Safran baharatı (eldeki buluntulara göre Mezopotamya M.Ö.3000) tarih boyunca zihinsel ve fiziksel rahatsızlıkların giderilmesi için kullanılan bir ürün olagelmiştir. Sağlıklı bir beden ve pozitif bir ruhsal yapıyı elde edebilmek için bir tedavi malzemesi olarak kullanılmış.
Safran bilinen en eski kültür (doğada üreyen değil. İnsan eliyle üretilen) bitkilerinden biri olduğu buluntularla ortaya çıkarılmıştır.
Çağımızda "ÖNLEYİCİ TEDAVİ" olarak yaşam formlarımıza kattığımız sağlıklı kalma tercihlerinin, ön-protipi olarak / en güzel örneği olarak; yemeklere, içeceklere, tatlılara katılarak miras bırakılmış.
O günün şartlarında bilinenler sınırlıda olsa Safranın mucizevi bir baharat-ilaç kabul edildiğinin işareti olarak, tarih boyunca yemeklerdeki ve tedavilerdeki yerini sürekli genişleterek bugüne gelmiştir.
Bugünlerde bilinen faydaları klinik buluntulara, deneylere ve ispatlara dayanarak "şifa siciline" işlenmiştir. Doğal olarak atalarımızın aktardıklarından çok daha fazla alanlara hitap eder olmuştur.
Safran çoğunlukla gıda ve gıda katkısı olarak kullanılmasının yanısıra içeriğinde bulunan bileşikler ve kimyasallar nedeniyle Tıbbi açıdan faydalanan / fayda sağlayan bir ürün olarak kullanılır.
Hastalıkların tedavisinde alternatif olarak kullanılmasının yanısıra gerek Sağlıklı kalabilmeyi sağlayan etkin madde olarak, gerek sağlıklı kalmayı sağlayan ürünlere katkı madddesi olarak kullanılır.
Hastalıkları önlemesi, rahatlatlatıcılığı özelliklerinden dolayı direk alınmasının yanında yemeklere ve içeceklere katılarak tüketilmiştir. Birde buna, ihtivasında bulunan kalsiyum, vitamin, proteinler gibi mineraller eklendiğinde Safran, optimum sağlık bakımından önem taşımaktadır.
Safranın doğrudan yada dolaylı olarak sağladığı katkıları sıralanırsa;
1- Potasyum açısından zengin olan Safran KAN BASINCINI sağlıklı seviyede / dengede tutmaya olanak sağlar. Dolaysıyla KALP SAĞLIĞINA katkı sağlar / katkıda bulunur. Kan basıncını düzenlemesi, kan hücrelerini beslemesi dolaysıyla iyi bir TANSİYON düzenleyicisi durumundadır. Dolaysıyla YÜKSEK TANSİYONU önler.
2- Bünyeye nüfüs etmiş olan TOKSİN ve zararlı kimyasal maddelerin tutunmalarını zorlaştırdığı gibi etkilerinide azaltır. Dolaysıyla Hücre sağlığını korur. Sayısını artırır.
3- Çok yönlü bir bitki olan Safran Kaplıcalarda, Detoks Kürlerinde DETOKSİFİKASYON (Tosin maddeleri vücuddan atma / temizleme) ve benzeri tedavilerin katkı yada aktif / etkin maddesi olarak kullanılır.
