ARI POLENİ

ARI ÜRÜNÜ POLEN...

Çiçeklerin polenlerinden,
Arılarca toplanan,
Bitkisel Doğal Maddenin
Arılarca İşlenmiş Hali....

Safran Abla

Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla

Arı Sütü

Propolis

Safranlı Süzme Bal

ARI İMALATI

BESİN ZİNCİRİ

ARI / KOVAN POLENİ

POLEN GENEL BİLGİ

POLEN NEDİR?
Polen çiçeklerde bulunan erkek organının tozlanmayla, çiçek dişi organının döllenmesini sağlayan erkek organının hücresinin verilen addır. Erkek özelliklerini çiçek rahmi konumundaki dişi üzerine taşıyan hücrelerdir.
Arıların çiçeklere konmasıyla arının vücuduna yapışan bu polenler aynı zamanda dişi çiçeğe bulaşır ve döllenmeyide gerçekleştirir. Günde binlerce çiçeğin polenleriyle temas halinde olan arının vücudunda bir nevi polen kokteyi oluşur. Renkleri; genellikle sarı olarak bilinsede mor, siyah, kırmızı renklerde de olabilir.

Zerrecikler halindeki polenler, arının salgıladığı enzimlerle polen tanecikleri haline dönüşür. Tanecikler haline gemiş olan bu polenler arının bacakları üzerinde birbirlerine yapışarak birikir. Artık çiçekten alınan polen, arı poleni olmuştur. Çiçek polenleri arının salgısı ile iyi bir besin kaynağı ve protein deposu haline dönüşmüştür. Arıların kendi beslenmesi içinde kullandığı bu birikimler, kovan girişinde "polen toplayıcısı yada polen tuzağı" denilen bölümden geçerken toplanır.

Arı tarafından toplanarak kovana getirilen, enzimleri ile harmanladığı için "arı poleni" denilen polenler; çok seki tarihleden itibaren kullanılan protein deposu besin kaynağıdır. Bünyenin sağlık takviyesidir.
İçeriğinde 22 aminoasit ve 27 madensel tuz, doğal hormon, pigment, enzim, ferment ve karbonhidrat bulunmaktadır. Ayrıca; A, B kompleks (B1- B2 - B3 - B4 - B5 - B6 - B9 - B12), C, E, H, K vitaminleri ile sodyum, kalsiyum, silisyum, çinko, aliminyum, magnezyom, potasyum, bakır ve demir mineralleri bulunmaktadır

Polenin faydaları başında; hücre yenileyici, canlılık verici, enerji sağlayıcı, iştah artırıcı, hemoglobini yükseltici, sindirimi kolaylaştırıcı, sinir sistemini rahatlatıcı, olduğu ve üreme sistemi üzerine olumlu etkileri vardır.

Polen; dokulardaki hücrelerin dış yüzeylerini kaplayan ve hücreler arası iletişimi sağlayan protein olan 'sitokin bileşiklerinin' (Hayvan ve bitki hücrelerince üretilen, hücrelerin birbirleri ile iletişimini sağlayan protein) besleme yapabilecekleri yegane üründür. Aynı grupta yer alan ve aynı işlevi gösteren pepitler (amino asitlerin / karbonun temel taşlarının oluşturduğu, polimerler / yapısında birçok molekül bulunan bileşik grubu) propolis ile aktiflik derecesini yükseltir.
Sitokin ve pepit bileşikleri ile aktive hale gelen hücre yüzeyleri, zararlı saldırılara ve korunma sinyallerine daha hızlı vakıf olduklarından, vücudun bağışıklık sistemide güçlenir.

Propolis ile polen arasındaki en önemli fark, propolis bitkilerin tomurcuk yada filiz aşamasında, kendi üremesini garanti altında tutmak için salgıladığı mumsu-reçinemsi tabakanın, arının sindirim sisteminde yer alan enzimlerle harmanlanması ile oluşurken, polen bitki çiçeklerinden arının bacaklarına bulaşan, bitki dölleme tozudur. Polen bitki ürünü iken, propolis bitki ürünün, arı enzimleriyle harmanlanmış halidir. Polen saf bitkisel doğal ürünken, propolis katkılı (Arı enzimleri) doğal bitkisel üründür.

20 gram polen tüketildiğinde:
Günlük B2 vitamin ihtiyacının %30’u
Demir ihtiyacının %18’i
Çinko ihtiyacının %7’si karşılanabiliyor.

