TOKSİN SAVAR TUZ

EPSOM TUZU


Toksin maddeleri, ödemleri, kiloları
Düşman bellemiş..
Vücut sağlığını, beden dinçliğini, ruh dinginliğini
Dost edinmiş....
....doğal mineral oluşumlu Epsom Tuzu.


Safran Abla
Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla Safran Abla

SAFRAN ABLA

BİLGİ SAYFALARI

DETOKS

DETOKS BÜFE

VİTAMİN BÜFE

AYAK-BANYO DETOKSU

BENTONİT KİLİ

VİTAMİNLER

VÜCUDUN ZEHİR SAVARI

TOKSİN KOVAR MİNERAL
EPSOM - İNGİLİZ TUZU

GENEL BİLGİ:
Epsom tuzu: ilk defa 1680'de İngiltere’nin Epsom kasabasından elde edildiği için bu adı almış olan tuz, aynı zamanda İngiliz tuzu olarakta anılmaktadır.

Başlıca bileşenleri Mağnezyum ve Sülfat (Kükürt ve Su) olan bileşik doğal yolla oluşmuş bir mineraldir. Genelde deniz suyun ve maden sularında bulunan billurlaşabilme özelliğine sahip bir mineraldir. Daha açık deşifresi ile; Magnezyum, Kükürt ve Oksijenden oluşan inorganik bir kimyasal bileşiktir.

Adında 'TUZ' tabiri olmasına rağmen, tuz (örneğin sofra tuzundan. Kullandığımız tuzlar Sodyum-klorür gibi klor oluşumlu iken, Epsom sülfür+su oluşumludur) özelliklerinin tamamen dışında bir bileşiktir. Acı ve tatsız olan bu bileşim, billurlaşması gibi özellikleri ve tablet tuzlara benzerliğinden dolayı tuz sınıfındadır. Her ne kadar sağlık için suda eriterek içenler olsada; yemek tuzundan farkını ortaya koyabilmek içinde 'banyo tuzu' olarak etiketlenmiştir.

Epsom tuzunun (magnezyum-sülfatın) en büyük özelliklerinden biri bileşenlerinin, cilt sağlığından iç organ sağlığına kadar fayda sağlayan yararlı mineraller içermesi ve deri tarafından kolayca sistem içine emilebilmesidir (soğrulması , absorbe olması).

Emilime açık bileşimlere sahip olan tuz, aynı zamanda iyi bir toksin toplayıcısı durumundadır. Sıvısal ortam yoğunluğun artırıcı her madde ile olabilecek bu sıvısal aktarım/geçiş özelliği; epsom tuzunun meydana getiricisi minerallerin, sağlığa olan katkılarından dolayı tercih edilmektedir. Faydalı mineraller göz ardı edildiğinde aynı transferi kaya tuzu (Sodyum-klorür) ile de, az farklada olsa elde edebilirsiniz. (Ör: 1 Limon yada Sirke + 50-60 gr (2-3 yemek kaşığı tuz) + 2 kaşık kil yada zeytin yağı)

EPSOM TUZUNUN ÖNEMİ

Vücutta çevre koşullarından, alınan gıdalardan, solunan havadan alınan ve vücutta birikerek sağlıklı yaşamı tehdit eden toksin maddelerin (zehirli maddeler) dışarıya atılması gerekmektedir. Toksin maddeleri vücuttan bertaraf ederek etkisiz hale getirmek, insanlığın teseadüf yada bilinçli hareketleri ile hep gündeminde olmuştur. Terleyerek ter atmanın Sauna seanslarına uzanan yoluda, teseadüf ile bilinçlenme güzergahından geçmiştir.

Tıpkı terleme yönteminde olduğu gibi; çeşitli organik yada organik maddeler kullanılarak sonuca gidilebildiği gibi doğal veya üretilmiş maddeler ile de faydalar beklenmiştir.

Kimi ilaç niyetine kullanılan terkipler halinde, kimi serinleme amacıyla kullanılan kokteyler halinde, kimi formülize edilmiş iksir-tabletler halinde, kimi şifa vaadli konsantreler halinde, kimi fiziksel masaj ve aromatik yağlar eşliğinde kullanılır ve tavsiye edilir olmuştur.

