DOĞAL ÜRÜNLER

DOĞANIN İKRAMI...

Doğallığım! Doğanın özünü barındırmamdan,

Değerim! Doğanın kıymetini bilenlerin takdirlerinden,

Tercihler ismimden değil, Doğayı temsil etmemden....

Safran Abla

Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla

AĞRI ODAKLI BİTKİ ÖZLÜ KREM


SAFRAN YAĞI

SAFRANLI KREM

KANTARON YAĞI

ALABALIK YAĞI

SUSAM YAĞI



SAFRAN YAĞI - SAFRAN ÖZÜ / EXTRANT

BEL AĞRILARI

BEL FITIĞI? / LUMBAGO?

Bel ağrısı (lumbago), 12’nci kaburga ile krista iliakalar arasında kalan omurga bölgesinin ağrısıdır. Bel ağrısı sırtta kaburgaların bitiminden bacakların üst kısmına kadar olan (Leğen kemiğinin üst kısmı) bölgedeki tüm ağrı ve acılara verilen addır. Ağrı bölgesi Leğen kemiği ile 12. kaburgalar arasında yer alan omurlar arasında Tuffier çizgisi olarak adlandırılan hat boyunca olur.

Bedenimizde baş gösteren ağrıların en zorlu ve tehlikeli olanları, içinden elliden fazla sinirin geçtiği omurgamız üzerinde açığa çıkan rahatsızlıklardır. Ağrıyla; rahatsızlığı, yanlış giden şeyleri haber veren kritik bölge; eğme ve burkma yada zorlamalara defalarca maruz kalan, omurga kemiklerinin arasındaki diskleri sıkıştırıp ve ezdiğimiz boyun, bel ve sırt bölgesidir. İleri safhalarda, diskin maruz kaldığı basınç diskin dışarı fırlamasına ve bir sinirin üzerine gelerek sinirin iltihaplanmasına ulaşabilen rahatsızlıkların bölgesi omur üzeri bölgedir.

Kadın ve erkeklerde aynı oranlarda ve sıklıkla 35-50 yaşları arasında rastlanan toplumun %70-80'ını etkileyen, acı boyutu rahatsızlık verme seviyesi ile katlanılamaz ağrılar arasında olabilen bir ağrıdır.

AĞRI / RAHATSIZLIK BÖLGESİ:

Yukarıdaki resimdeki işaretlemelerden de anlaşılacağı gibi en alt (12. kaburga) Kaburgalar ile Leğen Kemiği üst çıkıntıları arasında yer alan Omurlar arasındadır. (Krista İliakalar; genellikle zayıf kişilerde belirgin olabilen, önden bakıldığında; don,şort,düşük bel pantolon,mayo,bikini altı gibi giyecek çeşitlerinde, giyeceğin kalça kenarlarına doğru inceldiği bölümlerin üzerinde kalan, simetrik iki adet kemik çıkıntısı) Lumbago; doğrudan sağrı kemiğini (bel ile kuyruk sokumu arasındaki yuvarlak ve dolgun kısım) sağrı kemiğini kapsayan ağrılardır.

İleri safhada kişinin ayakta duruşuda, Omurlardaki baskıyı, gerilmeyi azaltmak için vücut kendisini koruyucu vaziyette tutar ve “öne eğik” duruş pozisyonu sergiler. Lumbago Bel omurunun kilitlenmesine sebep olabilir. Dolaysıyla kişi eğilme pozisyonundan ya da oturduğu yerden birisinden yardım almadan doğrulamaz ve kalkamaz, Ayaktayken vücut kendisini koruyucu vaziyette “öne eğik” duruş pozisyonundadır.

OLUŞUM NEDENLERİ

Çoğunlukla omur ve omur bağlarının uğradığı herhangi bir zarar rahatsızlığı ortaya çıkarır. Omurlar arasındaki disklerde oluşan herhangi bir problem de bu türden bel ağrılarına neden olabilir. Çoğunlukla omur eklemleri yanlış beden hareketlerinden kaynaklanan kilitlemeler yaşayabilir. (Sert, yanlış, ani, ters, ağır ….. hareketlerden tutun stres, korku, üzüntü, deprasyon …. Vukûlarını yaşamak bu rahatsızlığı oluşturduğu gibi sert ani soğuklara maruz kalmak bile yeterli neden olabilir)

Bölgedeki derin sırt kaslarının, omurlara gelebilecek başka zararlardan koruyabilmek için ani olarak kasılması, omurların o şartlarda hareket ederek başka zararlar verememesi için bedensel bir reflekle başlattığı bu kasılma rahatsızlığın en tipik belirtisidir.