POLENİN FAYDALARI:
Polen; mutlu yaşamın ön şartı olan sağlıklı vücuda sahip olabilmeyi sağlayan besinlerin başında gelir. Hastalıkları bertaraf ederek sağlıklı bünyeye sahip olabilmenin kapılarını açan doğal bir üründür. Sağlık sorunlarının çözümlerine ortam hazırlayan, çözümlerine ciddi katkılarda bulunabilen 'Arı' katkılı bitkisel bir üründür.

KORUYUCU-ÖNLEYİCİ:
Polende bulunan antioksidan ve diğer koruyucu özelliği vücut metobolizmasının yenilenmesini, vücudun direnç kazanmasını sağlar Antioksidan; antioksidatif etki açısından arı ürünleri arasında en yüksek etkiye sahip olan ürünlerdendir.
(Antioksidan madde: Yağların oksidasyonunu yavaşlatan maddeler. Oksidasyonlanma ile oluşan molüküler yapılar olan "RADİKALLER / zararlı maddeler" ile savaşan maddeler Vücuddaki kimyasal süreçte oluşan oksitlenme ile damar yağlanması gibi ortaya çıkan serbest radikallerin meydana gelmesini önleyen ve onlarla savaşan bileşimler, mineral yapılar.
RADİKALLER / Zararlı maddeler: Hidrojen peroksit gibi.., Besinlerin yüksek sıcaklıkta işlenmeleriyle oluşan lipit peroksit gibi. Bunlar vücudun yaşlanmasına, kemiklerin zayıflamasına, saç ağarmasına ve dökülmesine, cildin yaşlanmasına- kırışmasına- matlaşmasında, kalp krizi riskinin artmasında, farklı kronik dejaratif rahatsızlıklarda, eklem ağrılarına, ve değişik kanser türlerinin oluşmasında etkin rol oynayan maddelerdir)
,
Antibakteriyel (bakterilere oluşumlarına karşı kullanılan ajan / flavonovid maddeler),
Antifungal (mantar / fungus enfeksiyonlarına karşı kullanılan farmakolojik ajan / flavonovid maddeler),
Antiviral (virus enfeksiyonlarına karşı kullanılan ajan / flavonovid maddeler),
Antiparaziter (hayvanlarda olan veya onlardan bulaşan parazitlere karşı kullanılan maddeler),

ENERJİ:
Polenin mineral ve vitamin yelpazesi geniş ve zengin olduğundan vücuda büyük oranda enerji verir. İçeriğindeki karbonhidrat, protein ve B vitaminlerinin kan üzerindeki etkili sayesinde vücuda enerji sağlar. Enerjik olmasını sağlar
Kan dolaşım sistemi ve damarları, sağlıklı işlevselliklerine kavuşturarak organların bol oksijenlenmesi vücudu enerjik forma sokar.

CİLT:
Arı poleni ciltte oluşan sedef ve egzama türü rahatsızlıkların, tahrişlerin tedavisine karşı etkilidir. İçeriğindeki aminoasitler ve vitaminler cildi korur, besler, hücre yenilenmesini sağlayarak ölü hücreleri temizler, parlaklık kazandırır.
Cilt/deri üzerindeki ölü hücreleri ayıklayarak matlığı giderir ve hücreleri besleyerek yenilenmesini sağlar. Sağlıklı hücrelere sahip olmayı çok kolaylaştırır genel deri sağlığını korur. Antifungal (mantar önleyici) özelliği ile deri enfeksiyonlarını önleyip giderdiği gibi dokusunun sıklaşmasına ve sağlıklı yapıya bürünmesine katkı sağlar.

SOLUNUM YOLU:
Yüksek miktarda antioksidan içeriği sayesinde vücudun akciğer dokuları üzerinde olumlu etkileri olur. Özellikle astım ataklarını hafifletmeye ve ortadan kaldırmaya olumlu etkisi vardır.
Başlangıç aşamasındaki astım ve solunum yolu rahatsızlıklarını tedavisinde çok faydalı olduğu gibi bu tür hastalıkların önlenmesinde çok faydalıdır.

Astım ve koah hastalıklarında, Akciğer rahatsızlıklarında etkili bir seyri sağlar. Akciğer üzerindeki bronşları yumuşatarak nefes alma zorluklarını gidererek, ciğerlerde daha fazla hava alınmasını dolaysıyla dokuların daha bol oksijenmesini temin eder.

Vücudu enerjilendirerek soğuk algınlığı rahatsızlıklarına karşı koruyucu bir perde olur. Koruyuculuğu yanısıra; soğuk algınlığıyla ortaya çıkan rahatsızlıklarıda iyi edici özellikler taşır. Soğuk algınlığına franjit, sinüzit, kronik bronşit, nezle, burun iltihabı hastalıklarında ve bunlarla ilgili enfeksiyonlarda etkin çözüm sunar.