Magnezyum sinir sisteminin ve kasların gevşemesini sağlayan mineraldir. Sakinleşmeye yardımcı olduğu için 'anti-stres Minerali' olarak adlandırılır.

Magnezyum ve magnezyum sulfatın metabolizma içinde, mevcudiyetlerinin önemli miktarlarda olmasından da anlaşılabilir. Vücut metabolizması içinde en çok bulunan minaraller; Kalsiyum, Fosfor, Potasyum, Magnezyum, Sülfür (kükürt) ve Sodyum şeklindedir.

Magnezyumun önemli kılan özelliklerden bir taneside vücutun en yaşamsal organlarında yoğunlaşmış olmasıdır. Magnezyum en yoğun olarak kalp, böbrek, beyin ve karaciğer gibi aktif metabolizmalardadır. Yoğun olarak bulunduğu metabolizma sıralamasına bakıldığında, magnezyumun vücutun enerji aktivasyonunda ne kadar önemli bir rol oynadığı ortaya çıkar. Magnezyum eksikliği kalp rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, kas krampları gibi sorunları ortaya çıkarır.

Spor aktivitelerinde, ağır işlerde, bedenin zorlandığı anlarda, antremanlarda ortaya çıkan kas titremelerinin ve kas kramplarının sebeplerinden biride magnezyum eksikliğidir. Krampları ve kasılmaları önleyebilmek için magnezyum uygulamaları gerekmektedir. Magnezyumun, kalsiyumun kemiklere dağılmasındaki etkinliği, kemik erimesini önler ve güçlü kemik yapısını oluşturur.

Kandaki kan şekerini enerjiye dönüştürerek, metabolizma yaşamı, çoğalması, sağlıklı kalması, işlevlerini yerine getirebilmesi için ihtiyaç olan enerjiyi sağlamakta rol oynar. Hücre içi ATP (Adenosine Tri-Phosphate. Üç fosfat grubundan oluşan hücre içi biyo-kimyasalları için enerji taşıyan kimyasal madde bileşiği) üretimi dahil olmak üzere bir çok enzim sistemlerinde ve karbonhidrat metabolizmasında etkin bir mineraldir. Vücut için hayati öaneme sahip megnezyum; vücutumuzun vitamin C, Kalsiyum, Fosfor, Sodyum ve Potasyum minerallerini daha etkin kullanabilmesi için gereklidir.


EPSOM TUZUNUN KULLANILDIĞI ALANLAR:

Epsom tuzu, pek çok rahatsızlığın tedavisinde kendisine uygulama alanı bulan bir mineraller bütünüdür. Yüzlerce yıldan beri bir çok rahatsızlığa karşı kullanıldığı ve fayda sağlandığı bilinmektedir.

Epson tuzu kas-eklem ağrısı, cilt güzelliği, kabızlık, uykusuzluk, bromiyalji, metobolizma ve stres gibi sağlık sorunlarının çözümü için kullanılmaktadır. Bazı rahatsızlıklarda öncelikle kullanım nedeni, kullanım zararsızlığı, kullanım pratikliği, kullanım faydaları ve fiyatındaki ekonomikliği sayılabilir.

Magnezyum sülfat eksikliği; depresyon, diyabet (şeker hastalığı), hipertansiyon, migren ağrıları, kramp tarzı kas ağrıları, sindirim sistemi bozuklukları, kabızlık v.b. sağlık problemlerine yol açtığından, içeriğinde magnezyum sülfat barındırın epsom tuzu tarzı doğal ürünlerin kullanımı tüm bu rahatsızlıklar ve bozuklukların giderilmesi ya da hafifletilmesinde yüksek etkilidir.

Diş parlatmakta, ağız-boğaz gargarasında, saç güçlendirmekte, baş ağrılarında, kronikleşmiş ağrılarda, iltihap (yakı) gidermede, ödem attırmada, karaciğer yağlanmalarında,… vb kullanılabilmektedir.