Kasların kasılması ile ortaya çıkan bedensel refleks, omurgayı gelebilecek başka zararlı etkenlerden ve omur hareketleri ile oluşacak başka hasarlardan korumaya çalışırken beraberinde (kasları kasması, bölgenin sertleşmesi ile damarlarda oluşan baskı deneniyle) kan dolaşımının zorlaşmasını da getirir. Kan dolaşımının kasılan kaslar nedeniyle zorlaşmasıda, o bilindik ağrıları ortaya çıkarır.

Bel ağrılarına sebep olan ama ameliyat gerektirmeyen, fiziksel hasar görmemiş olan bel kayması yada ilerlemiş bel fıtığı yok ise, Kremle tedavi başarılı sonuçlar verecektir. Bu durumda 'bitki özlerinden harmanlanarak hazırlanmış doğal özlü krem' çok yararlı olacaktır.

Fizik tedavisi uygulanan Bel fıtıklarında bölgeye 'bitki özlerinden hazırlanmış kremi' uygulamak ekstra bir katkıda bulunacaktır. Bölgeye Fizik tedavinin uygulanma amacının bölgedeki kasları gevşetmek (rahatlatmak) kan akımını artırmak, dolaysıyla ağrıları yok etmek olduğu göz önüne alınırsa; Kremin terkibinde yer alan bitki özlerinin, yumuşatılmış ağrı bölgesinin içlerine daha rahat sirayet edebileceğide ortadadır. Bitki özlü kremler; bu nedenlerden dolayı fizik tedavilerinin de ayrılmayacak şifa kaynağı konumundadır.

En hafifinde bile rahat hareket etmeyi zorlaştıran bel ağrılarının birçok nedeni vardır. Nedenler arasında sıklıkla raslananı; toplumda 'bel tutulması' olarak adlandırılan, tıbbı literatürde 'faset kilitlenmesi' olarak kategorize edilen rahatsızlık tipidir. Genellikle ters ve ani hareketle ortaya çıkan, darbe alma, ağır kaldırma ve aniden sıcak ortamdan rüzgarlı soğuk ortama geçiş yapmalarla da, rahatsızlık olarak kendini gösterir. Çok soğuk bir rüzgarda kalma veya herhangi bir şeyi kızıp üzülme sonucu, omurganın arkasındaki eklemler birbiri üzerinde kayarlar ve bu kayma esnasında kaslar katılaşır. Koruma (omurları koruma) amaçlı kasların kasılması bel tutulmasını ortaya çıkarır.

Elbette herşey sadece fiziki etkenlere bağlanılarak açıklanılamaz. Sinirsel deprasyonlar, bir şeye çok kızma ve üzülme, birşeyden çok korkma ile oluşan gergin vücud yapısı, kas katılaşması (sertleşmesi ile ortaya çıkan gerginleşme deformasyonları) ile omurganın arkasındaki eklemler birbiri üzerinde kaymalar oluşur.Bu kaymalar, oynamalar esanasında yada sonrasında rahatsızlık; ağrılarla, tutulmalarla, hareket kısıtlamaları ile kendini gösterir.

Bunun dışında bel ağrısı nedenleri arasında omurilik kanal darlığı, bel fıtığı, skolyoz, osteoporoz, bel kayması, omurga tümörleri, omurga enfeksiyonları, omurga kireçlenmeleri, kadın hastalıkları (miyom, adet sancısı gibi), ürolojik nedenler (böbrek taşı, idrar yolu enfeksiyonları, böbrek iltihapları gibi), Akdeniz ateşi hastalığı (FMF) atakları, çok uzun eğilerek çalışanlar, vurma, çarpma, omurga kırılmaları gibi travmalara maruz kalanlar ve bazı bağırsak sorunları bel ağrılarına neden olabilir.

Ayrıca yoğun stres altında çalışanlarda, hareketsiz çalışanlarda, uzun süre ayakta çalışanlarda, manyetik alanın fazla olduğu yerlerde çalışanlarda, doğuştan belinde kayma olanlarda bel ağrısı şikayetleri daha fazla görülür. Bu gibi belirtilerde öncelikle Tıbbi müdahele gerektiren sınıfta olanlar hemen tedavilerine başlamalıdır. Bu şart yerine getirilmeli ileri seviyelere fiziki boyutta oluşmuş olan rahatsızlıklar mutlaka doktor kontrolü ve müdahelesine uğramalıdır.

Tıbbi tedavi sırasında ve sonrasında da 'bitki özlerinden harmanlanarak hazırlanmış doğal özlü krem' mükemmel bir şifa kaynağı konumundadır.