Küvet suyuna yada yıkanma suyuna karıştırılarak duş alındığında DERİ SAĞLIĞINI koruduğu gibi, Deriyi temizleyerek yumuşamasını sağlar. (Büyük İskenderin Antideprasyon ve Detoksifikasyon özellikleri nedeniyle seferlerinde yanında götürdüğü ve Safran Kürü yaptığı bilinmekte)
4- Antioksidan (yağların oksidasyonunu yavaşlatan maddeler. Oksidasyonlanma ile oluşan molüküler yapılar olan "Radikaller" ile savaşan maddeler) Antioksidan, etkin maddeleri ile KANIN TEMİZLENMESİNE yardımcı olur. (Antioksidan madde: Vücuddaki kimyasal süreçte oluşan oksitlenme ile ortaya çıkan serbest radikallerin -ör: damar yağlanması- meydana gelmesini önleyen ve onlarla savaşan)
Radikal madde:Vücuttaki hücreler ve yemek-solunum yoluyla giriş yapan hücreler - bileşimler parçalandıktan sonra büyük değişikliklere uğrar. Bu değişikliklere yol açan molüküler yapılara serbest radikaller denir. Hidrojen peroksit gibi.., Besinlerin yüksek sıcaklıkta işlenmeleriyle oluşan lipit peroksit gibi. Bunlar vücudun yaşlanmasında, kemiklerin zayıflamasında, saç ağarmasında ve dökülmesinde, cildin yaşlanmasında - kırışmasında ve matlaşmasında, kalp krizi riskinin artmasında, farklı kronik dejaratif rahatsızlıklarda, eklem ağrılarında, ve değişik kanser türlerinin oluşmasında etkin rol oynayan maddelerdir.
Kronik dejeneratif hastalık: oluşumunda tümör, travma, veya yangı / iltihaplanma -yabancı maddelere karşı vücudun tepkisi- gibi etkenler bulunmayan dejenere olmaya / dejenerasyona bağlı hastalıklar.
5- Kan hücrelerinin çoğalmasına katkıda bulunması yanı sıra içeriğinde bulunan DEMİR faktörü ile KAN hücrelerinin daha fazla OKSİJENLENMESİNİ, oksijenlen taşıyıcılığı ve depoluğu görevini üstlenerek sağlar.
6- Etkili antioksdian özelliğinden dolayı BAĞIRSAK hareketlerini artırarak HAZMI kolaştırır. Gaz söktürür. Kabızlık sorununun giderip sindirim sistemine ahenk getirir. Tarih boyunca yemeklere katkı olmasının sebeplerinden biride Mide ekşimesini önlemesidir.
7- Tarihin boyunca çok pahalı olmasının yegane sebebi, içeriğinde başka bitkilerde olmayan yada az miktarda bulunan bileşiklerin, maddelerin ve minerallerin; "kıvamında" bir oransallıkla oluşmuş kompleks yapılanmaları teşkil ediyor olmasıdır. Bu yaklaşımdan hareketle, "içeceklerde, yiyeceklerde ve müstakil ilaç olarak kullanılmasının birinci sebebi vücuda kuvvet kazandırmasıdır" denilebilir..
8- Sindirim sisteminin ahenge kavuşmasını sağlamakla, KİLO VERMEYİ daha mümkün kılar. Kilo vermeyi kolaylaştıran bir rol oynar.
9- İhtiva ettiği bileşenler ile DEPRASYONA neden olan ASİT dengesinin bozulmasına engel olur. Dolaysıyla dingin bir yapıyı temellendirerek RUH SAĞLIĞINI sağlar. RUH SAĞLIĞI konusunda yaygın olarak kullanılmasının en önemli nedeni ANTİDEPRESAN özelliğini içeriğinde taşımasıdır.
Ruh ve beden dinginliği sağlaması kişide pozitiflik hissettirme özellliklerinden ötürü, tarih boyunca sağlık-şifa işleriyle uğraşan hekimlerce SIVI GÜNEŞ olarak tanımlanmasına sebep olmuş. (Güneş giren eve hekim girmez)
10- Antifungal (Anti Mantar. Mantar tedavisinde kullanılan ve Farmokolojik Ajanlar olarak nitelendirilen etkin madde) içeriği ciltte istenmeyen görüntüler oluşturan AKNE, LEKE ve SİYAH NOKTALARIN tedavisini mümkün kılar.