EPSOM TUZUNUN FAYDALARI

Doğrudan zayıflamaya etkisi olmayan epsom tuzu, özellikle ayak yada vücud detoksu ile iltihapları (inflamasyon) indirip, ödemleri attırması, bağırsakları ve boşaltım sistemlerini temizleyerek çalıştırması, lenf dolaşım sistemini aktifleştirmesi kilo vermeyi dolaylı olarak kolaylaştırır. Ayrıca metabolizmayı hızlandırarak, diyetlerden ve egzersizlerden maksimum yağ yakımı elde edilmesini sağlar.

Magnezyum sülfat (Epsom tuzu) iyi bir bağırsak temizliyicisi olduğundan müshil olarak kullanıldığında kabızlık giderme yönünde etkili olur.

Toksin maddeleri vücuttan uzaklaştırması, kasları gevşetmesi, dolaşım ve sindirim sistemini çalıştırması, ödemleri atması, gazları ve şişlikleri atması yönündeki pozitif etkileri, aynı zamanda uyku bozukluklarının giderilmesinide sağlar.

Epsom banyo detoksu ile tüm eklemlerde oluşmuş olan geçici ağrılar ile kronikleşmiş ağrılar giderilebilir. Aynı şekilde Epson banyo detoksu ile magnezyum sulfat emdirilen vücuttaki; kas ağrıları, kramplar, kas titremeleri ve spazmlar gözle görülür iyileşme gösterir.

Epsom tuz detoksu hücre yenilenme özelliğiyle, karaciğer ve kalp kasları başta olmak üzere pek çok hücrenin kendisini tamir ederek yenilenmesini sağlar. Dolaysıyla kalp ve organ sağlıkları üzerinde faydalıdır.

Banyo detoksu yada oral yolla (ağızdan) hap veya çözelti biçiminde (doz doktora sorulmalı) içilerek vücuda alınan epsom tuzunun bir diğer faydası da, karaciğer yağlanması ile alkolden kaynaklı karaciğer hasarları üzerindeki iyicil yöndeki etkileridir. Deri yoluyla, tablet (doz doktora sorulmalı) olarak yada su ile karıştırılarak (doz doktora sorulmalı) içilerek bir kaç ay düzenli kullanımın karaciğer üzerinde pozitif etkileri olduğu bilinmektedir.

Ağızdan (Oral yolla) kullanımı nasıl karaciğere ulaşabiliyorsa, banyo tuzu olarak detoksvari kullanımı da ciltteki gözenekler, hücre transferleri ve lenf dolaşım sistemi ile (deriden zararlı maddeler nasıl dışarı atılıyorsa. Terleme gibi) karaciğere ulaşıyor. Banyo ile epsom tuz kullanımı tercih edilmeli çünkü; bu yolla hem karaciğer detoksu yapılmış hem vücud bütünlüğü içinde yer alan toksinler ve ödemler atılmış hemde karaciğerde biriken yağlar eritilerek boşaltım sistemiyle gönderilmiş olacaktır.

Epson tuzu: hücre yenilenmesine, canlanmasına, sağlıklı olmasına katkı sağlaması ve cilt yaşlanmasını azaltıp, yaşlanmanın getirdiği istenmeyen etkileri azaltmasından dolayı; Doğal anti-aging (yaşlanma karşıtlığı. yaşlanmayı geciktirme. anti:karşıt aging:yaşlanma) olarak kullanılır

Epson tuzu banyo detoksu cildi yumuşatır,parlatır, dolgun hale getirdiği hücreler ile ince kırışıkları örter daha kalın ve derin kırışıklıkları inceltir. Daha yumuşak ve pürüzsüz bir cilde sahip olunmasını mümkün kılar

Cildi yumuşatır: Banyo detoksu yaparken yada çözelti içinde lokal uygulamalar esnasında içersine zeytinyağı katılan epson tuzu eriği (çözeltisi) kuru ciltler için mükemmel bir uygulamadır. Yağ katılmış eriyik (sulu çözelti) cildi yumuşatır ve cildi besler.

Magnezyum ve sülfat cilt üzerinde etkili bir temizleyici olduğundan hem derideki gözenekleri açar hemde pullaşmayı giderir. Ölü deri hücrelerini temizler.

