YAĞLI ve YAĞSIZ (özleri)(Su ağırlıklı) KREMLER
Cidin yağlı olup olmamasına, kullanma şartlarının uygun olup olmamasına, çalışma ve bulunma şartlarının zorunluluklarına, iklimsel yapıya, yaşa bağlı (Yaş ilerledikce, cild hücrelerinin yağa ihtiyacı arttığı unutulmamalıdır) olarak bu kremler sürekli yada dönemsel değişimli kullanılabilir.
Aslında su bazlı kremler ve yağ bazlı olanlar arasında sadece basit bir temel fark vardır, bu da ürün içeriklerine bakınca kolayca anlaşılabilir. Su bazlı bir nemlendiricinin içerik listesinde su (Aqua) ilk sırada yer alır; yağ (Oil) bazlı bir nemlendirici ise içerik listesinde "yağ" olarak tanımlanmış ya da yağ olarak bilinen bir etken madde yazar. Bunun dışında her iki bazda da olan ürünlerin içeriğinde benzer veya ortak etken maddeler yer alabilirler.
"Kremin, su bazlı veya yağ bazlı olması aralarındaki, daha doğrusu terkiplerindeki yağ ve su oranlarının farklı olmasından dolayıdır. Tamamen yağ yada su esaslı olmalarından dolayı değildir. Ne; nemli tutan , deri gözeneklerini temizleyen ve hücre beslemelerini sağlayan "su", nede kalıcılığı, uçuculuğu, parlaklığı ve kayganlığı sağlayan, cilt üzerinde koruyucu film oluşturan "yağ" kremin yapısından tamamen eksik olmaz. Fiziksel bu etkilerin yanında her ikisininde kremin oluşumuna katkıları olamazsa olmazlardır. Bu iki yapı malzemesinin taşıdığı mineraller, yağlar, vitaminler ve cilt bağlamında verdiği katkılar kremi faydalı yapan unsurlardır.
Kremlerde yağ ile suyun birbirlerine oranı, onları o baskın özellikleri ile kategorize ettirir. Her ikiside ciltteki su ve epidermal (cilde ait / deriden. epiderm:İçinde deriye rengini veren pigmentleri barındıran üst deri) yağlarla harmanlanarak nemlendirme, besleme ve koruma işlevlerini yerine getirmekte. Yağlı kremlerde; yağın suya oranı 60/40 iken su esaslı kremlerde bu oran tam tersinedir (40/60)
'Su' (yağsız) bazlı krem ile 'yağ' bazlı / kategorisinde olanlar arasındaki bu temel farkı; ürün içeriklerine bakınca kolayca görebiliriz. Su bazlı bir kremin içerik listesinde 'su', yağ bazlı bir kremin içerik listesinde ise "yağ" olarak tanımlanmış bir etken madde ilk sırada yer alır. Bunun dışında kalan etken maddeler kremin özelliklerine bağlı olarak her ikisinde de yer alabilir.
Her iki sınıf krem bir başka deyimle nemlendiriciler; cildi yumuşatan "emolient" (Seramid -su tutucu amino asit özellikli 'lipid ailesine / canlıların yapısında olan organik yağlar' ait molekül. Su kaybına / cilt kurumasına ve enfeksiyonlara / akne oluşumuna karşı korur.) sınıfı maddeler içerir.
Cildi yumuşatan, nemli kalmasını sağlayan emolient sınıfına ait maddelerin başında elbette E vitamini ve Bitkisel Skualan (ciltte bulunan hücre yenilenmesini sağlayan doymamış yağ oranı yüksek hidrokarbon / Amino asit ) sayılabilir. Bu maddenin yapısına bulunan izopernoid, hücre zarına yapışarak vücudu koruyan, zararlı madde girişine engel olup yaşamasına izin vermeyen iyi bir antioksidan maddedir.
(Antioksidan madde: Yağların oksidasyonunu yavaşlatarak kalıcı olmalarını önleyen maddeler. Oksidasyonlanma ile oluşan molüküler yapılar olan "RADİKALLER / zararlı maddeler" ile savaşan maddeler Vücuddaki kimyasal süreçte oluşan oksitlenme ile damar yağlanması gibi ortaya çıkan serbest radikallerin meydana gelmesini önleyen ve onlarla savaşan bileşimler, mineral yapılar. RADİKALLER / Zararlı maddeler: Hidrojen peroksit gibi.., Besinlerin yüksek sıcaklıkta işlenmeleriyle oluşan lipit peroksit gibi. Bunlar vücudun yaşlanmasına, kemiklerin zayıflamasına, saç ağarmasına ve dökülmesine, cildin yaşlanmasına- kırışmasına- matlaşmasında, kalp krizi riskinin artmasında, farklı kronik dejaratif rahatsızlıklarda, eklem ağrılarına, ve değişik kanser türlerinin oluşmasında etkin rol oynayan maddelerdir),
Bu maddelerin yanısıra; cildin havadaki nemi yakalayıp hapsetmesini ve kullanmasını sağlayan, su tutucu "humektan", Bitkisel polisakkarit, Gliserin, Bal, Pantenol adı verilen maddeler içerirler.