ALERJİ TEDAVİSİ:
Arı poleni; solunum kaynaklı birçok alerjik belirtilere ve reaksiyonlarına karşı tedavi edici yönde etkilidir. Alerji, sinüzit, alerjik astım üzerinde oldukca etkilidir.

SİNDİRİM SİSTEMİ:
Sindirim sistemi rahatsızlıklarına iyi gelir (Bağırsak paraziti, ülser, mide iltihabı, gastrit, gibi). Sindirim sistemini üzerindeki etkisi yanısıra; dolaşım sistemini ve hücre sağlığını düzenlemesi neticesinde, sindirim ve boşaltım sistemleri üzerinde etkilidir.
İçeriğindeki mineraller ve vitaminlerin vücud sağlığına ve bağışıklığına yaptığı katkılarla oluşan enzimler, sağlıklı ve dengeli asit seviyesi ile sindirim sistemi aksamadan gerektiği gibi çalışır.

BAĞIŞIKLIK:
Arı poleni adete bir iksir deposu olduğundan vücudun bağışıklık sistemine katkıda bulunarak zararlı mikroplardan bünyeyi arındırır. İçeriğindeki antibiyotik özelliği ile doğal mikrop mücadelesi yapar ve sistemi güçlendirir

Vücudun bağışıklık sisteminin güçlenmesinde ve vücudun direncinin artırılmasında bağışıklık sisteminin vitamin ve mineral ihtiyacınının karşılanmasında çok faydalı bir maddedir. Dolaysıyla hastalık etkenlerine karşı, enfeksiyonlara karşı vücut direncinin yükseltilmesini, bağışıklık sistemindeki bozukulukların giderilmesine olanak sağlar.

Bağışıklık sistemini düzenleyip dengede tutabildiği için özellikle ağrılı eklem romatizmaları üzerinde fayda sağlar ve tedavi ettirici özellik taşır. Vücutta hastalık sebebi olan mikrop, bakteri veya virüsü yok eder.

PROSTAT:
Prostat rahatsılığı yaşayan erkekler için çok faydalı bir besin kaynağıdır. Protastata yakalanma riskini azalttığı gibi, tedavi edici özelliği ilede kişiye katkıda bulunur. Özellikle sık idrara çıkma dürtülerini durdurmak için inflamasyonu (sıvı atımı) azaltmaya yardımcı olur.

KISIRLIK TEDAVİSİ:
Arı poleni içeriği sayesinde kadınlarda yumurtalık fonksiyonunu canlandırıp gebelik sürecini hızlandırabilir. İşleyişi düzene sokmada faydalıdır. Hücre yenliyici özelliği ile erkeklerde sperm sayısını artırır. Erkeklerde hormon yapısını düzenleyerek erkekten kaynaklı sorunları gidererek çocuk sahibi olabilme yolunda çözümsel katkıda bulunur. Ayrıca bu yolda, afrodizyak özelliği sayesinde performansı artırırarak isteksizlik, iktidarsızlık kaynaklı sorunlarıda giderir.

KALP DAMAR ETKİLERİ:
Kan dolaşım sistemi ve damarları, sağlıklı işlevselliklerine kavuşturarak organların bol oksijenlenip enerjilenmesine katkıda bulunur.

Arı poleni kalp ve damar sistemini (kardiyovasküler) destekte ve kılcal damarları, kan damarlarını güçlendirmeye yardımcı olan bir antioksidan olan bio-flavonoidi (biyolojik casus madde) barındırmaktadır. Bu antioksidan damar sağlığını korunması açısından büyük yararlılık sağlamaktadır. Bunların yanısıra, kanın pıhtılaşmasına, kalp krizi ve inme gibi risklerin oluşumunu önlemekte veya seviyesini azaltmaktadır.
Polende bulunan hidroflovonoidlerin (Hidrojen esaslı ajan bileşimler) kılcal damarları destekler ve onları kuvvetli bir yapıya büründürür. Tüm bunların yanısıra muhteviyatında bulunan bileşiklerle karaciğeri alkolün zararlı etkilerinden de korur.