AĞRILARA MÜDAHALE / KREM KULLANMA

Tedavide amaç ağrıyı giderme ve ağrıya sebep olan nedenlerin tespitinden geçer. Bu tespitlerden sonra; bu rahatsızlıkta öncelikle öncelikle kişinin mümkün mertebede ortopedik bir yüzeyde yada yatakta dinlendirilmesi şarttır. Ardından ağrılı bölgeye 'bitki özlü kremle' bastırmadan masajlar yapılmalıdır. Bu işlem bölgenin kan dolaşımını hızlandırarak rahatlama sağlar.

Yatmadan önce: 'bitki özlü kremin' uygulanacağı bölge nemli bir bezle silinir. Önce az miktarda krem sürülür ve krem sürülen bölge, evdeki imkanlarla 5 dakika ısıtılır (Fön gibi). Isıtmanın ardından aynı bölgeye yeniden 'bitki özlü krem' sürülerek 10 dakika hafifce masaj yapılır.

Masaj bitince sabaha kadar kapalı tutarak krem buharlaşmasının dışarıya doğru olmasının önüne geçecek ve ağrı bölgesini sıcak tutacak bir havluyla üzeri kapatılır. Üzeri kapatılır ki sıcak kalarak, kremin şifa kaynağı olan ve yağlarla hücre sıvısından daha az yoğun hale gelmiş olan karışımın meteryalleri deriden geçerek ozmoz reaksiyonu (ozmoz: maddelerin az yoğun ortamdan çok yoğun ortama, seçici geçirgen bir mebrandan / zardan geçmesi) sağlıklı gerçekleşsin. Hücre sıvısından daha az yoğun olan yarar maddeler, mineraller, yağlar tam doz olarak bölgenin içlerine rahatca sirayet etmekle kalmayıp, kas hücrelerine uzun süreli geçiş yaparak kasları gevşetebilsin. Şifa olsun

AĞRI NEDENLERİNDEN KORUNMA

Bel ağrıları risklerini ortadan kaldırabilmek için;  bel ve bel kaslarına yönelik aşırı gerilim oluşturucu etkilerden kaçınmak ve beli güçlü ve esnek tutmak içinde jimlastik, yüzme, yürüyüş gibi sportif faaliyetlerde bulunmak gerekir.

Bel ağrısını azaltabilmek için öneriler, fazla kilo almamak ve fazla kilo sorunu var ise vermek, sırt ve karın kaslarını güçlendirici egzersizler yapmak, duruş bozukluğundan kaçınmak, sert ve rahat bir yatakta yatmak, omurgayı destekleyen bir sandalyede ayaklar yere ya da bir desteğe paralel olarak temas edecek şekilde oturmak, ani hareketlerden ve kas zorlanmalarından kaçınmak, ağır eşyaları taşırken veya kaldırırken vücudun doğru pozisyonda olduğundan emin olmak, araba kullanırken koltuğun sırt ve boyun bölgesini desteklemesini dikkat etmek, stresi ve kaygıyı azaltmaya çalışmak ve dengeli beslenmeye gayret göstermek,.... sırt, bel ve boyun ağrılarından korunmak yolunda alınacak en önemli önlemler olarak sıralanabilir.

son

BOYUN AĞRILARI

BOYUN TUTULMALARI

BOYUN FITIĞINA ve AĞRISINA NEDEN OLAN SEBEPLER.

Boyun omurgamız, omurgamızın en üst bölümüdür. Başımızı taşır ve omuriliğimizi korur.  7 adet boyun omurunu ve ilişkili amortisör görevi yapan diskleri,  çevre bağ ve kas dokularını içerir. Boyundan kollarımıza ellerimize ve omuzlarımıza giden sinirler ayrılır ve bunlar kaslara ve cilde dağılır

Bedenimizde baş gösteren ağrıların en zorlu ve tehlikeli olanları, içinden elliden fazla sinirin geçtiği omurgamız üzerinde açığa çıkan rahatsızlıklardır. Ağrıyla; rahatsızlığı, yanlış giden şeyleri haber veren kritik bölge; eğme ve burkma yada zorlamalara defalarca maruz kalan, omurga kemiklerinin arasındaki diskleri sıkıştırıp ve ezdiğimiz boyun, bel ve sırt bölgesidir. İleri safhalarda, diskin maruz kaldığı basınç diskin dışarı fırlamasına ve bir sinirin üzerine gelerek sinirin iltihaplanmasına ulaşabilen rahatsızlıkların bölgesi omur üzeri bölgedir.

Boyun fıtığı, boyun omurları arasındaki kıkırdağın omurilik kanalına doğru yer değiştirmesi sonucu kola gelen sinirlere ve omuriliğe baskı yapması ile oluşan hastalıktır. Boyun omurları omurga sisteminin en hassas omurlarıdır. Bu nedenle boynun her yöne hareketini sağlayan disk yapısında görülen kayma ve hasar boyun bölgesine zarar verir. Genellikle mesleki hastalık olarak tanımlanan boyun fıtığının tedavi ve önlemi alınmazsa hastanın felç olma ihtimali yüksektir.

