SAĞLIK ÇİÇEĞİ LAVANTA

GÜZELLİK GELENEĞİNİN SİMGESİ

Doğayı süsler, güzelleştiririm.
Hayatı renklendirir, sakin kılarım.
Bünyeyi sakin kılar, güçlü tutarım.
Yaşam sevincini sürekli kılarım.

Safran Abla

Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla

DOĞANIN GÜZELLİĞİ

SAĞLIKLI YAŞAMIN KOKUSU


SAFRAN YAĞI/EKTRANT

KANTARON YAĞI

ALABALIK YAĞI

SUSAM YAĞI

TATLI BADEM YAĞI

PORTAKAL KABUĞU YAĞI

FITIK BEL BOYUN AĞRI



SAĞLIK ÇİÇEĞİ LAVANTA YAĞI



LAVANTA YAĞI


Lavanta, ballıbabagiller ailesine ait bir bitkidir. Tıbbi bitki olarak tedavilerde yer edinmiştir. Bu nedenle taze çiçekli dal uçları ile kısmen kurumuş yaprak ve çiçekleri, kozmetik ve parfümeri yapımında kullanılmaktadır. Lavantanın taze çiçekli dal uçlarından, damıtma (dilitilasyon) yöntemiyle uçucu yağı elde edilmektedir.
Taze çiçekleri, kısmen kurumuş yada kurumuş çiçekleri kullanılarak mesarasyon yöntemiyle de lavanta sabit yağı (lavanta özü, extrant) elde edilmektedir.

Kuru çiçek olarak, çay olarak kullandığımız güzel kokulu lavantanın elbetteki en faydalı hali yağ olarak kullanmaktır. Çok sayıda hastalığa iyi gelen lavanta yağı, suyla karıştırılarak cilt üzerinde kullanıldığı gibi kokusu teneffüs edilerek nefes yollarıyla da faydalarından yararlanabilinir.

Parfüme, sabun, kolonya gibi ürünlerin güzel kokması, lavanta özlü olması için kullanılan lavanta her dönemde kullanılmıştır. Sandıklarda saklanan eşyaların arasına koyulması da bu tür kullanımlar arasındadır.
Lavanta yağı, lavanta bitkisinin çiçeklerinden buhar damıtma (dilitilasyon) yöntemiyle elde edilir. Böylece; güzel ve uzun süre kalıcı kokusunun yanı sıra içeriğiyle de çok sayıda sağlık problemine şifa verir.

Lavanta yağı, anksiyete ve sinirler problemleri için etkin sakinleştirici bir kokuya sahiptir.
Sakinleştirici kokuya sahip olduğundan migren, sinir gerginliği, duygusal stres ve depresyon tedavisine destek olur.
Lavanta yağı sakinleştirici özelliğiyle özellikle stres kaynaklı baş ağrılarına karşı çok etkilidir. Bunun için bir bardak suya lavanta yağı damlatıp koklamak iyi gelir.

Lavanta yağı kokusuyla birleşince yapılan masaj elbette çok daha fazla etkili olur. Alına, şakaklara ve boyna yapılacak yağ masajı baş ağrısını yok edebilir.

Sakinleştirici özelliğiyle, anksiyete (kaygı, kaygı bozukluğu) ve depresyona (sürekli üzüntülü halde olma) iyi gelir. Stresi, asabi durumları ortadan kaldırır.
Lavanta yağı yatıştırıcı ve sakinleştirici bir etkinin sağladığı etkiyle ruh halini iyileştirir bilinç aktivitesini artırırken, sinirleri yatıştırarak sinirsel huzursuzluğu ve yorgunluğu ortadan kaldırır.

Sakinleştirici özelliğiyle bedene yaydığı etkiyle uykusuzluk sorunlarını giderir. Sakinleştirici özelliğiyle uykuya dalma, uyku süresi ve uykusuzluk gibi problemleri azaltarak uyku kalitesini artırır.

Sakinleşmenin en önemli göstergesi olan relaks hale gelme olmasından dolayı, kaslar üzerindeki gerginlikler, kasılmalar kalkmıştır. Dolaysıyla kasları, eklem ağrılarını, sırt ağrılarını ve burkulmaları lenf düğümlenmelerini ortadan kaldırır.
Kasların kasılmasıyla sıkışık bir durumda aktivitelerini yerine getirmeye çalışan sinir sistemi rahatlar. Stres, asabi durumlar bir kez de bu yönden hafiflemiş olur.

Sinir sisteminin rahatlaması beyin çalışmasını, odaklanmaları, zihin açıklığını da beraberinde bünyeye kazandıracaktır.
Kasların kasılmasıyla daralan kan dolaşım sistemine ait olan damarlar rahatlayacak, baskıyla daralan çeperleri normal haline dönüşerek kan dolaşımını rahatça yapabilecektir.

Kan dolaşımı hızlanarak oksijenlendirme ve enerjilendirme işlevini daha yoğun halde yerine getirerek organların sağlıklı ve verimli çalışmasını sağlayacaktır. Kanın oksijenleşmesiyle kan temizliği sağlanacak damarlarda toksin maddelerden daha çabuk kurtulabilen temiz kan dolaşacaktır.