Kan şekeri ayarlanmasında çok etkili işlevleri yerine getirir.
Şeker hastalığına fayda sağlayarak diyabette şekeri düşürüp dengelediğinden iyi bir antidiyabetiktir.
Kılcal damarlar üzerindeki rahatlatıcı ve işlev kazandırıcı etkisi nedeniyle; buna bağlı rahatsızlıkları ve Alzhemier hastalığını iyi yönde tetikler.
Kalp ve dolaşım sistemi üzerine kan basıncını dengeleme özelliğinden dolayı damar sertleşmelerinin önüne geçer. Kılcal damarları güçlendirir. Zararlı madde (radikaller) oksidasyonunun önüne geçtiğinden damar sertleşmelerini/daralmalarını ve yağlanmalarını önler. Damarları açık tutar. Sistemi çalışır hale getirmeklede kalp sağlığının ritmik olmasını sağlar.

OLASI YAN ETKİLERİ:
Bu sayfalarda tanıtılmaya çalışılan Polen ve türevleri kesinlikle ilaç değildir. Tıbbi tedavilerin alternatifi olamaz, Tıbbi tedavilerin önüne geçemez. Tıbbi tedavilere destek veren vücudu kuvvetlendiren üründür.
Sağlıklı insanların, sağlıklı kalabilme amacıyla sistemli bir biçimde kullanması gereken ürünlerdir.

Arı sokmasına alerjisi olanlar, 5-6 yaşından küçük çocuklar vede hamile ve emziren (bebeğe, çocuğa besin aracılığı yaptıklarından) anneler ve ürün bileşenlerinden birine alerjisi olanlar bu ürünü ya! Doktor kontrolü ve müsadesi ile almalı yada hiç almamalıdır.

İlk kullanımda ciltte kızarıklıklar, kaşıntılar, döküntüler oluşuyorsa, kalp çarpıntısı veya mide bulantısı oluyorsa, ağız-boğaz şişmesi görülüyorsa polen ve ürünlerinin tüketimi bırakılmalı ve doktora başvurulmalıdır.

POLEN KULLANIMI
Çocuklar tarafından yaşına göre değişmekle beraber günde silme 1-2 tatlı kaşığı
Yetişkinler tarafından kilosuna göre değişömekle beraber silme 2-4 tatlı kaşığı tüketilebilir.
Doğrudan çiğnenerek tüketilebileceği gibi; su, süt, asitsiz meyve suyu, bal, pekmez ve yoğurt ile karıştırılarakta tüketilebilir.