11- Safranın içeriği CİLT sağlığı açısından önemli maddeler, bileşikler içerir. Hücrelere nüfuz ederek besleme özelliğinden dolayı deri dokusuna ait hücreleri dolgun ve canlı tutar. Dolgun hücrelerde, bedenin pürüzsüz ve yumuşak cilt dokusuna kavuşmasını sağlar.
12- Safran meyan kökü ve süt ile karıştırılarak saçlara uygulandığında saçların döküldüğü bölgelerde etkinlik göstererek yeni saç çıkmasına mevcut saçların gürleşmesine dolaysıyla saçların dökülerek kelliğin oluşmasını engeller.
13- Düzenli alındığında kan basıncını düzenlemesi ve antidepresif özellikleri taşıması dolaysıyla Afrodizyak etkisi gösterir.
14- Enzimlere direk müdahelesi olması ve hücreleri yenilemesi dolaysıyla Karaciğer spazmlarını önlemesinin yanısıra ve işlevlerinin dengelenmesine katkısı vardır
15- Nefes açıcı ve balgam söktürücü özelliği yanı sıra bronşları esnekleştirdiğinden nefes alma sorunu yaşanan ASTIM gibi hastalıklarda ve Kronik Bronşitte de fayda sağlar. Boğmaca hastalığına karşı etkin bileşimler içerir.
16- İş kollarına, yaşam formlarına bağlı yıprama ve yaşlılıkla paralellik gösteren GÖZ KASLARINDAKİ deformasyonu, dejenerasyonu azaltır. Görmeyi keskinleştirir.
Sessizce ilerleyerek ortaya çıkan, geri dönüşü olmayan ve önü alınmazsa mutlaka körlükle sonuçlanan SARI NOKTA göz hastalığının ilerleyişini durdurur ve tedavisinde fayda sağlar.
17- Hücreleri yenilemesi, Kan hücrelerini oksijenlendirmesi bileşiminde bulunan etkin maddelerden dolayı ALZHEMİER hastalığına pozitif yönde katkısı vardır.
18- Toz haline getirilip bal ve gliserinle karıştırılan Safran, bebeklerin dişlerinin çıkmasını kolaylaştırır.
19- Lenf sıvısının (Lenfatik sistem; Hücrelerin içinde bulunduğu sıvı ve hücreler arası artık maddeleri toplayıp toplar damara zerk eden damar yapılanması. Lenf taşıma sistemi ikinci dolaşım sistemi olarak tanımlanır) kontrolsüz kana karışma düzeyini dengelemesinden dolayı vücutta;
Stres, sertlik, kasılma, fiziki yorgunluk, korku, şok, hareketsizlikle ortaya çıkabildiği gibi Lenf damar sisteminin aktarımları sırasında "Lenf Düğüm" Noktalarının tıkanması ile oluşan BEZECİKLERİN (Düğüm noktalarının şişmesi) oluşmasını engeller.
20- Lenf sıvısının yada dolaşım sisteminin tempoya kavuşması nedeniyle Rahim hareketlerinde olan hızlanma, Lenfatik (Lenf sıvısını düzenleyen sistem. Aşırı bozulması Lenfödem/Fil hastalığı gibi varyasyonlara gider) bozukluğuna sahip kadınların sancılı aybaşlarını kolaylaştırır.
UYARI : Hamilelerin, Böbrek hastalarının kesinlikle kullanmaması gerekir. Kullanma dozu sürekli kullanımlarda günlük 1-2 gr (150 - 300 Safran) geçmemeli. Etapsal kullanımlarda da bu doz katlanmamalı, yararlarından faydalanma şifa dozu bu değerin %10'unu aşmamalı.
21- Kanser hastalığının önü alınamaz yayılışına engel olabilmek için direk ilaçların yanısıra kanser ajanlığı yapan "anti kanser" özellikli bitkisel özlere dayalı ürünler üzerinde çalışmalar / araştırmalar yoğunlaştırılmış.