Kan dolaşımının rahatlaması ile kalp üzerinde oluşan baskı yok olacak, kalp krizi riskide azalmış olacaktır. Kan akışının rahatlaması, normale dönmesiyle tansiyon düzene kavuşacak ve yüksek tansiyon (hipertansiyon) problemi ortadan kalkacaktır.

Kadınlar için çileye dönüşen adet dönemi (regl) ağrılarını kesmede de oldukça faydalıdır. Karın bölgesine lavanta yağıyla masaj yaparak ani krampların etkilerini giderebilirler.

Lavanta yağı antibakteriyel (bakteri karşıtlığı, enfeksiyon giderici) özelliği sayesinde cilt koruması da sağlar
Birçok cilt bakım ürününde de kullanılan lavanta yağı cilde sürerek içeriğinde bulunan antioksidanlar sayesinde cilt koruması sağlanabilir.

Egzama, akne ve kırışıklıklar gibi cilt problemlerinin tedavisinde etkilidir. Akne ve sivilce sorunlarıyla mücadele eden kişiler, antibakteriyel özelliği etkin olan lavanta yağından faydalanabilir.
Damıtılmış suyla seyreltilmiş lavanta yağı hücre yenilenmesini teşvik eder. Lavanta yağı deri üzerinde oluşmuş yanık, kesik, bere, çatlak, çizik gibi yaraların iyileşmesinde de oldukça yararlıdır.

Saç ve saç derisini destekleyen lavanta yağı, saç dökülmesini tedavi etmede oldukça etkilidir.
Lavanta yağı aynı zamanda saç derisinin dezenfekte ederek bit ve sirkelerden arındırılmasına destek olur

Mantar Enfeksiyonlarında Etkilidir; Lavanta yağı, içeriğinde bulunan maddeler sebebiyle çeşitli mantar enfeksiyonlarının giderilmesinde etkili olduğu bilinmektedir.

Böcek sokması gibi durumlarda ağrının azalmasına yardımcı olur.

Lavanta yağı, bağırsağın hareketliliğini artırarak hazımsızlık, mide ağrısı, kolik, ishal, kusma tedavisine yardımcı olabilecek mide ve safra sularının üretimini uyarır.
Lavanta yağı, grip, öksürük, boğaz enfeksiyonları, boğmaca, astım, bademcik iltihabı, sinüs tıkanıklığı ve larenjit vb. solunum tedavilerinde destek olur.

KULLANIM TAVSİYELERİ
Soğuk havalarda çatlayan dudakları yumuşatmak için çeşitli kremler kullanmak yerine daha natürel ve sağlıklı çözüm yolları tercih edilebilir. Lavanta yağına hindistancevizi yağı ekleyip, elde edilen karışımı çatlak dudaklara bitkisel bir çözüm olarak uygulanabilir.

Lavanta yağı hem cildi hem de saçı beslemeye yardımcı olur. Pamuğa sürülen lavanta yağıyla cilt derinlemesine temizlenebilir.

Lavanta yağı kokusuyla birleşince yapılan masaj elbette çok daha fazla etkili olur. Alına, şakaklara ve boyna yapılacak yağ masajı baş ağrısını yok edebilir.

