CENTAURY OIL

Kantaron yağı; yanıkları ve yaraları tedavi eder.
Egzama, sivilce, akne, sedefi ve lekeleri yok eder.
Cildin erken beyazlaşmasını engeller.
Cilt rengini değiştiren VITELIGO'yu engeller
Ağrıyı, vücut kasılmasını, mantarı engeller.
Güneş yanıklarını iyileştirir ve acısını giderir.

Safran Abla

Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla

DOĞANIN MUCİZE BİTKİSİ
SAĞLIK İKSİRİ
KANTARON YAĞI - EXTRANT

SAFFRON - SAFFRON OIL

ALABALIK YAĞI

TATLI BADEM YAĞI

PORTAKAL KABUĞU YAĞI

FITIK BEL BOYUN AĞRI


KANTARON YAĞI - EXTRANT

KANTARON YAĞI (Sarı kantaron yağı)

Kantaron; kantaron, küçük kantaron, kantaron otu, kantaron bitkisi, adi kantaron, ateş otu, acı ot, kırmızı kantaron, sarı kantaron, mavi kantaron ve peygamber/ İsa'nın merdiveni ortak adları ile bilinen 'centaurium' ailesindeki çiçekli bir bitki türüdür. Çiçekleri sarı, pembe mavi ve kırmızı, meyvesi ise bir kapsül gibidir.

Kantaron, doğanın en mucizevi bitkilerinden biri olarak kabul edilir. Bu bitkinin kendisinden de yağ elde edilir. Günümüzde hem yağ hem de çay olarak tüketime açıktır. Çay olarak tüketildiğinde ağır baş ağrılarını giderdiği ve vücudun biraz daha dinlenmeye başladığı söylenmektedir.

Sindirim toniği olarak uzun bir geleneksel kullanım geçmişine sahiptir ve aynı zamanda ateşi tedavi etmek için de kullanılmıştır. Bu nedenle "ateş otu" adı verilmiştir. "Ateşotu" isminden de anlaşılacağı gibi, kantaron vücudu ateşlendirerek terlemeyi başlatır ve ateşli terleme sonucu toksin atımı yanında vücudun soğumasına da yardımcı olur. Sonuç olarak terletici etki, ateşi düşürmeye yardımcı olur. Vücudu, sadece havale geçirmekten koruyan fonksiyonuyla değil, aynı zamanda deri yoluyla çeşitli zararlı toksinleride atmaya zorlar.

Kantaron yağı faydaları oldukça fazladır ve antik çağlardan beri kullanılan doğal yağlar arasındadır.
Kantaron, sağlığa olumlu etkileri bilim dünyası tarafından kabul edilen ve genellikle bitkisel tedavi ve alternatif tıpta bilimsel araştırmalara konu olan en değerli bitki türlerinden biridir.

Sarı Kantaron Yağı: özellikle yara ve yanık tedavisinde kullanılır, ancak romatizma tedavileri, güneş yanığı dahil yara enfeksiyonlarını önleme gibi birçok durumda kullanılabilir.
Kantaron yağının hastalıkları önleme, yaşlanmayı geciktirme ve sağlıklı vücut fonksiyonlarını sürdürme gibi önemli faydaları vardır.

Cildi yenileme, yaraları iyileştirme ve hücreleri sağlıklı bir yapıya kavuşturma etkisine sahip olan kantaron yağı birçok uzman tarafından sıklıkla tavsiye edilmektedir.

Kantaron yağının cilt için birçok önemli etkisinin olduğu da iyi bilinmektedir. Güzellik alanında tercih edilen ve sürekli önerilen kantaron yağı, yaraların iyileşme sürecine fayda sağlar. Kanayan bölgelerdeki mikroplardan kantaron yağıyla kısa sürede kurtulmak mümkündür

Uzman araştırmalarının sonuçlarına göre, kantaron yağı cilt lekelerini gidermenin yanı sıra cildi yenilenerek çok daha sağlıklı bir yapıda kalmasına yardımcı oluyor.

Özellikle kantaronun yüze pek çok faydası vardır. Hücre yenileme özelliği yüzdeki yara izlerinin, sivilcelerin ve yaraların kaybolmasını destekler.