Her ne kadar sağlam bir yapı olsa da ailevi yatkınlıklar, sigara içimi, ağır işlerin kondisyonsuz olarak yapılması, bazı ters hareketler nedeniyle disklerde yırtılmalar ve takiben içerisinden çıkan kıkırdağımsı yapıların sinirleri veya omuriliği sıkıştırması nedeniyle fıtıklaşmalar olabilmektedir. Boyun fıtıkları hastanın yaşamını ileri düzeyde kısıtlayabilmekte yaşam kalitesini bozabilmektedir.

Boyun ağrısına çoğu zaman sırt ağrısı, baş ağrısı, omuz ağrısı ele ve kola yayılan ağrı uyuşma, elde ve kolda güç kaybı, parmaklarda uyuşma, kulak çınlaması, baş dönmesi de eşlik eder.Boyun ağrısı, her yaşta erkeklerde kadınlarda hatta çocuklarda bile görülebilir. Ağrı yalnız sağ veya sol tarafta da olabilir

Boyun ağrısı; boyun omurgası, kaslar, tendonlar, sinirler ve kan damarlarından kaynaklanan ağrı veya rahatsızlıktır. Boyun ağrısı, romatizmadan boyun fıtığına kadar pek çok nedenden kaynaklanabilir.

Boyun fıtığı, Boyun kireçlenmesi, Gırtlak kanseri ve tümör, Kalp krizi, Boyun düzleşmesi, İşlerle uğraşırken boynun sürekli bükük tutulması, Ani bir hareketle başı çevirme, Adale spazm, Boyun adalelerinin fazla yorulması, Stres, gerginlik, Migren, İltihaplı romatizma, Kemik erimesi, Boyun omurgasında kireçlenme, Lenf düğümlerinde şişme, Boyunda disk kayması, Omurilik deformasyonları, Boyuna yönelik darbelerden kaynaklanan travma, Boyun omurlarında dejenerasyon, Soğuğa ve Ceryana maruz kalma, Boyun bölgesindeki sinir köklerinin zedelenmesi, Boyunda sinir sıkışması, Yüksek yastıkta yatmak, Yanlış oturuş ile bilgisayar kullanma,..... gibi nedenlerden dolayı boyun ağrıları ortaya çıkmaktadır.

Boyun fıtığıyla beraber oluşan ağrı yalnızca boyun bölgesinde ağrıya yol açmaz. Aynı zamanda boyun, kol, sırt, bel ve hatta bacağa kadar giden şiddetli ağrılara yol açabilir. Bacağa giden ağrılarla beraber yürüme bozuklukları da baş gösterebilir. Sinir sistemi ile ilgili olan fıtık problemi sinirlerin ulaşabildiği her uzva ağrı olarak ulaşabilir.

Şiddetli boyun ve kol ağrılarının habercisi olduğu boyun fıtığı, iki evre şeklinde görülebilir. Sınıflandırmaya göre boyun fıtığı rahatsızlığın daha yolun başında olan tedavi sürecindekiler ve ilerlemiş ameliyat durumunda olan hastalar olarak ikiye ayrılır.

Boyun rahatsızlığı tedavisinde ilk önce önerilen ameliyatsız yöntemlerle tedavi yapılmasıdır.

AĞRILARA MÜDAHALE / KREM KULLANMA:

Tedavide amaç ağrıyı giderme ve ağrıya sebep olan nedenlerin tespitinden geçer. Bu tespitlerden sonra; bu rahatsızlıkta öncelikle kişinin mümkün mertebede ortopedik bir oturma imkanı sağlayan koltukta oturması, yine boyuna deformasyon yönünde katkı yapmayan yastığa (uygun yükseklikte ve pek yumuşak olmayan yastık) sahip bir yatakta dinlendirilmesi gerekmektedir. Ardından ağrılı bölgeye 'bitki özlü kremle' bastırmadan masajlar yapılmalıdır. Bu işlem bölgenin kan dolaşımını hızlandırmak rahatlama sağlar.

Yatmadan önce: krem uygulanacak bölge nemli bir bezle silinir. Önce az miktarda krem sürülür ve krem sürülen bölge, evdeki imkanlarla 5 dakika ısıtılır (Fön gibi). Isıtmanın ardından aynı bölgeye yeniden 'bitki özlü krem' sürülerek 10 dakika hafifce masaj yapılır.