Çaresizliğe çözüm arayışlarını kapsayan bu bilimsel araştırmalar, SAFRAN ÖZÜ ve etkin-aktif bileşenlerinin anti kanser ilacı Cisplatin'in ve diğer ilaçların yan etkilerini azalttığını ortaya koymuş. Adından bu bulgu ışığında farklı uygulama metodları klinik safhalarda kullanılmaya başlanmış.
Uygulamalar sırasında görülmüş ki, ana ilacın tek başına yapamadığı pozitif yönlü varyasyonlar, safranın katkısıyla açığa çıkıyor. Ana ilacın yan etkilerini azaltmasının yanı sıra tümörleri küçülttüğü ve bunun pratiğe yansıması olan tümörlerin yayılma eyleminin azaldığı gözlenmiş.
Sonuç olarak, safranın kanser hücreleriyle savaştığı bilimsel kabul görmüş. Makalelere konu olup alternatif tıp kategorisinde destek ilacı olarak tavsiye edilmiş.
Safran bitkisinde bulunan Crocin (Krosin / Safran baharatına Kırmızı rengini veren madde), Safranal ve Picrocrocin adlı maddeler ANTİ KANSER etkisiyle kanserli hücrelerin büyümesini engel olduğu gibi Tümörlerin küçülmesine neden oluyormuş.
Safrana rengini veren Krosin (Crocin, boya maddesi) maddesi FLAVONOİD (Ajan maddeler) içerdiğinden mikro seviyedeki kanser oluşumları (belki daha ilk hücre iken) "ajan maddece" tespit edilmesi, kanserli tümör hücresine nüfus etmeyle bitiyormuş.
Safran içindeki bu "ajan maddeler" Safranal ve Picrocrocin adlı bileşimler, nüfüs ettikleri kanserli tümör hücrelerini, kendilerini önemli kıldıran ANTİ KANSER özelliklerine yaraşır bir biçimde; büyümelerini engelleyip eritmeyi başlıyormuş.
Dünya'da üretilen safran miktarının yeterli olmaması araştırma yapma çalışmalarını sınırladığı gibi, ham halinin bile pahalılığı kullanım sahasını daraltmakta. Net sonuca ulaşacak etkin madde (molekül) geliştirememeleride ilaç ve aşı çalışmalarında safranı labarutuvar bazında tutmaktadır.
Ancak ilaç yapımında karşılaşılan zorluklar ve başarısızlıklara karşın, Almanya'da yaşayan Türk bilim insanları Safran içeriğinin kullanıldığı aşı üzerinde çalışıyorlar.
Safran'ın da kullanıldığı kansere yönelik "Turuva Atı" olarak nitelendirdikleri aşı çalışmalarında, Uğur Şahin ve eşi Özlem Türeci oldukca başarılı sonuçlar elde etmiş.
Kanserle mücadelede büyük mesafeler kaydeden karı-koca bilim insanlarıı kanserin aşı ile yenilebileceği inancındadırlar. 2016 yılında basına verdikleri söylemlerinde kanserin "aşı sayesinde kanser evrensel anlamda tedavi edilebilecek" demişlerdir (03-06-2016 Haber Türk)
Almanya'da yaşayan bilim insanlarının aşılarında; safran bitkisinin flavonidler (ajan madde ve yayılıcı özelliği) özelliğinide kullandığı bilinmekte. Çalışmalarından ötürü Alman bilim ödülleri alan, Nobele aday gösterilen Uğur Şahin; Safran bitkisinin ağırlığının 100.000 katı (1 gr safran 100 kilo suya homojen olarak yayılıp altın rengini vererek boyar) hacme yayılma özelliğinin verdiği nano yapısını aşı tabanında kullanmış.
Safran bitkisini ajan madde yapan Krosin maddesinin yararlılığının yanısıra, temel özelliği olan her yere sızabilme, nüfus edebilme yapısıyla aşı çalışmalarında kullanılmış olmalı. Safran kullanımında ürüne, mamüle rengini veren krosin bileşenindeki flavonoidler gizli kanser hücrelerini daha başlangıç evresinde engellemekte ve var olan tümör hücrelerini küçültmektedir.