Araştırmalar ve uygulamalar, ani yanık vakalarının kantaron tedavisiyle ağrının olduğu yerde ağrı hissinin azaldığını ve iyileşme sürecinin çok hızlandığını ortaya koymaktadır.

Sivilce-akne, salgılanan 'sebum yağının' hücre gözeneklerini tıkaması, işlevlerini önlemesi sonucu vücudun dışarıya atmaya çalıştığı toksin maddelerin, iltihapları oluşturmasıyla meydana gelir.

Bu süreçte var olan iltihaplara karşı antibakteriyel özelliği bulunan kantaron yağı, sivilcelerin kurumasına ve iltihaplanmanın da bir nevi yok olmasına neden olan faydalara sahiptir. Düzenli kullanımı doğrudan olumlu sonuçlar yaratabilecek bir etkileşim sağlar.

Güçlü sıkılaştırıcı niteliklere sahip olan kantaron, cildi sıkılaştırırken genişlemiş gözenek görüntülerini yok eden cilt toneri olarakta kullanılmış. Ayrıca geleneksel olarak çilleri silikleştirmek ve cildi parlak göstermek için kullanılmış.
Saç bakımı için tercih edilen kantaron yağı aynı zamanda birçok saç probleminin kökten çözülmesinde de etkilidir.

SARI KANTARON YAĞININ FAYDALARI ÖZETLENİRSE
1- Sarı kantaron yağı özellikle yara ve yanık tedavisinde kullanılır. Kesik ve yaraların hızla kapanmasına yardımcı olur.
2- Deride melanin kaybı ve kısmi renk kusurlarının varlığı ile karakterize vitiligo tedavisinde yardımcıdır.
3- Güneşten zarar görmüş ve güneş lekeli ciltlerde bu lekeleri gidermek için kullanılabilir.
4- Antiseptik özelliği ile yara enfeksiyonlarını önler.
5- Antiviral, antibakteriyel and antiinflamatuar etkileri vardır.
6- Burkulmalara iyi geldiği ve ağrıları giderdiği bilinmektedir.
7- Sarı kantaron yağının damar daraltıcı etkisi olduğundan kanamaları durdurmak için kullanılabilir.
8- Gençleştirme özelliği ile cildin pürüzsüz ve güzel görünmesi için cilde dahili olarak uygulanabilir.
9- Ayrıca bu özelliği ile yüz ve vücutta veya vücudun herhangi bir yerinde yara, çizik ve benzeri nedenlerle oluşmuş izlerin giderilmesini sağlar.
10- Yanık ve kızarıklıklarda etkilidir.
11- Depresyon nedenlerinden dolayı endişe, mutsuzluk, kaygı ve umutsuzluk gibi ruhsal duyguların giderilmesine yardımcı olur.
12- Romatizma ağrıları ve kas ağrıları çeken ağrıyan bölgeye ovularak uygulanır.
13- Hemoroid için faydalıdır. Her gün bir çay bardağı suya 4-5 damla damlatılarak basur bölgesine sürülmelidir.
14- Kantaron ayrıca böbrekleri güçlendirir ve yaşlılarda mesane kontrolü için faydalıdır.
15- Böbrek fonksiyonlarını uyarır, bu da atıkların giderilmesini hızlandırır, vücudun kan basıncını düzenleyen hormonlarını dengeler, kırmızı kan hücrelerinin üretimini kontrol eder ve böbrek taşı oluşumuna karşı korur.
16- Kantaron, yemeklerden yarım saat önce bitki çayı olarak alındığında mide ekşimesi, bağırsak ve midede gaz sancıları, şişkinlik, kabızlık ve kolik ile yardımcı olur.
17- Kan dolaşımını artırır ve vücuttaki siyah ve mavi noktalara da faydalıdır.
18- Kan dolaşımını düzenlediği için varis oluşumunu belirgin şekilde azaltır.
19- Kasları güçlendirir.
20- Siyatik ağrılarına, kas ağrılarına, sırt ağrılarına ve bel ağrılarına yumuşak bir şekilde masaj yaparak uygulandığında ağrıları dindirir.
21- Çıbanların kolayca iyileşmesine yardımcı olur.
22- yaklarınızın ısınmadığından şikayet ediyorsanız, tabanlarınıza sürdüğünüzde ayaklarınızın üşümediğini fark edeceksiniz.
23- Saçta oluşan kepeklenmeyi ve saç dökülmesini önler. Saç kırılmasını önler ve saç köklerini besler.
24- Saçtaki kuruluğu giderir ve nemli kalmasını sağlar.
25- Saç egzaması üzerinde olumlu etkileri vardır. Saç derisindeki kaşıntıyı giderir.
26- Saç derisindeki gözenekleri besleyerek gür ve sağlıklı saçlara kavuşmanıza yardımcı olur.
BEBEKLERDE KULLANIM
27- Sarı kantaron yağı bebeklerde güvenle kullanılabilir.
28- Bebek bez bölgesinde, cilt kıvrımlarında oluşan kurtlanma ya da iltihaplanma (intertrigo) sorununun giderilmesine yardımcı olur.
29- Bebeğin karın ağrısının geçmesi için karın bölgesine masaj yapılarak ovulduğunda rahatlayacaktır.