Masaj bitince sabaha kadar kapalı tutarak krem buharlaşmasının dışarıya doğru olmasının önüne geçecek ve ağrı bölgesini sıcak tutacak bir havluyla üzeri kapatılır. Üzeri kapatılır ki sıcak kalarak, kremin şifa kaynağı olan ve yağlarla hücre sıvısından daha az yoğun hale gelmiş olan karışımın meteryalleri deriden geçerek ozmoz reaksiyonu (ozmoz: maddelerin az yoğun ortamdan çok yoğun ortama, seçici geçirgen bir mebrandan / zardan geçmesi) sağlıklı gerçekleşsin. Hücre sıvısından daha az yoğun olan yarar maddeler, mineraller, yağlar tam doz olarak bölgenin içlerine rahatca sirayet etmekle kalmayıp, kas hücrelerine uzun süreli geçiş yaparak kasları gevşetebilsin. Şifa olsun

Tıbbi tedavi sırasında ve sonrasında da 'bitki özlerinden harmanlanarak hazırlanmış doğal özlü krem' mükemmel bir şifa kaynağı konumundadır..

AĞRI NEDENLERİNDEN KORUNMA:

Boyun ağrısından korunmak için; boynu aşırı gerilim oluşmalarından uzak tutmak, deformasyon yönlü baskılardan kaçınmak (uygun yastık, boyun desteği gibi) ve boynu sportif anlamda güçlü ama yaşam şartlarında esnek tutmak gereklidir. Boyun ağrısını önlemek için düzenli spor yapmalı, en azından her gün yürüyüş yapmak, omurga sağlığı için bol bol yüzülmek, esnetme ve yoga egzersizleri yapmak sırt, bel ve boyun ağrılarından korunmak için bunları uygulamaya çalışmak gereklidir.

Boyun ağrıları risklerini ortadan kaldırabilmek için; boyun, sırt ve omuz kaslarını güçlendirici egzersizler yapmak, boyun duruş bozukluğundan kaçınmak, sert ve rahat bir yatakta, yüksek ve çok yumuşak olmayan boyun ortepedisine uygun yastık kullanmak, yüz üstü yatmak boyundaki ağrıyı artırabileceğinden mümkün olduğunca sağ tarafa dönüp sağ avuç sağ yanak altında şekilde uyumaya alışmak, yolculuklarda boynu arkadan desteklemek, otururken sırtınızı yaslamak, vücudu düz tutmak, omurlara ve kaslara yönelik ani boyun hareketlerinden kaçınmak,  araba kullanırken koltuğun sırt ve boyun bölgesini desteklemesini dikkat etmek, baş ağrısı - migren gibi ağrıların yıkıcı etkilerini minumumda tutmaya çalışmak, kas sertleşmesine yol açan stresi, gerilimleri ve kaygıyı azaltmaya çalışmak, telefonu omuz ile baş arasında sıkıştırarak kullanmamak, baş aşağı ve başı eğik fazla durmamak, 30 dakikadan daha uzun süre boynunuzu aynı pozisyonda tutmamak,... gerekmektedir.

son

SIRT AĞRILARI

KAS KASILMALARI

BOYUN FITIĞINA ve AĞRISINA NEDEN OLAN SEBEPLER.

Bedenimizde baş gösteren ağrıların en zorlu ve tehlikeli olanları, içinden elliden fazla sinirin geçtiği omurgamız üzerinde açığa çıkan rahatsızlıklardır. Ağrıyla; rahatsızlığı, yanlış giden şeyleri haber veren kritik bölge; eğme ve burkma yada zorlamalara defalarca maruz kalan, omurga kemiklerinin arasındaki diskleri sıkıştırıp ve ezdiğimiz boyun, bel ve sırt bölgesidir. İleri safhalarda, diskin maruz kaldığı basınç diskin dışarı fırlamasına ve bir sinirin üzerine gelerek sinirin iltihaplanmasına ulaşabilen rahatsızlıkların bölgesi omur üzeri bölgedir.

Sırt ağrısı günümüzde en yaygın görülen rahatsızlıklardan biri. Çoğumuz, özellikle de yaşımız ilerledikçe, eklem ağrısı yaşıyoruz. Yıllar geçtikçe, doğal yağlanma ve kıkırdak işlevi azaldığından eklemlerimizin de yüzeyi pürüzlenerek sürtünme ve ağrıya neden oluyor.

Sırt ağrısının oluşma nedeni, omurganın iki yanında bulunan kasların gerilmesidir. Bu gerilmenin en önemli nedeni ise strestir. Stres nedeniyle önce boyun kasları gerilir. Sonra da "C" harfine benzeyen boyun omurgası düzleşir, omuz ve sırta giden sinirlerin çıkışları daralır, kan dolaşımı zorlanır, sinirler baskı altında kalır. Bu baskıyla sırttaki kaslar gerilince de ağrı hissedilir. Kasların uzun süre gergin kalması kas topaklarına (fibrozit) neden olur. Bu fibrozitler en ufak bir yorgunlukta, ağır kaldırma sonucunda, klima veya hava akımı altında uzun süre kalmada ağrıya sebep olur. Kas gerginliğini azaltmak için de farkında olmadan sırtımızı kamburlaştırırak ağrıyı daha az hissettiğimiz pozisyona geçeriz.