Bu uygulamalar, yüz temizleyicisi kremlerin az miktarda atılan epsom tuzu ile daha tatmin edici sonuçlar verir. Krem içersine katılan epsom tuzu; cildin pürüzsüz bir yüzeye sahip olmasını sağlarken, cild görünümünden çizgileri asgari düzeye indirir. Güneş yanıklarına iyi gelir. (hem lokal çözelti uygulaması hemde banyo detoks kürü)

Epsom tuz detoksu uygulamaları ayak, el, vücutta oluşan nasırları yumuşatır, siğilleri söndürür.

Epsom tuz maskesi yada cild üzerinde lokasyon (Bir su bardağı ılık suya, 2 yemek kaşığı epsom olacak şekilde hazırlanır) uygulamaları, özellikle göz altlarında ve ciltte oluşan morlukları gidermede oldukca faydalıdır.

Çarpma sonucu ciltte oluşan morluklar ve ağrılar, hazırlanacak çözelti ile kolayca giderilebilir. (Bir su bardağı ılık su içerisine 2 yemek kaşığı epsom tuzunu katarak iyice karınştırın. Bu çözeltiye batıracağınız bezi morlukların üzerine koyarak bekleyin. Morlukların ve ağrının hızlı bir biçimde gittiğini göreceksiniz)

Saç köklerine ve saçlara oldukça faydalar sağlar. Saçları sabundan arındıracak durulama sonrası, krem kullanmıyorsanız; epsom tuzu çözeltisiyle masaj yapılıp 10 dakika bekletilip durulandıktan sonra uygulama, hem deri hücre ve saç köklerine detoks etkisi gösterecek, hem de saçları güçlendirecektir. (saçlara doğal keratin katkısı)

Krem kullanıyorsanız; eşit miktarda krem ve epsom tuzunu karıştırıp saçlarınızı iyice ovup, 10 dakika bekletip duruladıktan sonra aynı sonuca ulaşabilirsiniz. Şampuan ile de aynı uygulamayı yapabilirsiniz.

Yağlı saçlara karşı oldukca başarılı sonuçlar verir. Durlamadan sonra hazırlancak epsom tuz çözeltisi ile yada krem veya şampuanla eşit miktarlarda karıştırılarak, masaj eşliğinde iyice yedirilip 10 dakikalık bekletme ardından durulandığında faydası görülecektir.

Epsom tuzunu oluşturan magnezyumun, banyo detoksu ile kemik yapısına yaptığı katkılar gibi, diş yapısı üzerinde etkileri vardır. Bu etklerin yanısıra, bu tuz ile dişleri fırçalayarak beyazlatmak hiçte zor değildir.

Diş sağlığı yanısıra ağız ve boğaz gargara katkı maddesi olarakta kullanılabilir. Boğaz kaslarını rahatlatır.

Doğal ağrı kesici özelliği taşıdığından küvette yapılacak detoks uygulaması baş ağrısına iyi geldiği gibi diğer bedensel ağrılarıda durdurur, strese iyi gelir, depresif gelişmeleri önler. Magnezyum ve sülfat bedenini sakinleştirmek için mükemmel bir malzemedir. Kronik ağrıların iyileştirilmesinde epsom tuzu ile hazırlanmış eriyiği (doz doktora sorulmalı) kullanılabilir.

Epsom tuzu, vücuttaki ağır metalleri bileşimindeki sülfat ile temizler. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Otistik çocuklarda eksikliği görülen magnezyum ve sülfat eksikliğini tamamlayabilmenin bir yolu olarak, 'detoks banyo kürü' uygulanabilir.

Stresten uzak, gergin kaslardan yoksun bir vücud için magnezyum seviyesi oldukça önemlidir. Dingin, rahatlamış durumdaki bir vücud yapısına sahip olma, beraberinde derin bir uykuyuda getireceği muhakkaktır. Epsom tuz detoksu ile elde edilen bu relaks ortamın üstüne; magnezyumun, beyne uykuyu uyandıran ve stresini azaltan nörotransmitter ile uykuya neden olan hormon olan melatonin üretmesi, uyku seviyesini doruklara çıkarır.