YAN ETKİLERİ ve ZARARLARI
Herhangi bir yan etki ve/veya etkileşim varsa artık kullanılmamalıdır.
Yeterli klinik çalışma olmadığı için gebelikte kullanılması önerilmez.
Ayrıca aşırı kullanım her şeyde olduğu gibi sarı kantaron yağının yan etkiler göstermesine neden olabilir.
Sarı kantaron yağı yukarıdaki tüm faydaları için masajla haricen uygulanmalıdır.
Genel olarak içilmemesi tavsiye edilir.
Sarı kantaron yağını dahili olarak kullanmak istiyorsanız günde bir tatlı kaşığından fazla içmemelisiniz.

UYARI: bitkisel ürünler, bitki yağları ve bitki özlerinin kullanımıyla ortaya çıkması muhtemel yan etkiler ve bu etkilerden kaynaklanabilecek zararlar hakkında bilgilendirme notu.
.... Sitemiz sayfalarında yer alan bilgiler; konusunda uzman sayılan kişi ve kurumların yayınlarından derlenmekte ve ürün başlıkları altında toplanarak sizlere sunulmaktadır.
Makalelerden derlenen yazılar faydayı duyurabilmeyi, fayda sağlayabilmeyi amaçlayan bilgi içerikli yayınlardır. Dolaysıyla, bilgilendirme dışında ve bilgi verme seviyesinin üstünde kabul edilmemesi gereken detay yazılardır.
Yazılarda aktarılan bilgiler, önerilenler yada tavsiye edilen uygulamalar tedavilerde kesinlikle kullanılması önerilen REÇETE-VARİ /direktifleryazılar olarak algılanmamalıdır.
Keyfe-kader çay-tonik-katkı-bakım-masaj-tadlandırıcı... gibi kullanımların dışında kalan rahatsızlıklara çare olarak kullanmadan önce tıbbi destek aranmalı dolaysıyla doktora danışılmalıdır.
Yazılarda yer alan tavsiyelerin doğrulukları sorgulanmalıdır. Önerilen bitki ve ürünlerin gerek bitki elde ediliş yöntemleri gerekse üretimleri hakkında bilgiler edinilmelidir. Bilgiler; atadan kalma yöntemlerle alınıp-verilmemeli, bitki çeşitlenmelerindeki ve üretimlerindeki yeni gelişmeler çerçevesinde bilgilerin güncellenmesi gerekmektedir.
Yazılar daha ziyade rahatsızlıklarda fayda sağlayan yada sağlayabilecek bilgiler olarak kabul edilip, asıl tedavilere yardımcı, rahatsızlıkları önleyici, tedavileri destekleyici, vücüt değerlerini dengeleyici, eksikleri tamamlayıcı, organizmaları işlevlerine kavuşturucu, bünye bağışıklığını takviye edici, fiziksel ve mental aktiviteleri kolaylaştırıcı, vitamin ve mineral aktarıcı doğal katkıların tanıtımı olarak görülmelidir.
Doktor tavsiyesine her zaman başvurulmalı, doktor kontrolündeki tahlil sonuçlarına göre hareket edilmelidir.
Her madde ve onların sentezlenmesi ile oluşturulan en iyi ilaç bile, dozu ayarlanmadığı sürece zehre dönüşebilir.
Yılan zehiri ve diğer zehirli metaryellerde ilaç yapımında kullanılıyor. Doğada en zehirli bitkilerden de ilaç elde ediliyor. Panzehir üretimlerinde de yine o maddeler kullanılıyor.
Dozu ayarlanmamış "su" da can alabiliyor. Hayatın kaynağı sayılan suyun, aşırı alımında ve saflaştırıldığında zehire dönüşüp ölümle sonuçlanabilen durumlara yol açtığı gibi, en yararlı bitkilerde her ne koşulda ve her ne tarifte olursa olsun, kontrolsüz ve aşırı tüketimleriyle vücutta yan etkiler meydana getirebilmektedir. Vücutta bazı alerjik etkilere neden olabilmektedir.