Sırt ağrılarının asıl sebep olarak ortaya çıkan stres dışında birçok nedeni daha vardır. Nedenler arasında sıklıkla raslananı; Genellikle; soğukta kalma, aşırı yorgunluk, ters ve ani hareketlerde bulunma, darbe alma, ağır kaldırma ve aniden sıcak ortamdan rüzgarlı soğuk ortama geçiş yapmalarla da, rahatsızlık olarak kendini gösterir.Travmalar veya deprasyon vakaları ve aşırı kızıp üzülme sonucu, omurganın arkasındaki eklemler birbiri üzerinde kayarlar ve bu kayma esnasında kaslar katılaşır. Koruma (omurları koruma) amaçlı kasların kasılması sırt rahatsızlığını tetikler.

Elbette herşey sadece fiziki etkenlere bağlanılarak açıklanılamaz. Sinirsel, ruhsal baskılar, endişeler, korkular,.... ile oluşan gergin vücud yapısı, kas katılaşması (sertleşmesi ile ortaya çıkan gerginleşme deformasyonları) ile omurganın arkasındaki eklemler ve kaslarda gerilmeler oluşur. Bu gerilmeler, kaymalar, oynamalar esanasında yada sonrasında rahatsızlık ağrılarla kendini gösterir.

KORUNMA TAVSİYELERİ…

Günlük yaşamda bazı hareketlerden kaçınmak en azından dikkat etmek gerekiyor. Örneğin: yerden bir şey alırken öne veya yana eğilmek yerine çömelmek, yukarı doğru uzanmak yerine bir şeyin üstüne çıkıp işinizi görmek sırt ağrısı riskini azaltır. Aynı yerde sürekli ayakta durmaktan kaçınmak, televizyon seyrederken veya gazete okurken sırtınızı ve başınızı dayayacak koltukları seçmek dikkat etmemiz gereken faktörlerdir.

Vücudumuzun bir kısmı incindiğinde diğer kısımları bu zararı telafi etmek için daha çok çalışması sonucunda kaslarda daha çok stres ve gerginlik meydana getiriyor. Oluşan gerginliklerde daha fazla ağrıya neden olarak bir kısırdöngü oluşturuyor. Dizler bükük ve ayaklar yere değecek şekilde sırt üstü uzanıp, göbeği omurgaya doğru içeri çekip, kalçayı (pelvis) yerden birkaç santim kaldırıp indirmek (20-30kez) tedaviye çok katkıda bulunacaktır.

AĞRILARA MÜDAHALE / KREM KULLANMA:

Tedavide amaç ağrıyı giderme ve ağrıya sebep olan nedenlerin tespitinden geçer. Bu tespitlerden sonra; bu rahatsızlıkta öncelikle kişinin mümkün mertebede ortopedik bir oturma imkanı sağlayan koltukta oturması, yine boyuna deformasyon yönünde katkı yapmayan yastığa (uygun yükseklikte ve pek yumuşak olmayan yastık) sahip bir yatakta dinlendirilmesi gerekmektedir. Ardından ağrılı bölgeye 'bitkisel özlü kremle' bastırmadan masajlar yapılmalıdır. Bu işlem bölgenin kan dolaşımını hızlandırmak rahatlama sağlar.

İlk önce ağrının boyundan mı, sırt kaslarından mı yoksa başka bir hastalıktan mı kaynaklandığı tespit edilmeli. Çünkü akciğer hastalıkları, safra kesesi ve mide rahatsızlıkları da sırtta ağrı yapar. Sırt ağrısını gidermek için ilk yapılması gereken eylemlerden bir taneside 'bitki özlü krem' ile ağrı bölgesine masaj yapmaktır. Böylece hem sırttaki kas topakları (Lenf düğümlenmelerinin) hem kasılmaları minumum seviyeye inecektir.

Yatmadan önce: krem uygulanacak bölge nemli bir bezle silinir. Önce az miktarda krem sürülür ve krem sürülen bölge, evdeki imkanlarla 5 dakika ısıtılır (Fön gibi). Isıtmanın ardından aynı bölgeye yeniden 'bitki özlü krem' sürülerek 10 dakika hafifce masaj yapılır.