Emolient krem:aşırı kuru ve tahriş olmuş cildi iyileştirici yönde düzenleyen etkiye sahip krem yapısı
Humektan: cildin en alt tabakalarından yada atmosferde bulunan nemi çekerek tende tutabilen higroskopik (nem çeker) madde.
Bitkisel polisakkarit: doğal çoklu şeker yapılanması ile oluşan karbonhidrat. Nişasta gibi.
Pantenol: B5 vitamin türevi. Kullanıldığı yüzeyde şeffaf bir film oluşturur.
Gliserin: Bitkisel yağlı maddelerden sabunlaşma yoluyla elde edilen çok iyi su tutucu madde.
İzoprenoid: hücre zarına yerleşip vücudu koruyan antioksidan madde
Yağlı-yağsız kremlerde kullanılan diğer ortak etken maddeler ise; nemi cilde hapsetmeyi kolaylaştıran, antioksidan özellik gösteren ve deriyi güneş ışınlarının yakıcılığından, çevresel koşulların yarattığı hasardan koruyan maddeler olabilir.
Yağlı kremler deri gözeneklerindeki yağlarla (yağlı ciltlerde bu durum daha üst seviyede) birleşip vucudun nefes alma, beslenme ve dışarı atma pencerelerini tıkayacağı yetmezmiş gibi cildi kirlenmiş ve bakımsız göstereceği endişesi oluşturabilir. Özel isteklere cevap veren kıvam artırıcı, kalınlaştırıcı özellikli kremler ile rastgele yağların kullanıldığı kremlerde duyulan endişe, haklılık payını artırsada, yağlı ciltler dışında bu sakınca iyi ve doğru seçilmiş yağ (bitkisel özellikleri nedeniyle)< ile yapılan kremler bu gibi endişelerin yersiz olduğunu gösterir.
Su bazlı kremlerin uzun vadede her zaman cildinize daha fazla nem kazandırabilirler. Bu katkının geri dönüşümü deri yaşlanması belirtilerinin ortaya çıkmasını geciktirmesi görülebilir. Su bazlı kremler ayrıca cilde hafiflik verdikleri ve gözenekleri tıkama olasılıkları daha düşük olduğu, kullanım kolaylığı tanıdığı için tercih edilir.
Genç görünen parlak bir cilt yapısı gereği bünyesinde mutlaka yağ içerir. Bu nedenden dolayı kullanılan krem seçilirken uygun yağ oranına sahip krem tercih edilmelidir. Cilt temizliği sık peryotla yapılan bir deri üzerinde yağ minumum seviyelerde, gözeneklerde açık olacağından tamamen yağsız krem kullanma yerine, cilt temizliğine hassasiyet gösterilmelidir. Temiz bir cildin istekleri göz önüne alınarak krem seçimi ve uygulaması yapılmalıdır. Unutmayın ki; ilerleyen yaşla birlikte azalan yağı da, cilt kuruluğunuda nemle birlikte tamamlamak gereklidir.
En iyi yumuşatıcı, yağın ve suyun özelliklerini bir arada tutabilen krem emülsiyonlarıdır. Yumuşak cilt için su, en iyi yumuşatıcı maddedir. Su en iyi yumuşatıcı malzemedir ama tek başına olduğunda hemen buharlaşır ve cildi tekrar istenmeyen pozisyona getirir. Yumuşaklığı sağlayan suyun kalıcılığını temin edebilmek içinde suyun buharlaşma hızını kontrol eden, süreye ve şartlara bağlayan iyi bir yağa ihtiyaç vardır. Su ve seçilecek bazı yağlı maddeler, kremden beklenen yumuşatıcı etkisini cilde nakleden maddelerin en önemlileridir.
Bunlar; suda ve yağda çözülebilenler olarak kabaca sınıflandırılabilirler. Suda çözünebilen yumuşatıcı maddeler olarak; sorbitol, gliserin, propilen glikol, polioksietilen sorbitol, polietilen glikoller kullanılırken, yağda çözünebilen yumuşatıcı maddeler olarak vazelin, katı vazelin, parafin, yağ asidleri kullanılabilir.
ÖZETLE: Tekrarlı kullanılmalarından, uçucu ve buharlaşıcı olmalarından, ölü hücreler ve istenmeyen maddelerle karışarak yok olmalarından, hücreleri besler özelliklerde olmalarından, dıştan gelen partiküllere ve hava kirliliğine karşı tutucu olmalarından dolayı; kremin yararı geçici faydalardır denilebilir. Kullanma yöntemlerine bakıldığında da bunun böyle olması şarttır. Yoksa deri üzerinde kılıf olarak kalırlar. Bu nedenle; güzelliği öne çıkartıcı, kusurları örtücü, cilt sağlığı sağlayıcı, hücre besleyici, yaşlanmayı geciktirici, nemlendirici, canlılık verici, ağrı kesici, kas gevşetici, anestezik etkileyici, anti-bakteriyel, anti-mikrobiyal, kaşıntı önleyici, ateşlenmeyi önleyici vb. etkiler için kullanılabilecek mükemmel bir malzemedir.