Bu nedenle her bitki fasılalı ve kontrollü olarak dikkatlice tüketilmelidir. Dikkat edilmezse, kronik rahatsızlıklar göz önüne alımmazsa, bünyede olan diğer hastalıkları, tetikleyebileceği göz önüne alınmalıdır. Eğer bu riskler hesap edilmez yada eldeki bilgilere göre hareket edilirse faydalı olan bitkiler, sağlığı etkileyen zararlı bitkiler konumuna gelebilir.
Her aşırı yüklenmeler gibi fazla vitamin alımıda organizmaya, organlara zarar verebilir. (Ihlamur, adaçayı çok rahatlatıyor, kasları gevşetiyor diye fazlaca alındığında en azından kalp kapakcıklarını ve mide kapakcığını yumuşatır, cinsel uyarımları geciktirebilir...vb..)
Bu nedenle, derlenerek yayınlanan yazılar ve tavsiyeler doktor reçetesi gibi görülmemelidir. Özellikle, kronik rahatsızlıkları olanlar doktora danışarak kullanmalıdır.
Farklı farklı hastalıklardan tedavi görenler, sürekli ilaç kullananlar, kronik hastalıklarla mücadele edenler, alerjik hassasiyeti olanlar mutlaka doktora danışmalıdır.
Özellikle, bitki yağları, extrantları, detoks halleri yoğunlaştırılmış bitki özleri olduğundan, bitki sıvısı olmaktan uzaklaşıp neredeyse ilaç konsantresi konumuna yaklaşmaya başlamıştır. (ilaç ve hap dozajlamasından elbette kat ve kat uzaktır. Ama aşırı tüketimle bu fark azalır. Organlarda olan başka bir hastalığı tetikleyebilir ya da tedavisine sekte vurabilir. Bu nedenle aşırı tüketimden ve süreklilikten kaçınmalı. Kullanıma haftada bir kez olsun ara verilmeli ve kişilerden kişilere değişse de yarar sağladığı tespit edilen oranlarda kalınmalıdır) Sürekli kullanımlar için doktora mutlaka danışmalıdır.
Sürekli kullanımlar yerine fasılalı ve aşırıya kaçmadan alınmakla yetinmeyip, vücutta fiziki değişiklikler gözlendiği gibi mental değişiklikler de gözlenmelidir.
Alerjik bünyeye, kronik rahatsızlıklara sahip olanlar ile sürekli ilaç kullananlar daha dikkatli olmalı ve bu nedenle mutlaka doktora danışılmalıdır. Kullanılan ilaçların etkisini azaltmamak, hesaplanmayan sonuçlarla karşılaşmadan bitkilerden yararlanabilmek için.

SAFRANLI YAŞAMA DAVET EDİYORUZ...

'Sağlıklı yaşama' katkımız olursa ne mutlu bize...

En pahalı baharat olması, değerinden, kıymetinden, etkisinden ve faydasından olan safran; tüm bu özellikleri göz önüne alındığında, karşılığını kat ve kat ödeyen bir baharattır.
Etkisine bakıldığında 'pahalı' kavramının göreceli olduğu anlaşılır. Safranın, 50-80 lira (4-5 $) gibi bir fiyata satılan 1 gramıyla en az 50 fincan çayı 'sağlık iksiri' olarak içebilirsiniz.
Kahvehane çayının yarı fiyatına içebilen 'safran', sizce pahalı olabilir mi? Karşılığını veremese! 'o fiyatlara' ulaşamayacağı gibi, ekimide yapılamaz.
Fiyatını saptayan faktörlerin başında; etkisinin vazgeçilmezliği, dekardan ~0,5 kg elde edilmesi ve üretimdeki meşakkatin derecesi gelmektedir.


Safran Abla