Masaj bitince sabaha kadar kapalı tutarak krem buharlaşmasının dışarıya doğru olmasının önüne geçecek ve ağrı bölgesini sıcak tutacak bir havluyla üzeri kapatılır. Üzeri kapatılır ki sıcak kalarak, kremin şifa kaynağı olan ve yağlarla hücre sıvısından daha az yoğun hale gelmiş olan karışımın meteryalleri deriden geçerek ozmoz reaksiyonu (ozmoz: maddelerin az yoğun ortamdan çok yoğun ortama, seçici geçirgen bir mebrandan / zardan geçmesi) sağlıklı gerçekleşsin. Hücre sıvısından daha az yoğun olan yarar maddeler, mineraller, yağlar tam doz olarak bölgenin içlerine rahatca sirayet etmekle kalmayıp, kas hücrelerine uzun süreli geçiş yaparak kasları gevşetebilsin. Şifa olsun ('Bitkisel özlü krem'Tıbbi tedavi sırasında ve sonrasında da mükemmel bir şifa kaynağı konumundadır)

AĞRI NEDENLERİNDEN KORUNMA:

Sırt ağrısından korunmak için; Sırtı aşırı gerilim oluşmalarından uzak tutmak, deformasyon yönlü baskılardan kaçınmak ve sportif anlamda güçlü ama yaşam şartlarında esnek tutmak gereklidir. Sırt ağrısını önlemek için düzenli spor yapmalı, en azından her gün yürüyüş yapmak, omurga sağlığı için bol bol yüzmek, esnetme ve yoga egzersizleri yapmak sırt, bel ve boyun ağrılarından korunmak için bunları uygulamaya çalışmak gereklidir.

Sırt ağrıları risklerini ortadan kaldırabilmek için; boyun, sırt ve omuz kaslarını güçlendirici egzersizler yapmak, beden duruş bozukluğundan kaçınmak, sert ve rahat bir yatakta, yüksek ve çok yumuşak olmayan boyun ortepedisine uygun yastık kullanmak, yüz üstü yatmak boyundaki ağrıyı artırabileceğinden mümkün olduğunca sırt üstü yada sağ tarafa dönerek uyumaya alışmak, yolculuklarda ve otururken sırtınızı yaslamak, vücudu düz tutmak, omurlara ve kaslara yönelik ani bel-beden hareketlerinden kaçınmak,  araba kullanırken koltuğun sırt ve boyun bölgesini desteklemesini dikkat etmek, kas sertleşmesine yol açan stresi, gerilimleri ve kaygıyı azaltmaya çalışmak,... sırt ağrılarını önleyebilmenin çareleridir.