UYARI: bitkisel ürünler, bitki yağları ve bitki özlerinin kullanımıyla ortaya çıkması muhtemel yan etkiler ve bu etkilerden kaynaklanabilecek zararlar hakkında bilgilendirme notu.
.... Sitemiz sayfalarında yer alan bilgiler; konusunda uzman sayılan kişi ve kurumların yayınlarından derlenmekte ve ürün başlıkları altında toplanarak sizlere sunulmaktadır.
Makalelerden derlenen yazılar faydayı duyurabilmeyi, fayda sağlayabilmeyi amaçlayan bilgi içerikli yayınlardır. Dolaysıyla, bilgilendirme dışında ve bilgi verme seviyesinin üstünde kabul edilmemesi gereken detay yazılardır.
Yazılarda aktarılan bilgiler, önerilenler yada tavsiye edilen uygulamalar tedavilerde kesinlikle kullanılması önerilen REÇETE-VARİ /direktifleryazılar olarak algılanmamalıdır.
Keyfe-kader çay-tonik-katkı-bakım-masaj-tadlandırıcı... gibi kullanımların dışında kalan rahatsızlıklara çare olarak kullanmadan önce tıbbi destek aranmalı dolaysıyla doktora danışılmalıdır.
Yazılarda yer alan tavsiyelerin doğrulukları sorgulanmalıdır. Önerilen bitki ve ürünlerin gerek bitki elde ediliş yöntemleri gerekse üretimleri hakkında bilgiler edinilmelidir. Bilgiler; atadan kalma yöntemlerle alınıp-verilmemeli, bitki çeşitlenmelerindeki ve üretimlerindeki yeni gelişmeler çerçevesinde bilgilerin güncellenmesi gerekmektedir.
Yazılar daha ziyade rahatsızlıklarda fayda sağlayan yada sağlayabilecek bilgiler olarak kabul edilip, asıl tedavilere yardımcı, rahatsızlıkları önleyici, tedavileri destekleyici, vücüt değerlerini dengeleyici, eksikleri tamamlayıcı, organizmaları işlevlerine kavuşturucu, bünye bağışıklığını takviye edici, fiziksel ve mental aktiviteleri kolaylaştırıcı, vitamin ve mineral aktarıcı doğal katkıların tanıtımı olarak görülmelidir.
Doktor tavsiyesine her zaman başvurulmalı, doktor kontrolündeki tahlil sonuçlarına göre hareket edilmelidir.
Her madde ve onların sentezlenmesi ile oluşturulan en iyi ilaç bile, dozu ayarlanmadığı sürece zehre dönüşebilir.
Yılan zehiri ve diğer zehirli metaryellerde ilaç yapımında kullanılıyor. Doğada en zehirli bitkilerden de ilaç elde ediliyor. Panzehir üretimlerinde de yine o maddeler kullanılıyor.
Dozu ayarlanmamış "su" da can alabiliyor. Hayatın kaynağı sayılan suyun, aşırı alımında ve saflaştırıldığında zehire dönüşüp ölümle sonuçlanabilen durumlara yol açtığı gibi, en yararlı bitkilerde her ne koşulda ve her ne tarifte olursa olsun, kontrolsüz ve aşırı tüketimleriyle vücutta yan etkiler meydana getirebilmektedir. Vücutta bazı alerjik etkilere neden olabilmektedir.
Bu nedenle her bitki fasılalı ve kontrollü olarak dikkatlice tüketilmelidir. Dikkat edilmezse, kronik rahatsızlıklar göz önüne alımmazsa, bünyede olan diğer hastalıkları, tetikleyebileceği göz önüne alınmalıdır. Eğer bu riskler hesap edilmez yada eldeki bilgilere göre hareket edilirse faydalı olan bitkiler, sağlığı etkileyen zararlı bitkiler konumuna gelebilir.
Her aşırı yüklenmeler gibi fazla vitamin alımıda organizmaya, organlara zarar verebilir. (Ihlamur, adaçayı çok rahatlatıyor, kasları gevşetiyor diye fazlaca alındığında en azından kalp kapakcıklarını ve mide kapakcığını yumuşatır, cinsel uyarımları geciktirebilir...vb..)
Bu nedenle, derlenerek yayınlanan yazılar ve tavsiyeler doktor reçetesi gibi görülmemelidir. Özellikle, kronik rahatsızlıkları olanlar doktora danışarak kullanmalıdır.
Farklı farklı hastalıklardan tedavi görenler, sürekli ilaç kullananlar, kronik hastalıklarla mücadele edenler, alerjik hassasiyeti olanlar mutlaka doktora danışmalıdır.
Özellikle, bitki yağları, extrantları, detoks halleri yoğunlaştırılmış bitki özleri olduğundan, bitki sıvısı olmaktan uzaklaşıp neredeyse ilaç konsantresi konumuna yaklaşmaya başlamıştır. (ilaç ve hap dozajlamasından elbette kat ve kat uzaktır. Ama aşırı tüketimle bu fark azalır. Organlarda olan başka bir hastalığı tetikleyebilir ya da tedavisine sekte vurabilir. Bu nedenle aşırı tüketimden ve süreklilikten kaçınmalı. Kullanıma haftada bir kez olsun ara verilmeli ve kişilerden kişilere değişse de yarar sağladığı tespit edilen oranlarda kalınmalıdır) Sürekli kullanımlar için doktora mutlaka danışmalıdır.
Sürekli kullanımlar yerine fasılalı ve aşırıya kaçmadan alınmakla yetinmeyip, vücutta fiziki değişiklikler gözlendiği gibi mental değişiklikler de gözlenmelidir.
Alerjik bünyeye, kronik rahatsızlıklara sahip olanlar ile sürekli ilaç kullananlar daha dikkatli olmalı ve bu nedenle mutlaka doktora danışılmalıdır. Kullanılan ilaçların etkisini azaltmamak, hesaplanmayan sonuçlarla karşılaşmadan bitkilerden yararlanabilmek için.

SAFRANLI YAŞAMA DAVET EDİYORUZ...

'Sağlıklı yaşama' katkımız olursa ne mutlu bize...

En pahalı baharat olması, değerinden, kıymetinden, etkisinden ve faydasından olan safran; tüm bu özellikleri göz önüne alındığında, karşılığını kat ve kat ödeyen bir baharattır.
Etkisine bakıldığında 'pahalı' kavramının göreceli olduğu anlaşılır. Safranın, 50-80 lira (4-5 $) gibi bir fiyata satılan 1 gramıyla en az 50 fincan çayı 'sağlık iksiri' olarak içebilirsiniz.
Kahvehane çayının yarı fiyatına içebilen 'safran', sizce pahalı olabilir mi? Karşılığını veremese! 'o fiyatlara' ulaşamayacağı gibi, ekimide yapılamaz.
Fiyatını saptayan faktörlerin başında; etkisinin vazgeçilmezliği, dekardan ~0,5 kg elde edilmesi ve üretimdeki meşakkatin derecesi gelmektedir.


Safran Abla