Düşük magnezyum seviyesinin uyku kalitesini, süresini ve beden stresini (sıkıntılı uyku hali) negatif yönde etkiler. Bu negatiflik, epsom tuzu içeriğindeki magnezyumun, banyo detoksu ile bünyeye dahil edilmesiyle giderilir.

Epsom tuzu, iç organlara sağladığı faydalar açısından ve kana direk karışması bağlamında; tablet ve çözelti formlarında kullanılabilir, ancak yoğun içeriğe sahip olması ve tadının da acı olması sebebiyle, ağız yoluyla kullanımı tercih ve tavsiye edilmediği gibi güvenlide (doktor kontrolünde olabilir) değildir.

En yaygın ve zararsız kullanım şekli; küvetteki suyun içine katılarak hazırlanacak epsom tuzu (magnezyum sülfat) magnezyum ve kükürt çözeltisidir. Epsom tuzunun suda çözümlenmesiyle oluşan eriyiğin vücutla bire bir temas etmesi asıl tavsiye olunan en yaygın kullanım biçimidir.

son

SAYFA BAŞI- GRUP MENÜ


UYARI: bitkisel ürünler, bitki yağları ve bitki özlerinin kullanımıyla ortaya çıkması muhtemel yan etkiler ve bu etkilerden kaynaklanabilecek zararlar hakkında bilgilendirme notu.
.... Sitemiz sayfalarında yer alan bilgiler; konusunda uzman sayılan kişi ve kurumların yayınlarından derlenmekte ve ürün başlıkları altında toplanarak sizlere sunulmaktadır.
Makalelerden derlenen yazılar faydayı duyurabilmeyi, fayda sağlayabilmeyi amaçlayan bilgi içerikli yayınlardır. Dolaysıyla, bilgilendirme dışında ve bilgi verme seviyesinin üstünde kabul edilmemesi gereken detay yazılardır.
Yazılarda aktarılan bilgiler, önerilenler yada tavsiye edilen uygulamalar tedavilerde kesinlikle kullanılması önerilen REÇETE-VARİ /direktifler yazılar olarak algılanmamalıdır.
Keyfe-kader çay-tonik-katkı-bakım-masaj-tadlandırıcı... gibi kullanımların dışında kalan rahatsızlıklara çare olarak kullanmadan önce tıbbi destek aranmalı dolaysıyla doktora danışılmalıdır.
Yazılarda yer alan tavsiyelerin doğrulukları sorgulanmalıdır. Önerilen bitki ve ürünlerin gerek bitki elde ediliş yöntemleri gerekse üretimleri hakkında bilgiler edinilmelidir. Bilgiler; atadan kalma yöntemlerle alınıp-verilmemeli, bitki çeşitlenmelerindeki ve üretimlerindeki yeni gelişmeler çerçevesinde bilgilerin güncellenmesi gerekmektedir.
Yazılar daha ziyade rahatsızlıklarda fayda sağlayan yada sağlayabilecek bilgiler olarak kabul edilip, asıl tedavilere yardımcı, rahatsızlıkları önleyici, tedavileri destekleyici, vücüt değerlerini dengeleyici, eksikleri tamamlayıcı, organizmaları işlevlerine kavuşturucu, bünye bağışıklığını takviye edici, fiziksel ve mental aktiviteleri kolaylaştırıcı, vitamin ve mineral aktarıcı doğal katkıların tanıtımı olarak görülmelidir.
Doktor tavsiyesine her zaman başvurulmalı, doktor kontrolündeki tahlil sonuçlarına göre hareket edilmelidir.
Her madde ve onların sentezlenmesi ile oluşturulan en iyi ilaç bile, dozu ayarlanmadığı sürece zehre dönüşebilir.
Yılan zehiri ve diğer zehirli materyaller de ilaç yapımında kullanılıyor. Doğada en zehirli bitkilerden de ilaç elde ediliyor. Panzehir üretimlerinde de yine o maddeler kullanılıyor.
Dozu ayarlanmamış "su" da can alabiliyor. Hayatın kaynağı sayılan suyun, aşırı alımında ve saflaştırıldığında zehire dönüşüp ölümle sonuçlanabilen durumlara yol açtığı gibi, en yararlı bitkilerde her ne koşulda ve her ne tarifte olursa olsun, kontrolsüz ve aşırı tüketimleriyle vücutta yan etkiler meydana getirebilmektedir. Vücutta bazı alerjik etkilere neden olabilmektedir.
Bu nedenle her bitki fasılalı ve kontrollü olarak dikkatlice tüketilmelidir. Dikkat edilmezse, kronik rahatsızlıklar göz önüne alımmazsa, bünyede olan diğer hastalıkları, tetikleyebileceği göz önüne alınmalıdır. Eğer bu riskler hesap edilmez yada eldeki bilgilere göre hareket edilirse faydalı olan bitkiler, sağlığı etkileyen zararlı bitkiler konumuna gelebilir.
Her aşırı yüklenmeler gibi fazla vitamin alımıda organizmaya, organlara zarar verebilir. ("Ihlamur, adaçayı çok rahatlatıyor, kasları gevşetiyor" kabulü ile aşırıya kaçıldığında; en azından kalp kapakcık ve mide kapakcığı kaslarını yumuşattığı gibi cinsel organların kaslarını etkileyerek sertleşmeleri ve kasılmaları etkiler...vb..)
Bu nedenle, derlenerek yayınlanan yazılar ve tavsiyeler doktor reçetesi gibi görülmemelidir. Özellikle, kronik rahatsızlıkları olanlar doktora danışarak kullanmalıdır.
Farklı farklı hastalıklardan tedavi görenler, sürekli ilaç kullananlar, kronik hastalıklarla mücadele edenler, alerjik hassasiyeti olanlar mutlaka doktora danışmalıdır.
Özellikle, bitki yağları, extrantları, detoks halleri yoğunlaştırılmış bitki özleri olduğundan, bitki sıvısı olmaktan uzaklaşıp neredeyse ilaç konsantresi konumuna yaklaşmaya başlamıştır. (ilaç ve hap dozajlamasından elbette kat ve kat uzaktır. Ama aşırı tüketimle bu fark azalır. Organlarda olan başka bir hastalığı tetikleyebilir ya da tedavisine sekte vurabilir. Bu nedenle aşırı tüketimden ve süreklilikten kaçınmalı. Kullanıma haftada bir kez olsun ara verilmeli ve kişilerden kişilere değişse de yarar sağladığı tespit edilen oranlarda kalınmalıdır) Sürekli kullanımlar için doktora mutlaka danışmalıdır.
Sürekli kullanımlar yerine fasılalı ve aşırıya kaçmadan alınmakla yetinmeyip, vücutta fiziki değişiklikler gözlendiği gibi mental değişiklikler de gözlenmelidir.
Alerjik bünyeye, kronik rahatsızlıklara sahip olanlar ile sürekli ilaç kullananlar daha dikkatli olmalı ve bu nedenle mutlaka doktora danışılmalıdır. Kullanılan ilaçların etkisini azaltmamak, hesaplanmayan sonuçlarla karşılaşmadan bitkilerden yararlanabilmek için.

SAFRANLI YAŞAMA DAVET EDİYORUZ...

'Sağlıklı yaşama' katkımız olursa ne mutlu bize...

En pahalı baharat olması, değerinden, kıymetinden, etkisinden ve faydasından olan safran; tüm bu özellikleri göz önüne alındığında, karşılığını kat ve kat ödeyen bir baharattır.
Etkisine bakıldığında 'pahalı' kavramının göreceli olduğu anlaşılır. Safranın, 50-80 lira (4-5 $) gibi bir fiyata satılan 1 gramıyla en az 50 fincan çayı 'sağlık iksiri' olarak içebilirsiniz.
Kahvehane çayının yarı fiyatına içebilen 'safran', sizce pahalı olabilir mi? Karşılığını veremese! 'o fiyatlara' ulaşamayacağı gibi, ekimide yapılamaz.
Fiyatını saptayan faktörlerin başında; etkisinin vazgeçilmezliği, dekardan ~0,5 kg elde edilmesi ve üretimdeki meşakkatin derecesi gelmektedir.


Safran Abla

© 2018- Yapım.....Fotoğraf, Metin, Grafik M&N Safran Tasarım.