UYARI: bitkisel ürünler, bitki yağları ve bitki özlerinin kullanımıyla ortaya çıkması muhtemel yan etkiler ve bu etkilerden kaynaklanabilecek zararlar hakkında bilgilendirme notu.
.... Sitemiz sayfalarında yer alan bilgiler; konusunda uzman sayılan kişi ve kurumların yayınlarından derlenmekte ve ürün başlıkları altında toplanarak sizlere sunulmaktadır.
Makalelerden derlenen yazılar faydayı duyurabilmeyi, fayda sağlayabilmeyi amaçlayan bilgi içerikli yayınlardır. Dolaysıyla, bilgilendirme dışında ve bilgi verme seviyesinin üstünde kabul edilmemesi gereken detay yazılardır.
Yazılarda aktarılan bilgiler, önerilenler yada tavsiye edilen uygulamalar tedavilerde kesinlikle kullanılması önerilen REÇETE-VARİ /direktifleryazılar olarak algılanmamalıdır.
Keyfe-kader çay-tonik-katkı-bakım-masaj-tadlandırıcı... gibi kullanımların dışında kalan rahatsızlıklara çare olarak kullanmadan önce tıbbi destek aranmalı dolaysıyla doktora danışılmalıdır.
Yazılarda yer alan tavsiyelerin doğrulukları sorgulanmalıdır. Önerilen bitki ve ürünlerin gerek bitki elde ediliş yöntemleri gerekse üretimleri hakkında bilgiler edinilmelidir. Bilgiler; atadan kalma yöntemlerle alınıp-verilmemeli, bitki çeşitlenmelerindeki ve üretimlerindeki yeni gelişmeler çerçevesinde bilgilerin güncellenmesi gerekmektedir.
Yazılar daha ziyade rahatsızlıklarda fayda sağlayan yada sağlayabilecek bilgiler olarak kabul edilip, asıl tedavilere yardımcı, rahatsızlıkları önleyici, tedavileri destekleyici, vücüt değerlerini dengeleyici, eksikleri tamamlayıcı, organizmaları işlevlerine kavuşturucu, bünye bağışıklığını takviye edici, fiziksel ve mental aktiviteleri kolaylaştırıcı, vitamin ve mineral aktarıcı doğal katkıların tanıtımı olarak görülmelidir.
Doktor tavsiyesine her zaman başvurulmalı, doktor kontrolündeki tahlil sonuçlarına göre hareket edilmelidir.
Her madde ve onların sentezlenmesi ile oluşturulan en iyi ilaç bile, dozu ayarlanmadığı sürece zehre dönüşebilir.
Yılan zehiri ve diğer zehirli metaryellerde ilaç yapımında kullanılıyor. Doğada en zehirli bitkilerden de ilaç elde ediliyor. Panzehir üretimlerinde de yine o maddeler kullanılıyor.
Dozu ayarlanmamış "su" da can alabiliyor. Hayatın kaynağı sayılan suyun, aşırı alımında ve saflaştırıldığında zehire dönüşüp ölümle sonuçlanabilen durumlara yol açtığı gibi, en yararlı bitkilerde her ne koşulda ve her ne tarifte olursa olsun, kontrolsüz ve aşırı tüketimleriyle vücutta yan etkiler meydana getirebilmektedir. Vücutta bazı alerjik etkilere neden olabilmektedir.
Bu nedenle her bitki fasılalı ve kontrollü olarak dikkatlice tüketilmelidir. Dikkat edilmezse, kronik rahatsızlıklar göz önüne alımmazsa, bünyede olan diğer hastalıkları, tetikleyebileceği göz önüne alınmalıdır. Eğer bu riskler hesap edilmez yada eldeki bilgilere göre hareket edilirse faydalı olan bitkiler, sağlığı etkileyen zararlı bitkiler konumuna gelebilir.
Her aşırı yüklenmeler gibi fazla vitamin alımıda organizmaya, organlara zarar verebilir. (Ihlamur, adaçayı çok rahatlatıyor, kasları gevşetiyor diye fazlaca alındığında en azından kalp kapakcıklarını ve mide kapakcığını yumuşatır, cinsel uyarımları geciktirebilir...vb..)
Bu nedenle, derlenerek yayınlanan yazılar ve tavsiyeler doktor reçetesi gibi görülmemelidir. Özellikle, kronik rahatsızlıkları olanlar doktora danışarak kullanmalıdır.
Farklı farklı hastalıklardan tedavi görenler, sürekli ilaç kullananlar, kronik hastalıklarla mücadele edenler, alerjik hassasiyeti olanlar mutlaka doktora danışmalıdır.
Özellikle, bitki yağları, extrantları, detoks halleri yoğunlaştırılmış bitki özleri olduğundan, bitki sıvısı olmaktan uzaklaşıp neredeyse ilaç konsantresi konumuna yaklaşmaya başlamıştır. (ilaç ve hap dozajlamasından elbette kat ve kat uzaktır. Ama aşırı tüketimle bu fark azalır. Organlarda olan başka bir hastalığı tetikleyebilir ya da tedavisine sekte vurabilir. Bu nedenle aşırı tüketimden ve süreklilikten kaçınmalı. Kullanıma haftada bir kez olsun ara verilmeli ve kişilerden kişilere değişse de yarar sağladığı tespit edilen oranlarda kalınmalıdır) Sürekli kullanımlar için doktora mutlaka danışmalıdır.
Sürekli kullanımlar yerine fasılalı ve aşırıya kaçmadan alınmakla yetinmeyip, vücutta fiziki değişiklikler gözlendiği gibi mental değişiklikler de gözlenmelidir.
Alerjik bünyeye, kronik rahatsızlıklara sahip olanlar ile sürekli ilaç kullananlar daha dikkatli olmalı ve bu nedenle mutlaka doktora danışılmalıdır. Kullanılan ilaçların etkisini azaltmamak, hesaplanmayan sonuçlarla karşılaşmadan bitkilerden yararlanabilmek için.

SAFRANLI YAŞAMA DAVET EDİYORUZ...

'Sağlıklı yaşama' katkımız olursa ne mutlu bize...

En pahalı baharat olması, değerinden, kıymetinden, etkisinden ve faydasından olan safran; tüm bu özellikleri göz önüne alındığında, karşılığını kat ve kat ödeyen bir baharattır.
Etkisine bakıldığında 'pahalı' kavramının göreceli olduğu anlaşılır. Safranın, 50-80 lira (4-5 $) gibi bir fiyata satılan 1 gramıyla en az 50 fincan çayı 'sağlık iksiri' olarak içebilirsiniz.
Kahvehane çayının yarı fiyatına içebilen 'safran', sizce pahalı olabilir mi? Karşılığını veremese! 'o fiyatlara' ulaşamayacağı gibi, ekimide yapılamaz.
Fiyatını saptayan faktörlerin başında; etkisinin vazgeçilmezliği, dekardan ~0,5 kg elde edilmesi ve üretimdeki meşakkatin derecesi gelmektedir.


Safran Abla