UYARI: bitkisel ürünler, bitki yağları ve bitki özlerinin kullanımıyla ortaya çıkması muhtemel yan etkiler ve bu etkilerden kaynaklanabilecek zararlar hakkında bilgilendirme notu.
.... Sitemiz sayfalarında yer alan bilgiler; konusunda uzman sayılan kişi ve kurumların yayınlarından derlenmekte ve ürün başlıkları altında toplanarak sizlere sunulmaktadır.
Makalelerden derlenen yazılar faydayı duyurabilmeyi, fayda sağlayabilmeyi amaçlayan bilgi içerikli yayınlardır. Dolaysıyla, bilgilendirme dışında ve bilgi verme seviyesinin üstünde kabul edilmemesi gereken detay yazılardır.
Yazılarda aktarılan bilgiler, önerilenler yada tavsiye edilen uygulamalar tedavilerde kesinlikle kullanılması önerilen REÇETE-VARİ /direktifleryazılar olarak algılanmamalıdır.
Keyfe-kader çay-tonik-katkı-bakım-masaj-tadlandırıcı... gibi kullanımların dışında kalan rahatsızlıklara çare olarak kullanmadan önce tıbbi destek aranmalı dolaysıyla doktora danışılmalıdır.
Yazılarda yer alan tavsiyelerin doğrulukları sorgulanmalıdır. Önerilen bitki ve ürünlerin gerek bitki elde ediliş yöntemleri gerekse üretimleri hakkında bilgiler edinilmelidir. Bilgiler; atadan kalma yöntemlerle alınıp-verilmemeli, bitki çeşitlenmelerindeki ve üretimlerindeki yeni gelişmeler çerçevesinde bilgilerin güncellenmesi gerekmektedir.
Yazılar daha ziyade rahatsızlıklarda fayda sağlayan yada sağlayabilecek bilgiler olarak kabul edilip, asıl tedavilere yardımcı, rahatsızlıkları önleyici, tedavileri destekleyici, vücüt değerlerini dengeleyici, eksikleri tamamlayıcı, organizmaları işlevlerine kavuşturucu, bünye bağışıklığını takviye edici, fiziksel ve mental aktiviteleri kolaylaştırıcı, vitamin ve mineral aktarıcı doğal katkıların tanıtımı olarak görülmelidir.
Doktor tavsiyesine her zaman başvurulmalı, doktor kontrolündeki tahlil sonuçlarına göre hareket edilmelidir.
Her madde ve onların sentezlenmesi ile oluşturulan en iyi ilaç bile, dozu ayarlanmadığı sürece zehre dönüşebilir.
Yılan zehiri ve diğer zehirli metaryellerde ilaç yapımında kullanılıyor. Doğada en zehirli bitkilerden de ilaç elde ediliyor. Panzehir üretimlerinde de yine o maddeler kullanılıyor.
Dozu ayarlanmamış "su" da can alabiliyor. Hayatın kaynağı sayılan suyun, aşırı alımında ve saflaştırıldığında zehire dönüşüp ölümle sonuçlanabilen durumlara yol açtığı gibi, en yararlı bitkilerde her ne koşulda ve her ne tarifte olursa olsun, kontrolsüz ve aşırı tüketimleriyle vücutta yan etkiler meydana getirebilmektedir. Vücutta bazı alerjik etkilere neden olabilmektedir.
Bu nedenle her bitki fasılalı ve kontrollü olarak dikkatlice tüketilmelidir. Dikkat edilmezse, kronik rahatsızlıklar göz önüne alımmazsa, bünyede olan diğer hastalıkları, tetikleyebileceği göz önüne alınmalıdır. Eğer bu riskler hesap edilmez yada eldeki bilgilere göre hareket edilirse faydalı olan bitkiler, sağlığı etkileyen zararlı bitkiler konumuna gelebilir.
Her aşırı yüklenmeler gibi fazla vitamin alımıda organizmaya, organlara zarar verebilir. (Ihlamur, adaçayı çok rahatlatıyor, kasları gevşetiyor diye fazlaca alındığında en azından kalp kapakcıklarını ve mide kapakcığını yumuşatır, cinsel uyarımları geciktirebilir...vb..)
Bu nedenle, derlenerek yayınlanan yazılar ve tavsiyeler doktor reçetesi gibi görülmemelidir. Özellikle, kronik rahatsızlıkları olanlar doktora danışarak kullanmalıdır.
Farklı farklı hastalıklardan tedavi görenler, sürekli ilaç kullananlar, kronik hastalıklarla mücadele edenler, alerjik hassasiyeti olanlar mutlaka doktora danışmalıdır.
Özellikle, bitki yağları, extrantları, detoks halleri yoğunlaştırılmış bitki özleri olduğundan, bitki sıvısı olmaktan uzaklaşıp neredeyse ilaç konsantresi konumuna yaklaşmaya başlamıştır. (ilaç ve hap dozajlamasından elbette kat ve kat uzaktır. Ama aşırı tüketimle bu fark azalır. Organlarda olan başka bir hastalığı tetikleyebilir ya da tedavisine sekte vurabilir. Bu nedenle aşırı tüketimden ve süreklilikten kaçınmalı. Kullanıma haftada bir kez olsun ara verilmeli ve kişilerden kişilere değişse de yarar sağladığı tespit edilen oranlarda kalınmalıdır) Sürekli kullanımlar için doktora mutlaka danışmalıdır.
Sürekli kullanımlar yerine fasılalı ve aşırıya kaçmadan alınmakla yetinmeyip, vücutta fiziki değişiklikler gözlendiği gibi mental değişiklikler de gözlenmelidir.
Alerjik bünyeye, kronik rahatsızlıklara sahip olanlar ile sürekli ilaç kullananlar daha dikkatli olmalı ve bu nedenle mutlaka doktora danışılmalıdır. Kullanılan ilaçların etkisini azaltmamak, hesaplanmayan sonuçlarla karşılaşmadan bitkilerden yararlanabilmek için.

SAFRANLI YAŞAMA DAVET EDİYORUZ...

'Sağlıklı yaşama' katkımız olursa ne mutlu bize...

En pahalı baharat olması, değerinden, kıymetinden, etkisinden ve faydasından olan safran; tüm bu özellikleri göz önüne alındığında, karşılığını kat ve kat ödeyen bir baharattır.
Etkisine bakıldığında 'pahalı' kavramının göreceli olduğu anlaşılır. Safranın, 50-80 lira (4-5 $) gibi bir fiyata satılan 1 gramıyla en az 50 fincan çayı 'sağlık iksiri' olarak içebilirsiniz.
Kahvehane çayının yarı fiyatına içebilen 'safran', sizce pahalı olabilir mi? Karşılığını veremese! 'o fiyatlara' ulaşamayacağı gibi, ekimide yapılamaz.
Fiyatını saptayan faktörlerin başında; etkisinin vazgeçilmezliği, dekardan ~0,5 kg elde edilmesi ve üretimdeki meşakkatin derecesi gelmektedir.


Safran Abla