve saçları güçlendirir. Tırnak ve saç kırılmalarını önler.
Bal; magnezyum içerdiğinden, kramp, kasılmalar, gerginlik gibi kas sertliklerini engeller. Kaslar üzerindeki pozitif etkisi sayesinde kalp ve dolaşım sistemi (kardiyovasküler sistem) üzerindeki baskıların azalmasını sağlar. Kan basıncını düzenlemesi nedeniyle kalp krizi riskini azaltırken, kan basıncını doğal olarak dengeler ve yüksek tansiyonu düşürür ve rahatlıkla dengede tutmaya başlar.
Dolaşım sistemini rahatlatması, bedeni dinginleştirmesi, stresten uzak tutması, kan seviyesini yükseltip kan kalitesini artırması nedeniyle beynin daha iyi çalışmasını, zihnin açılmasını, odaklanmanın artmasını sağlar. Bir bakıma, enerji metabolizmasını düzenleyici, sakinleştirici özelliğiyle doğal anti-depresantdır.
Dolaşım sistemini rahatlatması, bedeni dinginleştirmesi, stresten uzak tutması, kan seviyesini yükseltip kan kalitesini artırması nedeniyle beynin daha iyi çalışmasını, zihnin açılmasını, odaklanmanın artmasını sağlar. Özellikle alzheimer gibi giderek artan bir hastalığa karşı koruyucudur.
Başlı başına enerji sağlayıcısıdır. Protein ve yağı enerjiye çevirir, beynin enerji kaynağı gri hücreleri canlı tutar. Enerjik ve mutlu kişilerin oluşmasında rol oynar.
Anne adaylarına katkıları hem anne hem de taşıdığı bebek için tamdır. Gelişme çağındaki çocukların bünye, beyin ve iskelet yapıları için önem arzeden bal, sporcular içinde vazgeçilmez bir gıda ve enerji kaynağıdır.
Hücreleri yenileyen bal, metabolizmayı genç tutması yanısıra cilt hücrelerini yenileyerek cildi güzelleştirir, cilt hastalıklarının oluşumunu ölü hücreleri yok ederek engel olur. Matlığı giderir canlılık kazandırır. Aynı şekilde saçlara, saç köklerine ve tırnaklara da olumlu katkılarda bulunur.
Ağız kokusuna neden olan bazı bakterilerin bir kısmını öldürebildiği için ağız kokusu gidericiliğiyle doğal bir nefes tazeleyicidir. Antimikrobik ve antiseptik olması nedeniyle bal, ağız ve boğaz hastalıklarına iyi geldiği gibi, balgam söktürücü özelliği de vardır. Solunum yolu hastalıklarına fayda sağlar.
Doğal tada ve aromaya sahip bal, doğal nektarlardan ve arı enzimleri harmanlanarak oluştuğundan diyabet hastalarının kullanabileceği bir besin kaynağıdır. Kontrollü kullanıldığında insülin direncini ayarlayan ve onun üzerinde (doktor tavsiyesi ve doz ayarı ile) kontrol mekanizması olabilir.
Bal, ihtiva ettiği enzimler ve bileşikler ile sindirim sistemini düzenler, mide ülserine karşı etkili olur.