Zaten kanserle mücadelede, daha başlangıç aşamasındaki kanser hücreleri ile savaşma özelliğine sahip safran bitkisinin içerdiği ajan maddeler (Flavonoidler) elbette aşı çalışmalarında daha faydalı sonuçlar doğuracaktır.
Safran; Vitaminlerin yanısıra önemli miktarlarda Mağnezyum, Demir, Bakır, Kalsiyum, Potasyum, Selenyum, Çinko gibi sağlık açısından hayati önem taşıyan mineralleri bileşiminde barındırır.
SAFRAN BÜNYESİNDEKİ UÇUCU YAĞLARIN (Ortam sıcaklığında buharlaşan... Kremleri oluşturan temel yapı) ETKİN MADDELERİ DOLAYSIYLA TAVSİYE EDİLEN UYGULAMALAR.....
Yüz dokusunu geliştirmek, deriyi sıkılaştırmak ve pürüzsüz hale getirmek için;
4-5 adet Safran (0,035 gr - 35 mg) iyice (5-10 dakika) kaynamış bir bardak suya beraberinde 4 (silme 4 kaşık 50-60 gr) çorba kaşığı süt tozu ile birlikte karıştırılır. Karışım ılık hale geldiğinde 10-15 dakika boyunca cilde uygulanır.
Cildin temizlenmesi ve genç kalması / tazelenmesi için safranlı karışım hazırlığı ve uygulaması;
2-3 adet Safran (0,020 gr - 20 mg) bir bardak süt içinde beraberinde 1 çay kaşığı (2-3 gr) Sandal ağacı tozu ile katılır ve iyice karıştırılır. Duş sonrası bu karışım cilde masaj yaparak uygulanır. 20 dakika sonra durulanılarak uygulamaya son verilir. Uygulamanın 2-3 haftada bir tekrarlanması yeterli.
Kuru ve mat ciltlerin tedavisinde safranlı karışım hazırlama ve uygulaması;
20-25 adet Safran (0,20 gr - 200 mg) tekabül eden toz safran (yada mikserlenmiş), bir tatlı kaşığı (5-6 gr) Limon suyu ve bir çorba kaşığı süt (10-12 gr) içinde iyice eritilir. 20 dakika süresince cilde tatbik edildikten sonra cilt durulanır.
Bir seçenek olarak aynı miktarlar, maske malzemesine katılarak merhem kıvamına getirilip uygulanabilir.
Burada: Limon cildi temizlerken, Safran bünyesindeki yağların etkisiyle cilt kuruluğunu giderir. Cilde parlaklık, yumuşaklık ve doku sıklığı kazandırır.
Tüm cilde pratik bakım uygulamak için;
20-25 adet Safran (0,18 gr - 180 mg) sıcak küvet suyunda 10-15 dakika reaksiyona bırakılır. Yada kapta sıcak suda reaksiyona bırakılmış olan Safran küvete dökülür. Su ılık seviyeye sıcaklığına (25-30°) ulaştığında bu detoksal karışım içinde 20-30 dakika beklenilir.
Akne / Kara Leke ve siyah nokta cilt bozuklukları ile sivilceler için;
1-) 10 -12 adet Safran (0,1 gr - 100 mg) 4-5 adet fesleğen (3-4 gr) yaprağı ile öğütülür / mikserlenir. Meydana gelen karışım yüze yada tedavi edilecek yere sürülür. 10-15 dakika sonra yüzey temizlenir.
2-) 4 -5 adet Safran (0,030 gr - 30 mg) ılık süt içinde beklemeye bırakılır. Safran sarı rengini saldıktan sonra karışım günde iki defa olmak üzere yüze yada istenen bölgeye sürülür
Bu uygulama akne / kara lekelerin, sivilcelerin ve siyah nokta gibi unsurların ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır.